Huawei, Global Industry Vision 2025 raporunu yayımladı
Huawei, sektörün ve toplumun geleceğine ilişkin niceliksel ve niteliksel tahminlerini içeren ileriye dönük yeni raporu Global Industry Vision (GIV) 2025’i yayınladı. Huawei’in ticari gücüne ve sektörel eğilimlere ilişkin bilgilere dayanan GIV 2025, özgün bir araştırma metodolojisine sahip. Raporda, küresel ICT eğilimleri detaylandırılırken, sektöre dönük bir gelişim planı ortaya koymak için bir veri ve eğilim analizi ortaya koyuluyor. GIV 2025’te kullanılan veriler 170’den fazla ülke ve bölgeyi kapsıyor. Bu rapor, üretilen veri miktarı, yapay zeka (AI) kullanan işletmelerin oranı ve kişisel akıllı cihazların sayısı dahil olmak üzere 37 ölçü birimini kapsıyor.
Rapora göre, 2025 yılı itibariyle her şeyin algılama yetisi olacak ve her şey birbiriyle bağlantılı olacak. Böylece herkesi her şeyin akıllı olduğu bir dünyaya taşıyacak. GIV 2025, 2025 yılına gelindiğinde, kişisel akıllı cihazların sayısının 40 milyara ulaşacağını ve dünya çapında toplam bağlantı sayısının 100 milyara ulaşacağını ve bunun da 23 trilyon dolar değerinde bir dijital ekonomi yaratacağını gözler önüne seriyor.
Akıllı dünyanın gelişimi devam ediyor
Gelecekle ilgili verilere ve tahminlere dayanarak, bilgi ve iletişim teknolojisi tarafından yönlendirilen akıllı bir dünyanın sektörel gelişim planını gözler önüne sermeyi hedeflediklerini belirten Huawei Yönetim Kurulu Üyesi ve Stratejik Pazarlama Direktörü William Xu, “Huawei olarak, farklı ICT sektörel ekosisteminin akıllı dünyaya tam manasıyla geçişini sağlayacak temelleri inşa ediyoruz. Bu tümüyle bağlantılı, akıllı dünyayı inşa etmek için küresel ortaklarımızla birlikte çalışmayı hedefliyoruz.” dedi.
2025 yılı itibariyle dünya çapında 100 milyar bağlantı olacak
GIV 2025’e göre, akıllı dünya, her şeyin algılayabildiği ve her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğu zaman tam manasıyla gelmiş olacak. 2025 yılı itibariyle dünya çapında 40 milyar kişisel akıllı cihaz ve 100 milyar bağlantı olacak. Endüstriyel internet, bu 100 milyar bağlantının başlıca kaynağı olacak. Her şeyin algılayabilmesi için yaratılan muazzam miktardaki veri, tüm sektörlere kapsamlı bir şekilde entegre olacak ve endüstriyel nesnelerin interneti ve bağlantılı araçlar gibi yeni sektörler oluşturacak. Daha fazla ve daha iyi bağlantılarla, veri trafiği katlanarak büyüyecek ve bunun çoğu video kaynaklı olacak. Bulut VR pazarı 2025 yılı itibariyle 292 milyar dolara ulaşacak. Rapor, akıllı cihazların ve akıllı robotların yalnızca birer araç olmaktan çıkarak bir yardımcı konumuna dönüşeceği geleceği tanımlıyor. Akıllı asistanların penetrasyon oranı 2025 yılı itibariyle yüzde 90, akıllı servis robotlarına sahip olan evlerin oranı da yüzde 12 olacak. Rehber robotların yardımıyla, dünyadaki 39 milyon görme engelli ve 246 milyon görme kaybı olan insan normal hayata kavuşacak.
IoT ve AI tabanlı çözümler, kalkınmaya destek olacak
GIV 2025’e göre, yapay zeka platformları, yüksek hızlı bağlantılar, IoT ve AI tabanlı bulutlar yardımıyla endüstrinin akıllı analiz, karar verme ve yardım yoluyla hızlı kalkınma sağlamasına destek olacak. 2025 yılı itibariyle, 60 milyondan fazla aracın 5G ağlarına bağlanması ve yeni araçların tamamının internete bağlanmasıyla akıllı teknoloji ulaştırma sektöründe yoğun olarak devreye girecek. Zeka üretime dahil edildiğinde, ICT hızlandırılmış bir tempoda işletme teknolojisiyle (OT) birleşecek. Bu, inovasyon, endüstri, değer zinciri ve ekosistem için bir bütün olarak olumlu geri dönüşler sağlayacak. Kent planlayıcıları, şehirlerde zekayı devreye sokarak, güvenlik yönetimi, ulaşım planlaması ve diğer alanlarda sürdürülebilir kalkınma için yeni yollar yaratabilecek ve şehir sakinlerinin dijital hayatın getirdiği güvenlik, rahatlık ve yüksek yaşam standartlarından yararlanabilmelerini sağlayacak.
Dijital ekonomi 23 trilyon dolara ulaşacak
Huawei, dijital ekonominin 23 trilyon dolar değerinde olacağını tahmin ediyor. Yapay zekanın yaratacağı değere; üretim, hizmet, ulaşım ve diğer birçok sektörde kolaylıkla erişilebilecek. Akıllı dünyada inovasyonun sonuçları her yerde belirgin olarak görülecek. Akıllı dünya, sektörleri yeniden şekillendirecek ve yeni akıllı sektörler doğuracak. Bu, yenilikçiliğe büyük bir destek verirken aynı zamanda sanayilerin mevcut büyüme eğrilerinin ötesine geçmelerine ve hızlı kalkınma sağlamalarına da olanak verecek.