Yeniliklerin demirbaşları ve sorumlularına duyurulur!
Bilişim Zirvesi 2017 “Yıkıcı Yenilikçi Teknolojiler ve Dijital Liderler” özel oturumu, her geçen gün daha da dijitalleşen dünyamızın, dijitalleşme dinamiklerinin masaya yatırıldığı bir başka oturum oldu.
IBM Bulut Yazılımları Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Satış Direktörü Onur Buçukoğlunun konuşması ile oturum başladı.”Değişime zorlanacağız, birileri gelir yaptığımız işi daha iyi yapıp daha yeni fikirlerle ortaya çıkacak ve bizleri oyun alanının dışına çıkartacak” tespitini küresel örneklerle destekleyen Buçukoğlu, şöyle devam etti: “Yıllar evvel bütün firmaların bilişim altyapılarını kendi veri merkezlerinde tuttuğu, ciddi yatırımlar yaptıkları modelden, sanallaştırmanın hayatımıza renk kattığı, mevcut kaynaklarımızın paylaşılarak kullanıldığı, maliyetlerimizin azaltıldığı, esnek, maliyetlerin görülebilir, tamamen ihtiyaca ve talebe bağlı olarak kullanıldığı bir gelişim içindeyiz.Bulut teknolojisini kendi veri merkezinde kurmanızı sağlayacak bir teknolojiyi duyurduk.Buluta sadece altyapı olarak bakmayın, bulut altyapısı üzerinde çalışan verileriniz ve üzerinde çalışan uygulamalarınızda esneklik sağlayan bir teknolojiden bahsediyoruz. Her iş yükü bulut için uygun değil. İş yükünüz ne olursa olsun buluttan korkmayın, bugün firmaların çok büyük bir kısmı farkında olsalar veya olmasalar, aslında arka tarafta bulut teknolojisini kullanıyorlar.”
“Dijital dönüşüm operasayon değil, müşteri odaklı” yorumunu yapan oturum yöneticisi CDO Turkey İcra Kurulu Başkanı Bülent Kutlu sözü Billur Kaymak Barkutoğlu’na bırakıt ve Burkutoğlu, dijital dönüşüm konusunda şu yorumları yaptı: “Amacımız yaşam alanlarını kale gibi güvenli hale getirmek. Bunun için farklı güvenlik alanlarında faaliyet gösteriyoruz ve hepsi bir dönüşüm içerisinde. Bizim en önemli işimiz olan mekanik kilitler elektronik kilitlere dönüşüyor. Bir diğer işimiz, alarm ve burası da akıllı evlere evriliyor. Çelik kasalarımız,kaplarımız dijitalleşiyor.” dedi.
Temel etik değerlerin gelişimi
Uzun yıllar Türk Telekom’da teknoloji üst yöneticisi olarak görev alan, CDO Turkey’de aktif görev alırken, dijital dönüşüm odaklı çalışmalar da yürüten Dr. Cebrail Taşkın sözü aldı ve telekom sektörüne bu dijital dönüşümde düşen görevleri şöyle anlattı:
“Telekom şirketleri de dönüşüyor ve onlar dijital telekom şirketleri olmaya başladı. Mobil internet, sabit internetin yerini alıyor. Önde gelen şirketler stratejilerini artık dijital iş stratejisi olarak belirlemekte. Öte yandan, dijital dönüşümü göz ardı eden şirketler maalesef 2030 yılında yok olacaklar. O yüzden bizim bütün iş planlarımızda geleceği düşünerek hareket etmemizde fayda var. 2025 yılında her üç işten bir tanesi yazılım, robot ve akıllı cihazlarla yapılacak. Şu anda eğtimi yeniden konuşuyoruz. Bugünden 2030’u düşünerek tanımlamalarını yapsınlar.Bugün ilkokula başlayan öğrencimiz, 12 yıl sonra üniversiteye başlayacak. Öyle bir program koyalım ki önüne, Türkiye dijital dönüşüme geçsin.”
Bülent Kutlu’nun “Sizce 10 yıl içerisinde bankacılıkta ne gibi değişimler olacak?” sorusunu yönelttiği Murat Çelik’in yanıtı ise şöyle oldu:
“Bankacılı faaliyet alanında olan birçok işi startup’lar kapmaya başladı ve bu, gelecekte daha da artacak. Bankaların da başka faaliyet alanlarından birtakım işleri kendisine çekiyor olması lazım. Bugün telekom operatörleri ve bankalar da kendilerini teknolji şirketi olarak konumlandırıyor. Biz de kendimizi teknoloji şirketi olarak konumlandırıyor, teknolojiyi de hizmet olarak götürüyor, KOBİ’lerimizin birtakım teknolojilerini bulut ortamından sunuyoruz. Dolayısıyla müşteriye ulaşmak ve ihtiyaçlarını karşılayabilmek de önemli. Ama fintech ve startuplarla eşit şekilde rekabet edebilmek için aynı çeviklikte olmamız lazım.”
Dönüşüm sorumlusu CDO
E-ticaret konusundaki gelişmeleri ele alan Emre Ekmekçi, “O kadar fazla yeni teknolojiyi üretebilecek akıllı küçük yapılar ortaya çıkıyor ki, bizim gibi büyük yapılarının buna nasıl cevap vermesi gerektiği konusunda iç organizasyonunda değişiklik yapması gerekiyor” tespitini paylaştı. Uzun vadeli projeler yerine, daha çevik, daha deneme-yanılma modelinin öne çıktığına işaret eden Emre Ekmekçi, yorumlarına şöyle devam etti: