Türkiye'nin ıskaladığı Davos'da dijital dönüşüm yine gündemdeydi
Her yıl Davos’da gerçekleşen Dünya Ekonomik Forumu (DEF) zirvesinde, daha önceleri siyasal ve ekonomik elitler neo-liberal ekonomi politikalarını ve küreselleşmeyi savunma gündemiyle bir araya gelirlerdi. Fakat, yaşanan finansal krizler ve artan eşitsizlikler sonucu kapitalizme ve bu zenginler kulübüne artan tepkiler nedeniyle olsa gerek, özellikle 2012’de başlayarak, teknolojik gelişmeler ve yarattığı toplumsal sorunlar da gündeme girmeye başladı.
DEF Başkanı Klaus Schwab’ın 2012 toplantısının açış konuşmasındaki şu cümle dikkat çekici: “Ekonominin itici gücü sermaye ve doğal kaynaklar olmaktan çıkıp, insandan kaynaklanan inovasyon ve yaratma gücü olmaktadır.” Daha da ileri giderek, “kapitalizmin yerini ‘yetenekizm’ (talentism) alacaktır” diye öngördü (http://bit.ly/2Bk3ibP). Çığır açan teknolojik gelişmeler onu böyle konuşturuyordu. Nitekim, 2016 DEF toplantısının teması Endüstri 4.0 oldu (http://bit.ly/2sqo073).
Her ne kadar ekonomiye hala sadece sermaye, doğal kaynaklar ve makro-ekonomik parametrelerin 20. yüzyıldan kalmış, eskimiş gözlükleriyle bakanlar varsa da bu yıl Davos’da en çok oturum ve sosyal medyaya yansıyan tartışma, “dijital dönüşüm ve toplum” konusu üzerineydi. Kanada’nın renkli başbakanı Justin Trudeau’nun konuşmasındaki bir cümle DEF’in gündeminin önemli bir kısmını özetliyor: “Değişimin temposu hiç bu kadar hızlı olmamıştı, hiç bu kadar yavaş da olmayacak.” Trudeau devamla, teknolojik gelişmelerin sürüklediği bu değişimin toplumda yarattığı endişe ve sorunlara duyarlı olamayan siyasileri ve şirketleri eleştirdi.
Teknoloji ile ilgili Davos’da bu yılın tartışmaları beş alanda özetlenebilir (ayrıntılar için: http://bit.ly/2EAsuwI veya Türkçe özeti için: http://bit.ly/2G6slOJ).
Yapay Zeka: Google CEO’su Sundar Pichai, elektrikten daha önemli gördüğü YZ ile ilgili endişelere katılmıyor ve YZ’nin insanlık için müthiş bir potansiyeli olduğunu ileri sürüyor. Duke Üniversitesi profesörü Mary Cummings ise, Pandora’nın kutusunu açan YZ konusunda aceleci davranıldığını, içindeki algoritmaların işleyişini tam olarak anlayamadığımızı belirtiyor ve YZ üzerinde üniversite, devlet, iş dünyası ortak denetimini savunuyor.
Otomasyon: DEF öncesi açıklanan “2018 Küresel Riskler Raporu” (http://bit.ly/2EYtpF2), otomasyon teknolojileri nedeniyle istihdam ve beceriler konusuna yeni yaklaşımlar gerektiğini belirtiyordu. Sorunun sadece ekonomiyi değil tüm toplumsal alanı ilgilendirdiği vurgulanıyordu. İlginç olan, Siemens AG CEO’su Joe Kaeser’in, şirketleri daha fazla sosyal sorumluluk yüklenmeye davetiydi. Kaeser’e göre, şirketlerin başarısı, yarattığı “sosyal değer” ile de ilgili. Çalışanların eğitim ve yetiştirilmesine şirketler, devletin de yardımıyla önem vermeliydi. Zirve sırasında açıklanan rapor ve girişimlere göre, DEF küresel şirketlerin desteklediği bir programla 2020 yılına kadar 20 milyon çalışana yeni beceriler kazandırma ve kurdukları SkillSET platformuyla 2021 yılına kadar 1 milyon bilişim çalışanına erişme hedefleri ortaya koydu.
Bitcoin: Bu konudaki oturumda, panelistlerin çoğu Bitcoin’in, para olarak görülemeyeceği üzerine anlaştılar. Blok zinciri ise daha heyecan verici bir potansiyele sahip görülüyor.
Siber güvenlik: Nesnelerin interneti ve bulut hizmetleri yaygınlaştıkça, siber saldırganların hedefleri de hızla artıyor. Bu saldırılar sadece kredi kartı veya kimlik çalmaların ötesinde yaşamı paralize edebilecek – örneğin, elektrik şebekelerine saldırı – tehlikeler içeriyor. DEF, Mart ayında Cenevre’de açacağı Siber Güvenlik Merkezi küresel bağlamda şirketler ve devletlerle bilgi paylaşımı yapacak ve düzenleyici çerçeve mevzuat önerecek.
Teknoloji devlerinin düzenleyici kurallar altına alınması: Bu yönde genel bir görüş birliği görülüyor. Girişimci George Soros, sosyal medya kullanıcılarının farkında olmadan manipüle edildiğini iddia ediyor. Bunun hem demokrasiye hem de inovasyona olumsuz etkileri olduğunu belirterek Google ve Facebook gibi şirketlerin düzenleyici kurallar altına alınmasını öneriyor. İngiliz başbakan Theresa May de uluslararası şirketlerin tek bir ülke hükümeti tarafından regüle edilemeyeceğinden yakınıyor. Sorunun bilincinde olan DEF, Craig Newmark Vakfı ile beraber, küresel internet platformu devleri ile ülkelerden paydaş liderlerini bir araya getirecek bir girişimi bu yıl gerçekleştireceğini açıkladı.
DEF Davos zirvesi, sadece ilişki ağları geliştirmek veya nutuk çekme platformu olmanın ötesine geçmeye başladı. Tartışılan konular Davos’da kalmıyor, takibi için girişimler de yapılıyor. Örneğin, 2016 zirvesinin teması olan Endüstri 4.0 konusu orada tartışılmakla kalmadı, Silikon Vadisi’nde başında Murat Sönmez’in olduğu “Dördüncü Endüstri Devrimi Merkezi” kuruldu (http://bit.ly/2nYbztJ). İçeriği sürekli zenginleşen DEF sitesinde, 2018 zirvesinden hemen önce, 2017 yılında Endüstri 4.0 alanında yapılanlar ve yapılamayanlar diye bir yazı yer aldı (http://bit.ly/2H8zTlq).
Yukarıda, DEF’in Davos 2018 zirvesinde özellikle dijital dönüşümü ilgilendiren teknolojiler üzerine neler tartışıldığını kısaca özetledim. Zirvede genel olarak neler olup bittiğini DEF sitesinden okuyabilirsiniz (http://bit.ly/2G42dnr).