“Bölgeye açılmak için daha doğru bir zaman olamaz”
Türk şirketlerinin bölgede oluşan olumlu imajın rüzgârını arkasına alması gerekiyor.Bu dönemin Türk şirketlerinin Ortadoğu ve Orta Asya’ya açılması için çok doğru bir zaman olduğu yorumları yapılırken, bölgede oluşan siyasi ve ekonomik açıdan olumlu imajın rüzgarını arkamıza almamız gerektiği dile getiriliyor.
Zenits, sistem bütünleştiricisi bir şirket. İşlerinin yüzde 80’inden fazlasını yurtdışında gerçekleştiren Zenits, kurulduğundan bu yana hem Orta Asya hem Ortadoğu’da projeler yürütüyor. Orta Asya ülkeleri, Kıbrıs ve Ortadoğu’da Suriye, Mısır, Ürdün ve Yemen’de projeleri olan Zenits, bu ülkelerde 50’den fazla projenin altına imzasını atmış durumda. Projelerde donanım ağırlıklı çalışan şirketin içinde yazılım da barındıran projeleri var. Şirketin Kurucu Ortağı Sadık Yıldız, aynı zamanda Türk-Yemen İş Konseyi Başkanı ve Türk-Suriye İş Konseyi İkinci Başkanı. Yıldız ile hem şirketlerini hem de bu ülkeleri konuştuk.
En çok proje Suriye’de
Bu ülkelerdeki projelerinin daha çok dış finans sağlanan yani Dünya Bankası, Avrupa Birliği gibi örgütlerce desteklenen projeler olduğunu anlatan Yıldız, bu pazarlara girişlerini ve
projelerini şu şekilde anlattı: “Finansmanı hazır projelerde bilişim ihtiyacını çözüm ortağı olarak onlara sunuyoruz. Bu ülkelerde projelerimiz genelde kamu projeleri. Bu kurumlar nezdinde bir nevi onların bilişim müteahhiti olduk diyebilirim. En çok Suriye’de çalıştık. Bu ülkede 15’e yakın proje yaptık, bir kısmı biten bir kısmı hala süren projeler. Özbekistan’da 8 projemiz var. Bu iki bölgede Şam ve Taşkent’te bölge ofislerimiz de var. Yemen’de üç, Mısır’da iki projemiz var.
Ürdün’de projemiz devam
ediyor. Projelerimizde tedarik, dağıtım ve kurulumun yanında bakım hizmetimiz de oluyor. Şu an Suriye’de Sağlık Bakanlığının modernizasyon projesinin ikinci fazındayız. Adalet Bakanlığı’nın e-devlet projesini yaptık, Özbekistan’da Milli Eğitim Bakanlığının 15 vilayetinde 560 okula bilişim malzemesi verdik.”
“Şu an tüm şartlar Türkiye lehine”
Yıldız’a göre, bu ülkeler zor ülkeler. Hepsinin kendine göre farklı derecede zorlukları var. Ama bu ülkeler bir yandan da büyük fırsatları içinde barındırıyor. Yıldız’ın yorumları şöyle: “Bu bölgede bilişim piyasanın bakir olması, halkın teknolojiye talebinin yeni şekillenmesi ve artması birer avantaj. Türkiye’ye bakışın olumlu olması diğer bir avantajımız. Bu ülkelerin tamamı Türkiye’den geri durumda. Türkiye’nin yaşadığı teknolojik dönüşümü onlar da yaşayacaklar. Bu yüzden Türk şirketleri birikimini bölgeye aktarabilir. Altyapılar zayıf, güçlenmesi gerekiyor. Türk şirketleri bu doğrultuda görev alabilirler. E-devlet ilk aşamalarda, burada fırsatlar doğabilir. Bu ülkelerin özel sektörleri de gelişim sürecinde, teknoloji yatırımları artıyor. Suriye örneğin dünyayla bütünleşme yolunda önemli adımlar atıyor. Bankacılık sektöründe teknoloji anlamında çok şey yapılabilir.”
Yıldız, bölgeye açılmak için bundan daha doğru bir zaman olamayacağını düşünüyor. Yıldız, “Şu an tüm şartlar lehimize. Özel sektör de bunun bilincinde olmalı. Rüzgârı arkamıza almalıyız. Bilişim sektörümüz de bundan geri kalmamalı” diyor.