Bankalar için maliyet avantajı
Birçok büyük banka, ana iş süreçlerinde kendi bilişim ekipleri ile geliştirdikleri çözümleri kullanıyor. Anadolu Bilişim Hizmetleri Profesyonel Hizmetler Müdürü Bektaş Özkan, sınırlı sayıda uluslararası bankanın aralarında yer aldığı bankaların ise bilişim sektörü tarafından üretilen bankacılık uygulamalarını kullandıklarını belirtti. Bunu tercih eden bankaların hedefi; rekabette hızlı olabilmek, hızlı ürün üretmek ve bunları piyasaya sürmek. Bankaların değişen iş ihtiyaçları nedeniyle dinamik bilişim altyapılarına olan ihtiyaçları da artıyor. Özkan da, bulut servislerinin artışının, bazı hizmetlerin dışarıdan temin edilme esnekliğinin, bankaların BT yöneticilerinin de daha kolay seçim yapmasına imkân verdiğini hatırlattı.
Bankalar elektronik imza gibi temel uzmanlık alanları dışında kalan, ancak ürün ve hizmetlerine değer katacak gelişmeler olduğu zaman, alanında uzman kurumlarla çalışmayı da tercih ediyor. E-Güven İş Geliştirme ve Pazarlama Müdürü Ayşegül Tüzün de “Bu sayede banka da operasyon ve geliştirme süreçlerinde daha az maliyetle gelişmeleri takip ediyor. Üstelik bankalar, özellikle kamuda son dönemde başlayan yeni projelerde e-imza teknolojisine ilişkin yenilikler olduğunda, bunlardan da eş zamanlı olarak yararlanmış oluyor” yorumunu yaptı.
Hizmet yapısına
göre destek alma eğilimi
HP Finansal Hizmetler Sektör Yönetmeni Hür Kornes’e göre ise bankalar hala, özellikle ana bankacılık yazılımlarını kendi teknoloji ekipleri ile geliştirmeyi tercih ediyor. Bunun temel nedeni; iş birimlerinin değişen isteklerine en hızlı biçimde yanıt verebilmek. Bunun yanında, özellikle bu sene bankalar; ödeme sistemleri, şube ve kanal transformasyonları, bulut bilişim hizmetleri, müşteri odaklılık çözümleri, teknoloji ve iş süreçleri için dış kaynak kullanımı gibi konularda yatırımlarını bilişim sektörünün öncü firmalarıyla birlikte yapmayı tercih ediyor. Ingenico Türkiye ve Ortadoğu Genel Müdürü Alpay Sidal da bu yatırım dağılımını şöyle anlattı:
“Bankalar genellikle donanım yatırımları yaparken, yazılımı kendi içlerinde bir know how olarak görüp kendileri geliştiriyor. Ama ödeme sistemlerinde donanım yatırımlarının yanı sıra, yazılım hizmetleri de bankalardan gelen talepler doğrultusunda tarafımızdan geliştiriliyor. Bunun en büyük sebebi Ortak POS. 2005 yılından bugüne neredeyse yüzde 90 pazar payına sahip bir Ortak POS yazılım setimiz var. Böylece tek cihaz üzerinde 40 banka uygulamasına kadar paylaşım mümkün oluyor.”
ITD Satış Direktörü Osman Özdemir ise sunulan çözümlerin uluslararası referanslara, standartlara ve tecrübeye sahip olmasının önemine dikkat çekti. Özdemir, finansal kurumların yurtdışındaki organizasyonları için ana bankacılık çözümleri dahil bilişim sektöründen destek temin edilmesinin söz konusu olduğunu belirtti. KOBIL Systems Uluslararası İş Geliştirme Müdürü Ümit Yaşar Usta ise kurumsal ve bireysel bankacılıktaki ihtiyaç farkı ışığında, şu bilgileri verdi:
“Pazarı izlediğimizde söyle bir tablo görüyoruz. Bankalar tek kullanımlık şifrelerin genellikle cep telefonları için geliştirilmiş çözümleri kullanıyor. Bu çözümler kullanıcılar için çoğu zaman bedava ve bütün internet bankacılılık kullanıcılarına da sunulmakta. Kurumsal müşteriler için bu çözümler yeterli olmuyor. Kurumsal internet bankacılığında yüksek para akımının yanı sıra, daha fazla fonksiyonlar da talep ediliyor. Bunları sunup güvenliğini temin etmek, çoğu zaman bankaların BT departmanları tarafından sağlanamıyor. Bu yüzden KOBIL bu alanlarda destek sağlıyor.”
