Devlet Destekli Girişim Sermayesi Yatırım Fonları (GSYF) dönemi başlıyor
Bugünün döviz kurları ve piyasa ortamı, sermayelerin en iyi nasıl değerlendirileceği ile ilgili olarak akla pek çok soru getiriyor. Tam da bu noktada, girişimleri yatırım aracı olarak kullanan girişim sermayesi yatırım fonları (GSYF), devletin özel olarak desteklediği güvenli yatırım araçları arasında değerlendiriliyor. Girişim sermayesi yatırımları konusunda uzmanlaşan BUBA Business Angels, bu dönemin girişimlere yatırım yapma dönemi olduğunu ifade ederken, yatırım fonlarının mutlak başarısının ise takım çalışmasından geçtiğinin altını çiziyor.
BUBA Melek Yatırımcılık Ağı yöneticilerinden Neda Soydan gerçekleştirilen BUBA melek yatırımcılık ağı toplantısında, konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı:
“Sermaye Piyasası Kurulu’nun düzenlemeleri, denetimi ve gözetimi sayesinde GSY fonları, kurumların yatırım çeşitlendirmesi ve aktif risk yönetimi yapmalarını sağlayan güvenli bir araç haline geldi. Kurumlar, yatırımlarının belli bir kısmını bu yöne kaydırarak aslında belirsiz para piyasalarındaki risklerini dağıtmış oluyorlar. Yatırımcı kurumların bu alanda bilgilenebilmesi için SPK tarafından oluşturulmuş oldukça fazla sayıda kaynak doküman mevcut. Devlet, girişimlerin güvenli şekilde yatırımcıya, yatırımcıların da güvenli şekilde girişimciye ulaşabilmesi için değerli fırsatlar sunuyor.
Fırsatların ilki, GSYF kurulması için yapılan yönetmelik düzenlemeleri oldu. Geçtiğimiz sene ülkemizde 13 adet portföy yönetim şirketi SPK’dan ihraç belgesi onayı alarak kuruldu ve faaliyetlerine başladı. BUBA’nın İstanbul Portföy Yönetim Şirketi ile birlikte kurduğu Bosphorist Fonu da bu girişim sermayesi fonlarından biri. Fon çalışmalarında, yatırım kararını cazip kılan esas fırsatın ise devlet tarafından sağlanan vergi teşvikleri olduğunu gördük. Girişim sermayesi yatırım kazançları kurumlar vergisinden istisna. Bakanlar Kurulu kararıyla bu kazançlar üzerinden yapılacak olan (bu kazançlar dağıtılsın veya dağıtılmasın) stopajın oranı ise % 0 olarak belirtiliyor.
Hemen ardından 2018 yılında devletin girişim sermayesi için oluşturduğu ikinci fırsat, Tübitak’ın teknolojik girişimleri desteklemek için başlattığı 1514 Fon Projesi (TechInvest TR) oldu. TechInvest projesinin yol haritasında, fonu oluşturmak için ilk adımda üniversiteler bir araya geliyor, teknoloji transfer ofisleri aracılığıyla ortak yatırımlarını yapıyorlar. Tübitak, toplam yatırım miktarına denk gelen yatırımı, fona hibe ediyor. Kurumların da yatırımcı olarak bu fona dahil olması mümkün. Toplanan fona Hazine, ayrıca katkıda bulunuyor. Fon büyüklüğü minimum 50 milyon olarak kurgulanan TechInvest TR, yatırımların SPK ve Tübitak denetiminde olmasını sağladığından, yatırımcı kurumlara güvenilir bir yatırım ortamı sağlamış oluyor. Üniversitelerin yatırım kararı alma yetkileri bulunmuyor ancak, TechInvest projesi ile birlikte teknoloji fonları süreçleri ile ilgili tecrübe kazanmaları sağlanıyor. TechInvest TR üniversitelerin girişimcilik ekosistemine olan katkılarını arttırmayı hedefliyor.