Duygusal zeka otomatı
Refah ülkelerinde de sorunlar elbette var. Ama “ülke” sözcüğünün önünde yürüyen “rehah” sözcüğü, bu sorunların pek çoğunun daha kolay, daha organize, daha eşgüdümlü, daha düzenli, daha eşitlikçi çözümüne fırsat veriyor. Yine de, “fiziki koşullar iyi, ama manevi koşullar kalbimde bir yara” diye ağlaşan refah ülkesi vatandaşları çok. Sydney/Avustralya gibi bir G20 refah ülkesinde de…
Art & About Sydney adlı kurum, şehirde 600 kişiyle yaptığı mülakatta şu soruyu sordu: “En çok eksikliğini duyduğunuz şey nedir?”
Cevapları sıraladı:
- Tahammülüm, sabrım az
- İnsanlığa inancım az
- Beni dinleyecek birini istiyorum
- Hayatımda kesinlik istiyorum, belirsizlik değil
- Sükunet, sakinlik istiyorum
- Hayatımda bir değişiklik, yenilik istiyorum
- Cesaretim az
- Nizam, intizam, düzen istiyorum
- Hayatımın bir anlamı olmalı
- Başkalarıyla daha yakın bağlantı, ilişki istiyorum (yüzde 41)
Art & About, bu taleplerin karşılığında, içinde özlü güzel sözler bulunan zarfları bir otomata yükledi. Şehrin görünür bir yerinde sanat enstalasyonu gibi konumladı. İsteyen, bir kaç kuruş ödeyip, “eksikliğini hissettiği şey” karşılığında öğüdünü, ilhamını aldı. Yüzü gülerek yürüdü gitti. Elde edilen mütevzi gelir, Şizofreni Araştırma Enstitüsü’ne hibe edildi.