Danışmanlık desteği, sektörün de
önceliği
KoçSistem İş Çözümleri Uygulama ve Entegrasyon Grubu Yöneticisi Müjde
Işım da bankaların
genellikle temel bankacılık çözümlerini kendileri geliştirmeyi tercih ettiklerini belirtirken, bu konuda
nadir olarak üçüncü parti çözümleri seçtiklerini, bu çözümlerin uygulama ve uyarlanmasında ise mutlaka bankaların BT ekiplerinin yer aldığını ifade etti. Buna karşılık, daha çok konu uzmanlığı gerektiren,
yurtdışı bilgi ve iş
yöntemlerini barındıran çözümleri ise BT sektöründen sağlama eğilimi öne çıkıyor. Işım, bunlara örnek olarak sahtecilik önleme çözümlerini, risk yönetimi çözümlerini gösterdi. Obase Genel Müdürü Bülent Dal da benzer bir iş dağılımına dikkat çekti ve şu bilgileri verdi:
“Bankalar, özellikle operasyonel çekirdek bankacılık çözümleri, perakende bankacılığa ve kart uygulamalarına dayalı, kesintisiz çalışması gereken çözümleri kendileri geliştirmeyi tercih ediyor. Uygulama geliştirme,
iş zekâsı, veri ambarı,
veritabanı, CRM, kurumsal performans yönetimi gibi platform ürünlerini ise
bilişim sektöründen temin ediyorlar. Her alan ya da katmandaki en iyi teknolojiyi tercih edip bütünleştirmeyi, uluslararası uzman danışmanlık alarak kendileri yapıyorlar. Özellikle büyük bankacılık kuruluşlarına geniş kapsamdaki ERP çözümler çok fazla uymadığı için, süreç bazındaki iş optimizasyonu paket çözümlerini tercih ediyorlar. Bilişim sektöründen ise daha çok uzman danışmanlık ve profesyonel hizmet alımı ile çözümler üretiliyor.”
Sektörde dış kaynak kullanımı, yüksek oranda verimlilik sağlıyor ve bu yüzden de, giderek daha yoğun bir biçimde tercih ediliyor. SAS Türkiye Genel Müdürü Gökhan Nalbantoğlu, analitik çalışmalarda yazılım ve danışmanlık hizmetlerinin sıkça alındığını belirterek, “Kurumlar belli bir süre sonra yapılan çalışmaları içselleştirerek, kendi
ekipleri ile ilerliyorlar” dedi. Bu çalışmaların arasında
veri kalitesi, risk yönetimi çözümleri, ATM nakit yönetimi, pazarlama optimizasyonu, tahsilat yönetimi, kampanya yönetimi ve online/mobil kanallara yönelik çözümler yer alıyor. Bunun yanısıra, altyapı hizmetleri, çağrı merkezleri ve hatta POS ve ATM makinelerinin bakımına kadar pek çok alanda hizmet bilişim sektöründen temin edilebiliyor. SmartSoft
Genel Müdürü Murat Göksenin Güzel ise Türk bankacılık sektörünün çok hızlı ürün ürettiğine dikkat çekerek, “SmartSoft olarak, şu anda pazarın yüzde 60-70’inin alt yapı yazılımlarını üstlenmiş vaziyetteyiz.
Sektör özellikle kart
paketi alanında artık Türk tedarikçiyle çalışmayı
tercih ediyor” dedi.
Getron Bilişim Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Murat Ercan bankaların çözümlerin geliştirilmesi sürecinde iş dağılımına bakışını şöyle anlattı:
“İlk kez ortaya çıkmış bir iş ihtiyacını karşılamak için gerekli yazılımı kendi yazılım departmanlarında veya dış kaynak kullanımıyla kendi kontrolleri altında geliştirmeyi tercih ediyorlar. Mevcut ihtiyaçların giderilmesinde ise sektör tarafından denenmiş ve kabul görmüş paket uygulamaları seçebiliyorlar. Ayrıca, özellikle çok uluslu bankalar, sürecin çekirdeğini oluşturan “core” yazılımlar için mümkün olduğunca kendi kaynaklarını kullanırken, başta yerel ve yasal yükümlülükler ile ilgili alanlarda ihtiyaç duydukları yazılımları ise bilişim sektöründen temin etmeyi tercih edebiliyorlar.”