Finans sektörü, bilişim yatırımlarında sınır tanımıyor
Türk bankacılık sektörünün 2001 krizinin ardından yeniden yapılanması; ulaştığı yeterliliği, bireysel ve kurumsal müşteriye yönelik sunumları ile dünya bankacılık sisteminin örnek aldığı bir yapıya hayat verdi.
Türk bankacılık sektörünün 2001 krizinin ardından yeniden yapılanması; ulaştığı yeterliliği, bireysel ve kurumsal müşteriye yönelik sunumları ile dünya bankacılık sisteminin örnek aldığı bir yapıya hayat verdi. ATM cihazlarındaki yepyeni uygulamalar, internet bankacılığı uygulamalarına her geçen gün bir yenisi eklenen fonksiyonlar, mobil bankacılıkta hesap bilgilerini kontrol etmekten bir yatırım kararını uygulamaya, sadece birkaç kısa mesaj ile kredi almaya kadar birçok yenilik ilk kez Türk bankacılık sistemi tarafından hayata geçirildi. Türkiye’nin bankaları bu ‘ilk’leriyle dünya bankalarına rehber oldu, bu başarılı uygulamalar birçok ülkede finans kurumlarından düzenleyici yapılara, üniversitelerden sektör yayınlarına kadar çok farklı noktalarda ‘başarı hikayeleri’ olarak anlatıldı, hatta örnek alınıp uygulanır oldu.
Bankalar bu yenilikleri, kurumsal ve bireysel müşterilerini dinleyerek, rekabet şartlarını ve gelişen ihtiyaçlarını analiz ederek hayata geçiren nokta oldu. Ama bu amaca ulaşmada, finans sektörünün ihtiyaçlarını bilişim teknolojilerinin diline çeviren teknoloji şirketlerinin payı da büyük. Bugün mobil bankacılıktan temassız kart uygulamalarına kadar birçok yenilik dünyayı kendine imrendirirken, bankaların ve BT şirketlerinin vizyonu ile bu konuda bir sınır olmadığı da açıkça görülüyor.
BANKACILIKTA YENİ TEKNOLOJİLERİN SINIRI YOK
Bankacılık sektörü, 2001 krizinin ardından önemli bir yeniden yapılanmayı hayata geçirdi. Yapılan düzenlemeler, hayata geçirilen düzenleyici yapılar ile özellikle Avrupa’nın imrendiği bir bankacılık yapısı hayata geçirildi. Bu yapı, beraberinde yeni uygulamaları, tüketicilere ve kurumlara yönelik yepyeni, küresel bazda her biri ‘ilk’ olan ürünler ve hizmetleri
getirdi. Gerek bireysel gerekse kurumsal
tüketicilerin finansal hizmetlere yönelik gelişen bilgisi, artan beklentileri Türk finans kurumlarını da sonu olmayan bir yaratıcılık sarmalına soktu. Hatta 2008 yılının son aylarında ortaya çıkan, Lehman Brothers’ın iflas etmesiyle şiddeti büyüyerek ABD’den Avrupa’yı sıçrayan, etkileri belli noktalarda ve bazı ekonomik verilerde hala kendini hissettiren ekonomik kriz dönemi, Türk bankacılık sisteminin gücünün herkes tarafından görülmesini sağladı. Türk bankaları, bu çalkantılı ortamda bağlı olduğu regülasyonları ve kendi iç kontrolleri ile dünyayı kendine imrendirirken, yeniliklerde de sınır tanımadığını gösterdi, göstermeye devam ediyor. Şu da bir gerçek ki, bu yeniliklerin kapsamı artık
çok geniş, bankacılık sisteminde yapılabilecek yeniliklerde artık bir sınır veya ‘son nokta’ yok. Türk finans sektörü, her ölçekteki finans kuruluşu ile teknolojideki tüm yenilikleri gözden kaçırmadan izliyor. Bu yapıda son eğilimleri ise ödeme sistemlerinde yenilikler ve yeni teknolojik cihazlarla bunların adaptasyonları oluşturuyor.
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran, 2011 yılının yakın alan iletişiminin (NFC-Near Field Communication) ve temassız kart uygulamalarının ön plana çıkacağı bir yıl olacağını söyledi. Mobil cihaz üreticisi olan büyük firmaların bu alanlarda yaptıkları yatırımlar; doğal olarak, müşteri ihtiyaçları doğrultusunda bankalar tarafından bankacılık ürün ve hizmetleri olarak müşterilere sunulacak. Aran’a göre bunlara ek olarak; temassız banka kartı ve özellikle de ön ödemeli kartların önemi artmakta. Bu da; temassız kart kullanımını artıracak teknolojilerin önem kazanmasını sağlıyor.
Finans sektöründe hem çalışanları hem de müşterileri etkilemeye aday teknoloji sayısı oldukça fazla. Hakan Aran bunları şöyle özetledi:
“Biyometrik çözümler, sosyal medya ve bütünleşik iletişim uygulamaları, çoklu dokunmatik yüzey (Multitouch surface) uygulamaları, bulut ve sanallaştırma teknolojileri bu yapıda öne çıkan yenilikler olarak sayılabilir. Özellikle teknolojinin ve hizmetlerin bir servis olarak satın alınması ve satılması ile sanallaştırma konusunun, sektörümüzde BT organizasyon yapılarını ve iş yapış şekillerini derinden etkilemesini bekliyoruz.”
Bu tablo karşısında İş Bankası da BT yatırımlarına devam edecek. Gerekli yatırımları, zaman yitirmeden yapmak artık sektörün bir gerekliliği halini almış durumda. Tüm bankacılık sektörü, verimliliği artıracak teknolojilere büyük önem veriyor. IBM ve Cisco ile birlikte iletişim altyapısını yenilemeye yönelik büyük bir çalışma başlatan İş Bankası’nın hedefi; bu çalışmayı 2011 sonuna kadar tamamlamak.
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran, “Yatırımlarımızın önemli bölümü tamamlanmış ve organizasyonel dönüşümleri gerçekleştirilmiş durumda” dedi ve şunları söyledi:
“Bulut bilişim imkanlarından faydalanarak müşterilerimizle aramızda sinerji yaratacak yeni iş fırsatlarını belirlemeye çalışıyoruz. Teknoloji iştiraklerimiz SoftTech ve İşnet’i de bu planlarımız sırasında etkin birer oyuncu olarak konumlandırmaya devam ediyoruz. İş Bankası; müşteriye en yakın noktada olma ve en iyi hizmeti sunma hedefleri doğrultusunda mevcut teknolojik altyapısını kullanmaya ve yenilemeye odaklanmış durumda. Özellikle müşterilerle temas kurulan her noktada, müşteri deneyimlerini iyileştirecek ve onların hayatlarını kolaylaştıracak teknolojileri hızlı bir biçimde uygulamaya alıyor.”