HCS, dünyayı şimdi de Cat6A standardı ile bağlayacak
Veri iletim imkanlarına yönelik ihtiyaçlar gelişirken, HCS de bu gelişim paralelinde üretim kapasitesini ve Ar-Ge yetkinliğini değerlendirmeye odaklanıyor.
Ferit Çelik
Gerek ülkemizde gerekse dünyada yapısal kablolama sistemleri, binalarda kullanılan zayıf akım sistemlerinin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Hangi iş kolunda olursa olsun, firmaların işleyişlerinde veri iletişim altyapısının öneminin artması ve farklı uygulamaların da Ethernet özellikli sistemler üzerinden çalışmaya başlaması yapısal kablolama sisteminin önemini arttırdı. Gelişen teknolojiler bu tür uygulamaların her geçen gün farklı alanlarda artacağını işaret ediyor, yapısal kablolama sisteminin aydınlatma altyapısı için de kullanılmaya başlanması buna örnek olarak verilebilir. Bu başlıkta kapsamlı çözümleri ile HCS, küresel bazda sektöründeki gelişmeleri izleyip ürün portföyüne buna göre yön vermekle kalmıyor. “Bu gelişmelere yön veren kuruluşlar arasında da yer alıyoruz” bilgisini veren HCS Genel Müdür Yardımcısı Erdinç Yiğit, 2002 yılında yayınlanan Cat6 standardına bağımsız test kuruluşu uygunluğunu dünyada alan ilk firma olduklarına dikkat çekti. Benzer şekilde, geçtiğimiz yıl Cat8 kablo için de aynı başarıyı gösterdiklerini vurgulayan Erdinç Yiğit’e göre, bu onayların temel sebebi; standart komitelerini aktif olarak takip etmeleri ve sahip oldukları son teknoloji makine parkı ve laboratuvar altyapısı paralelinde yürütülen Ar-Ge çalışmalarıyla gelişmelere kolayca uyum sağlaması. Erdinç Yiğit ile kurumsal hedefleri ve Ar-Ge öncelikleri ışığında stratejilerini konuştuk:
2018 yılı için HCS’nin hedefleri, öncelik ve beklentileri hakkında bilgi verir misiniz?
2018 yılında beklentimiz özellikle ülkemizde kablolama altyapısında ağırlıklı olarak kullanılan Cat6 ürünlerden Cat6A ürünlere geçişin hızlanması. Çünkü Cat6A 10 kat daha hızlı veri iletimi imkanı verirken, müşterilerin yatırım karşılıklarını alabileceği bir katma değer de sunmakta.
Gerek Türkiye pazarında gerekse yurtdışı pazarlarda yayılımda stratejiniz nasıl şekilleniyor? Bu başlıkta planlarınız neler?
HCS olarak satış politikamız gerek yurtiçi gerekse yurtdışında dağıtıcı, entegratör, ara toptancı gibi kanal yapısına uygun olarak ilerlemek. Bu bağlamda, iş ortaklarımızla birlikte en yüksek kalitede ürünleri fayda/maliyet oranı en yüksek şekilde müşterilerimize sunarak, onların gelişimlerine katkıda bulunmak öncelikli politikamızı oluşturuyor.
Türkiye’de yeni üretim tesisi açmak gündeminizde mi? Yurtdışında bu tarz bir yatırıma bakışınız nasıl?
Mevcut üretim tesisimizi büyümeye açık olarak hayata geçirmiştik ve aylık bazda 12 bin km üretim kapasitesiyle tek kampüste Avrupa’nın en modern ve en yüksek kapasiteli veri kablo imalat tesislerinden bir tanesini ülkemize kazandırmıştık. Bu tesisimizle, Avustralya’dan İspanya’ya geniş bir coğrafyaya hizmet sunuyoruz. Yurtdışında ise sıfırdan bir yatırımdan ziyade, satın alma fırsatlarına bakıyor, yeni olanakları kolluyor, işimizin gelişimine katkıda bulunacak fırsatlar çıktığı takdirde her zaman değerlendirmeye açık oluyoruz.
HCS’nin ihracat stratejisi nasıl şekilleniyor?
Küresel bazda 100 farklı ülke ürünlerimizi kullanılıyor. Bu ülkelere örnek olarak Avusturalya, Ruanda, Ekvator Ginesi gibi kıta aşırı ülkeler örnek verilebilir. 12 bin km/ay üretim kapasitemizin aylık 4 bin 500 km’lik bölümü HCS etiketi ile üretim yapıyor. Aylık 7 bin 500 km’lik bölüm ise OEM olarak Kayseri’de üretilip dünyaya dağıtılıyor. Dünyaca ünlü pek çok şirketin kablolarını HCS olarak biz üretiyoruz. Bu da aslında ürünlerin ne kadar kaliteli, performans değerlerinin de ne kadar yetkin olduğunu kanıtlıyor.
Bu arada, HCS’yi sadece bir kablo üreticisi olarak tanımlamak da yanlış olur. HCS temelde bir sistem üreticisi, yani kablonun sürece dahil olduğu tüm noktalarda, kablo sonlandırıcılardan, diğer aparatlara kadar 360 derece kapsamla hizmet sunuyoruz. Dolayısıyla, Türkiye’de üst segment ürünler üreten tek sistem üreticisi konumundayız.