17–24 Ocak haftası
Apple ve HP arasındaki rekabete bu kez de sağlık sorunları damgasını vurdu.
Bir hafta içinde Silikon Vadisi’nden peşpeşe gelen haberler BT dünyasına damgasını vurdu. İlk olarak geçen yıl Ağustos ayında HP tarihinin en başarılı CEO’su sayılan Mark Hurd’ün işine olaylı bir şekilde son veren HP yönetim kurulu üyelerinin beklenmedik istifaları nedeniyle yeni bir yönetim kurulu oluşturma çalışmalarına başlandığı haberi yer aldı.
Yukarıdaki haberin hemen ardından eski dinamizmini kaybettiği, şirketin kısa sürede çok hızlı büyümesi ile bürokrasinin yayıldığı, bazı üst düzey yöneticileri ile beraber sadece geçen yıl toplam 144 Google çalışanının Facebook’a geçmeleri nedenleri ile Google’ın bir yönetim sorunu yaşadığı gözleniyordu. Nitekim aynı hafta içinde Google’ın CEO’su Eric Schmidt’in 14 Nisan tarihinden itibaren CEO’luk görevinden ayrılarak şirketin “icra kurulu” başkanı olacağı ve CEO’luk görevini şirketin iki kurucusundan biri olan 37 yaşındaki Larry Page’in üstleneceği açıklandı. 2004 yılından bu yana yıllık maaşı sembolik olarak 1 dolar olan Schmidt şimdi makamından ayrılış hediyesi olarak Google’dan 100 milyon dolar alacak. Her ne kadar 55 yaşındaki Schmidt’in ismi Google ile özdeşleşmiş olsa da bu gelişmenin kendisinin şirketten tamamen ayrılma yönünde atılan ilk adım olduğu anlaşılıyor.
Haftanın en sürpriz haberi Apple’ın kurucusu ve CEO’su Steve Jobs’un Apple çalışanlarına gönderdiği mesaj ile ikinci kez sağlık sorunu nedeniyle görevinden süresiz olarak ayrılacağı açıklaması oldu. Bu açıklama Jobs’un sağlığı ile ilgili ciddi kaygılara yol açarken dünyanın en değerli teknoloji şirketi Apple’a tekrar geri dönüp dönmeyeceği yolunda spekülasyonlara yol açtı.
Steve Jobs ilk olarak 2009 Ocak ayında sağlık sorunu nedeniyle 6 aylık bir süre için Apple’daki görevini bırakacağını açıklamış ve bu süre içinde geçirdiği yoğun tedavi sonucu aynı yılın Haziran ayında işinin başına dönmüştü. Ancak bu kez 55 yaşındaki Jobs’un görevinden uzak kalacağı süreyi belirtmemesi, 2004 yılında geçirdiği pankreas kanseri ameliyatından ve 2009 yılındaki karaciğer naklinden sonra tekrar bağışıklık sisteminde yaşadığı sorunlar şimdiki sağlık durumu ile ilgili türlü yorumlara yol açıyor.
Son aylarda bir hayli zayıfladığı görülen Jobs’un çalışma temposunu düşürdüğü, haftada iki kez işine geldiği, öğle yemeklerini eskiden olduğu gibi şirket kafeteryasında değil odasında yediği isminin açıklanmasını istemeyen bir Apple yöneticisi tarafından belirtilirken uyguladığı gizlilik politikası ile ün yapmış Apple’ın sözcüsü Jobs’un mesajından başka hiçbir bilginin verilmeyeceğini açıkladı.
Steve Jobs’un işinden süresiz ayrılması Apple için kritik bir dönemin başladığı bir zamana rastlaması yatırımcıları da endişelendiriyor. Apple şimdiye dek iPod, iPhone, iPad gibi ürünleri ilk çıkararak teknoloji endüstrisinde bir lider konumuna gelmiş ise de şimdi Google, Microsoft, BlackBerry üreticisi Research In Motion (RIM) ve Samsung gibi rakiplerin yoğun baskısı ile karşılaşmış bulunuyor.
Özellikle akıllı telefon pazarında Google’ın Android yazılımı ile çalışan modeller Amerika’da iPhone’dan daha fazla satmaya başladı. Tablet bilgisayarlar pazarında da Apple Samsung ve diğer üreticilerin çıkarmakta olduğu ürünlerin rekabeti ile karşı karşıya. Bu duruma karşın Apple Ekim ayında başlayan mali yılının ilk üç ayında 7 milyon iPad, ve 16.2 milyon iPhone satarak 26 milyar doları geçen bir rekor gelir elde etti.
Ürünlerin en ufak ayrıntılarına odaklaşmayı bir saplantı haline getiren, tüketicilerin ne tür bir ürüne gereksinim duyduklarını çok önceden öngörüp çığır açan ürünleri ilk çıkaran ve bu ürünleri ilk kez BT dünyasına Apple etkinliklerinde kendisi sunan ve Apple’ın başarısında en büyük rolü olan Steve Jobs’un yokluğunda bu şirketin yönetiminin Amerikan şirketleri arasında en yetenekli ekiplerinden biri sayılan Apple yöneticileri tarafından 2009 yılında olduğu gibi başarı ile yürütüleceğine kuvvetle inanılıyor.