Yeni kanun sağlıkta e-imza kullanımını tetikleyebilir
2010 yılında çıkması beklenen ancak 2011’e ertelenen, ‘Kamu Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ sağlık kuruluşlarını ve doktorları doğrudan ilgilendiren maddeler içeriyor. kanunun çıkmasıyla beraber sağlık sektöründe elektronik imza kullanımının da tetikleyeceği düşünülüyor.Sağlık sektöründe e-imzanın kullanılmaya başlanması, iş süreçlerinin iyileşmesi ve maliyet tasarrufu sağlanması açısından önem taşıyor. Örneğin hastanelerde önemli bir iş yüküne neden olan hasta onam formları e-imza sayesinde elektronik ortamda doldurulup saklanabiliyor ve hem zamandan hem de maliyetten tasarruf ediliyor. Bunun yanında, kurum içi uygulamalardaki ıslak imza gerektiren izin, sipariş, satın alma, performans değerlendirme ve benzeri formlar da elektronik ortamda hazırlanarak e-imzalı olarak saklanabiliyor.
Peki e-imza Türkiye’de nasıl kullanılıyor, sağlık sektöründe kullanımı yeterli mi, başka ülkelerde durum ne? Bu konuları e-Güven Genel Müdürü Can Orhun ile konuştuk.
E-imza sağlık sektöründe hangi alanlarda kullanılıyor, ne gibi faydalar ve avantajlar sağlıyor?
2003 yılında başlatılan E-Sağlık Projesi kapsamında e-imzanın da projeye dahil edilmesi planlandı. Sağlık sektöründe e-imzanın kullanılmaya başlanması, iş süreçlerinin iyileşmesi ve maliyet tasarrufu sağlanması açısından önemli. Bir hastaneyi düşünelim, bu hastanede önemli bir iş yüküne neden olan hasta onam formları e-imza sayesinde elektronik ortamda doldurulup saklanabiliyor. Bu sayede hem zamandan hem de maliyetten tasarruf ediliyor. Bunun yanında, kurum içi uygulamalardaki ıslak imza gerektiren izin, sipariş, satın alma, performans değerlendirme ve benzeri formlar da elektronik ortamda hazırlanıyor ve daha sonra e-imzalı olarak saklanabiliyor. Ayrıca Elektronik Kamu Alımları Platformu’nda (EKAP) elektronik imza döneminin başlaması tıbbi cihazlar ve sarf malzemelerinin satın alım ihalesine başvuruların elektronik imza ile yapılmasını beraberinde getiriyor. Bu uygulama da Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankası ile bütünleşmeyi artırıyor ve 100 binin üzerindeki istekli bayi ve 25 binin üzerindeki idare/kuruma büyük kolaylık sağlıyor. Başbakanlık’ın öncelikli 11 e-devlet projelerinden biri olan KİK EKAP projesinin ihalelerde yüzde 20 tasarruf edilmesine olanak sağlayacağı tahmin ediliyor. Bu oranın rakamsal karşılığı ise 50 milyar TL’ye tekabül ediyor. Bu proje ile ihalelerdeki yolsuzluk algısının da önüne geçilmesi bekleniyor.
Hastanelerde e-imzanın kullanılabileceği başka alanlar var mı? Torba kanun herhangi bir etkisi olacak mı?
Tabii var. Hekimlik hizmetlerinde yanihasta onam formları, doktorların ilaç siparişlerini e-imzalaması, laboratuar raporlarının e-imzalanması gibi. Medikal muhasebe işlemlerinde, doktor hak edişlerindeki mutabakatlarda, kurumsal faturalama işlemlerinde, bankacılık işlemlerinde. Ayrıca torba kanunun çıkmasının ardından protokol defterlerinin ve yönetim kurulu kararlarının imzalanması da bunlara dahil olacak.
“e-imza kullanımı kurumların daha senkronize çalışmalarını sağlayacak”
Türkiye'de sağlık alanında e-imza kullanımı hangi düzeyde peki, sizce kullanımı artırmak için neler yapılabilir?
2010 yılında çıkması beklenen ancak 2011’e ertelenen, ‘Kamu Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ sağlık kuruluşlarını ve doktorları doğrudan ilgilendiren maddeler içeriyor. Tasarının ikinci maddesi tababet meslek ve sanatlarını serbest olarak icrâ eden sağlık personelinin tutmakla yükümlü olduğu protokol defterlerinin güvenli elektronik imza kullanılarak elektronik ortamda tutulabileceğini belirtiyor. Sağlık hizmeti verilen hastaların kimlik bilgileri ve hastalıklarıyla ilgili kişisel verilerin kaydedildiği protokol defterleri, Sağlık Bakanlığı’nca düzenleniyor ve İl Sağlık Müdürlerine tasdik ediliyor. Bu süreçte elektronik imza kullanımı, söz konusu kurumların daha senkronize çalışmalarını sağlamanın yanı sıra maliyetten ve zamandan da tasarruf edilmesine de imkan tanıyacak. Söz konusu kanunun çıkmasıyla beraber sağlık sektöründe elektronik imza kullanımının da tetikleneceğine inanıyorum.
“Kuzey Avrupa Ülkeleri e-imza ve bütünleşik uygulamalarına daha yatkın”
Dünyada sağlık alanında e-imza kullanımı hangi düzeyde peki, Türkiye ile karşılaştırınca? Bu alanda dünyadan örnekler vermeniz mümkün mü?
Kuzey Avrupa Ülkeleri e-imza ve onun bütünleşik olduğu uygulamalara daha yatkın. Dolayısıyla e-imzanın kullanım alanı da daha geniş. Sağlık sektörü de bunlardan biri. Almanya’da hem hasta hem de doktorun e-imzasını kullandığı uygulamalar var. Aynı anda çift kart okuyucu ile hem hasta hem de doktor e-imzalama yapabiliyor.
“Belge güvenliği için geliştirilmiş web tabanlı bir uygulama Brainloop”
E-GÜVEN olarak sağlık sektörüne yönelik planlarınız var mı?
Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) ve Eczacıbaşı önderliğinde 2003 yılında kurulan E-GÜVEN olarak sağlık sektöründe hayati önem taşıyan bilgi güvenliği sorununa çözüm getiren bir çalışmamız var. Belge güvenliği için geliştirilmiş web tabanlı bir uygulama olan Brainloop hastanelerde, ilaç ve biyotek şirketlerinde yapılan klinik araştırmalardaki araştırma sonuçları, rapor ve patentler gibi yüksek gizlilik içeren belgelerin elektronik ortamda güven içinde paylaşılmasına ve saklanmasına olanak sağlıyor. Güvenli olarak saklanan belgeler kurumun sadece görmesine izin verdiği, yetki kısıtlaması yapabildiği doktor, danışman, hukuki düzenleyici ve olası lisans sahipleri gibi taraflarla paylaşılabiliyor. Bunun yanı sıra Brainloop, klinik araştırmalar ve deneyler sonucunda yasal olarak doldurulması ve iletilmesi gereken formların avukat ve danışmanlar yardımı ile doldurulmasında ve paylaşımında da kolaylık sağlıyor. Son olarak Brainloop çoklu lokasyonları bulunan hastanelerin özellikle gizlilik arz eden tepe yönetimi finans, insan kaynakları gibi birimlerin bilgi/belge kullanımı için de önemli kolaylıklar getiriyor.