KURUMSAL HAYATTA KESİNTİSİZLİK ESAS
Veeam Türkiye Ülke Müdürü Ozan İnan
Türkiye’deki her büyüklükteki şirket teknolojiyi çok yakından takip ediyor ve teknolojiye yatırım yapmaktan çekinmiyor. Ancak konu bulut olduğunda hala endişeliler. Bunun da en büyük nedeni verilerinin kendi şirketleri dışında bir yerde tutulması. “Şirketler verilerinin kendi içlerinde saklanırsa çok daha güvende olacağını düşünüyor” yorumunu yapan Veeam Türkiye Ülke Müdürü Ozan İnan, eklemeden geçmedi: “Ama bu sefer de dışarıdan saldırılara karşı savunmalarını güçlendirmek için yatırım yapmak zorunda kalıyor ve yine de yüzde 100 savunma sağlayamayabiliyorlar.”
Ozan İnan’a göre, aslında tüm bu hizmetleri bulut sağlayıcılarından çok daha uygun bütçelerle elde edebilir ve verileri de sadece kendilerinin ulaşacağı şekilde şifreleyerek dışarıdan gelecek saldırılara karşı korunabilirler. Ayrıca herhangi bir felaket karşısında bu verilerin zarar görmeyeceğinin da garantisi sağlayarak, kesintisiz çalışan şirket olma yolunda önemli bir adım atmış olurlar. Ozan İnan, şu bilgileri paylaştı:
“Bu bağlamda Veeam olarak müşterilerimize, bulut ve bağlantılı teknolojilerinden daha fazla yararlanarak şirketlerinin verimliliklerini artırmalarına destek oluyoruz. Ayrıca buluta erişimlerini sağlayacak bulut hizmeti sağlayıcıları ile çalışmalarını, “iş sürekliliği” ve “siber güvenlik” kapsamında dünyanın en hızlı çözümlerinden BaaS (bir hizmet olarak yedekleme) ve DraaS (bir hizmet olarak felaket kurtarma)’tan uygun maliyetlerle yararlanmalarını sağlayacak çözümler üretiyoruz. Bu stratejimiz sonucunda, 2017’nin ilk üç ayında geçen yıla oranla yüzde 46 gibi yüksek bir oranda büyüme gerçekleştirdik.
Esneklik ve verimin bulutta buluşma noktası
Sanallaştırma son 10 yılda sıklıkla duyduğumuz bir teknoloji olmakla beraber, donanım kapasitelerinin oldukça arttığı günümüzde özellikle verimlilik açısından bakıldığında önemli bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Küreselleşme ile birlikte internetin yükselişinin ardından bulut hizmetlerinin benimsenmesi ve sanallaştırma şirketler için devrim niteliği taşıyor. İş sürekliliği ve felaket kurtarma planlaması eskiden zaman ya da veri kaybına tahammülü olmayan şirketlerin önceliğindeydi. “Örneğin; internet üzerinden bir alışveriş sitesi yönetiyorsanız sisteminiz çöktüğünde müşterilerinizi kaybedeceğiniz kesindir. Şimdi ise bu durum tüm sektörler ve tüm hizmet sağlayıcıları için geçerli halde geldi” yorumunu yapan Ozan İnan’ın da rikkat çektiği gibi, pek çok ülkede mobilitedeki patlama bulutun evriminin de temel yönlendiricisi oldu. Mobil cihazların yayılması ile bu “büyük veri”nin nasıl yönetileceği ve her an her yerden kullanmaya hazır olmasının nasıl sağlanacağı soruları da beraberinde geliyor. Sadece son kullanıcıya hizmet veren hizmet sağlayıcılar değil, kurumlar da operasyonlarını sorunsuz bir şekilde devam ettirmeleri ve her zaman ulaşılabilir olmalarının artık bir seçenek olmadığının, pazarda bir adım önde olmak için bir zorunluluk olduğunun farkında. “Gelecekte hibrit çözümler hayatımızda çok daha yaygın olarak yer alacak. Hibrit ile kurumlar ellerindeki çözümlerden maksimum verimlilik sağlayacak olanı seçebiliyorlar. Bu teknoloji mecra bağımsız olarak size, istediğiniz veriye ulaşabilme esnekliğini sunuyor ve iş sürekliliği sağlıyor. Dolayısıyla hibrit bulut, pazarı büyütmeye devam ederken iş sürekliliği için de önemli bir çözüm olmaya devam edecek” beklentisini paylaşan Ozan İnan, bu başlıkta beklentilerini şöyle anlattı:
Dijitale dönüşümde bunlara dikkat!
“Büyük ölçekli şirketlerin yüzde 81’i çoklu bulut stratejisini benimsedikçe işletmelerin inovasyon ve rekabetçi taleplerini karşılayacak açık, özel ve hibrit bulut üzerinde çalışan veri ve uygulamaların erişilebilir olması da çok daha kritik hale geliyor. İşletmeler ve tüketiciler verileri dijital hale getirmenin faydalarından yararlanırken bu aynı zamanda bazı sistem açıklarına da yol açabiliyor. Örnek vermek gerekirse; temassız ödemenin kullanımı gün geçtikçe artıyor ve tüketiciler artık daha az nakit para taşıyor. O zaman düşünün ki kartlı ödeme sistemleri çalışmıyor. Sabit telefonların yerine cep telefonları geldi. Peki ya mobil ağlar çalışmazsa ne olur? Kullanıcılar için ciddi sorun olacak bu tip olaylarla sıklıkla karşılaşmak ya da hizmetlere güvenememek şirketin saygınlığına zarar verecek ve uzun dönemde de tüm verileri dijital hale getirme süreci bundan zarar görecektir. Verilerin dijital hale dönüştürülmesi büyük olanaklar sunuyor, ama işletmeler de kullanıcıların gizlilik, erişilebilirlik ve benzeri endişelerini görmezden gelmemeli. Kurumlar müşterilerinin onlara güvenmelerini ve buna devam etmelerini sağlayacak şekilde güçlü sistemleri olduklarından emin olmalılar. Günümüzde yaygın olan erişilebilirlik ve koruma uçurumlarını göz önünde bulundurarak BT’nin iş birimleri ve müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamada sorunlar yaşadığını söyleyebiliriz. Bu BT yöneticilerini ve yönetim kurullarına cevap vermekle yükümlü kişileri büyük bir endişeye sevk etmeli.”