Bilişimde cazibe merkezi Türkiye
Alcatel – Lucent, EMEA bölgesinin en büyük Ar-Ge ekibini Türkiye’de kuruyor. _x000D_
Alcatel – Lucent, EMEA bölgesinin en büyük Ar-Ge ekibini Türkiye’de kuruyor.
A lcatel-Lucent Teletaş’ın İstanbul’da açtığı Ar-Ge Merkezi, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Ar-Ge Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye’nin 61’inci Ar-Ge Merkezi olarak onaylandı. Alcatel-Lucent Teletaş Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kançal, bu belgeyi almak için kalabalık bir ekibin, uzun soluklu bir çalışma gerçekleştirdiğini söyledi. İstanbul’daki yeni merkezlerinde başvuru çalışmalarına da başladıklarını hatırlatan Kançal, “Burada altyapımıza, laboratuvarlarımıza 3 milyon avroya yakın yatırım yaptık” dedi. Şirket, öncelikle bu yapıda kadro artışını hayata geçirmeyi hedefliyor. Böylece merkezde Ar-Ge yetkilisi sayısı 220’lere ulaşacak. Kançal, “Bu, EMEA bölgesinde en büyük Ar-Ge ekibi olacak” bilgisini verdi.
Ar-Ge ekiplerinin; mobil cüzdan, akıllı evler gibi başlıklarda, efsane Bell Laboratuvarları’nın bir uzantısı olarak çalıştığı bilgisini veren Kançal, şöyle devam etti: “Hem bu gibi yapıların geliştirilmesi ve test edilmesi, hem de ilk müşterilere sunulmasına uzanan yapıda Türkiye’den katkı sağlıyoruz. Ar-Ge yapımızda odaklanılan konuları hem gündemdeki teknolojiler hem de Alcatel Lucent’in öncelikleri belirliyor. Eskiden ağırlıklı Ar-Ge harcamalarımızı o dönemin mevcut teknolojilerine yaparken, 2009 başı itibariyle Ar-Ge bütçemizin yüzde 80’i yeni teknolojilere, bunları bulmaya yönelik çalışmalara harcanmaya başlandı. Böylece 4’üncü nesil, mobil ödeme sistemleri gibi ürünler de daha fazla ortaya çıktı. Son olarak Barselona’da GSMA etkinliğine yeni bir baz istasyonu kavramını da kamuoyuna duyurduk. Bunun detaylarını da yakında paylaşacağız.”
Rekabet için destek gerek
Türkiye, Alcatel-Lucent’in de çözümlerini sunduğu ulaştırma ve iletişim teknolojileri alanlarında önemli bir gelişime sahne oluyor. Kançal, Marmaray gibi ulaştırma projeleriyle ilgilendiklerini, öncelikle kendi pazarlarında büyümeye odaklandıklarını söyledi. Ama bir yandan da, tüm Türk mühendis ekibi, Alcatel-Lucent’ın 130 ülkedeki operasyonlarına destek veriyor, farklı ülkelerde proje ve bütünleştirme çalışmalarında görev alıyor. Hedef; bu çalışmaları yapan Türk mühendis sayısını artırmak olsa da, Kançal, “Ama önceliğimiz Türkiye ve Azerbaycan pazarı. Ondan sonra da, bu gibi Ar-Ge faaliyetleriyle Alcatel- Lucent’ın küresel operasyonlarını desteklemek” demeyi ihmal etmedi.
Türkiye’de ‘Ar-Ge Merkezi’ sertifikasına sahip şirket sayısının artması önemli bir adım. Daha rekabetçi olan Uzakdoğu, Doğu Avrupa gibi pazarlarla rekabet edebilir koşullara ulaşabilmek ise bir gereklilik. Kamu kanadından bu yolda gelen desteklere dikkat çeken Kançal, “Bunları artırabilirsek, örneğin biz de merkezimizde daha kalabalık bir ekip oluşturur, müşterilerimizle daha yakın çalışarak, onların da rekabet gücünü artırmaya yönelik projeler üretiriz” dedi. Bu yapının herkese kazandıracağını, Türkiye’nin büyümesine önemli katkı sağlayacağını vurgulayan Kançal, ekledi: “Bizde teşvikler var, ama maliyetler de çok yüksek.”
Buna göre; tesis, istihdam gibi başlıklarda maliyetler Çin veya Hindistan’la karşılaştırıldığında Türkiye’nin çok rekabet avantajının olmadığı görülüyor. Bu nedenle farklı destekler gerekli hale geliyor. Bu tablo karşısında Kançal, şunları söyledi:
“Mühendislerimizin yetkinliği, dünya nüfusunun 1 milyarlık bölümünün ortasında İstanbul’un olması, Avrupa’ya kolay erişebilmek bizleri rekabetçi kılıyor, Türkiye bir cazibe merkezi haline geliyor. Zaten bizi de bu yatırıma iten faktörlerden biri oldu.”