Konteyner çağı başladı
Türkiye olarak genel bulut alanında diğer ülkelerle rekabette geride kaldığımızı söyleyebiliriz. Firmaların genel bulut çözümlerini kullanırken biraz daha serbest olabilmeleri için birtakım kolaylıklar getirilmesi Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin’e göre şart. Bu arada, genel bulut şirketlerinin Türkiye’ye yatırım yapabilmeleri için uygun ortamın oluşturulması da önemli. Buluta yönelik talep büyürken, kurumlar da bulut mimarisinin önümüzdeki yıllarda en büyük bütçe kalemlerinden biri olmasını bekliyor. Konteynerlerde kaydedilen gelişmeler, müşterilerin uygulama platform sağlayıcılarından bulut konusunda yardım istemeleriyle sonuçlanıyor. Genel ya da özel bulutta kullanılabilecek uygulamaların ve mevcut üretim uygulamalarının geçişini yapmak ve genişletmek için konteyner teknolojisini kullanmanın, bu müşterilerin de tercihi olduğu görülüyor. “Türkiye’deki yeni projelerimiz özellikle konteynere geçiş alanına odaklanıyor” bilgisini veren Haluk Tekin, bu yorumunu şöyle detaylandırdı:
“Hibrit bulut ve çoklu bulut artık sektörün normu haline geldi ve konteyner çağı başladı. OpenShift gibi konteyner uygulamaları, firmaların özel veya birden fazla genel bulut çözümleri arasında uygulamaları devreye alma, bulutlar arasında taşıma veya bu ortamları yönetme konusunda kolaylık sağlarken, hız da kazandırıyor. Konteyner çağında OpenStack’in geleceği de parlak görünüyor.”
Yazılım tanımlı depolama projeleri gelişiyor
Günümüz ortamında müşteriler daha çevik olma ve maliyetleri düşürme amacıyla altyapılarını yazılım tabanlı veri depolama teknolojileriyle güncellerken, hem mevcut hem modern iş yükleri için desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Bilişim sektörüne yönelik olarak müşterilerin, birbirinden farklı çözüm gerektiren münferit birçok sorunu var ve Haluk Tekin, Red Hat’in büyük kurumların çözüm ortağı olarak her duruma ayrı çözümler geliştirdiğini vurguladı. Müşterilerinin BT modernizasyonu sürecinde onlara yardımcı olmayı amaçladıklarını ifade eden Haluk Tekin, şu bilgileri verdi:
“Başta hizmet kataloğu aracılığıyla hizmetlere hibrit erişim sağlayan OpenShift ile olmak üzere pek çok yerel referansımız olan müşteri kazandık. Müşterilerimizin hibrit bulut altyapısı, DevOps ve mikroservis mimarisine yönelik stratejilerinin önemli bir oyuncusu olabilmek bizleri mutlu ediyor. Türkiye’de birçok sektörde kurumlar, işletmelere ve kullanıcılara yeni değerler ulaştırmak için, başta Red Hat OpenShift Container Platform olmak üzere, Red Hat ürün ve hizmetlerinden faydalanıyorlar. Red Hat tarafından yaptırılan araştırmalarda, bulut inisiyatiflerinin büyümeye ve gelişmeye devam etmesi bekleniyor. Hibrit bulut en gözde strateji olsa da, bazı katılımcılar hala hibrit koordinasyonunun ötesine, aynı anda birden çok bulutta işyükü taşınabilirliğine yöneliyor ve uygulamalarında çoklu bulut stratejileri kullanıyorlar. Mevcut BT yatırımlarının modernizasyonu pek çok firma için hala ilk sıradaki öncelik olmayı sürdürüyor. Teknolojinin bir sonraki evrimini; fiziksel, sanal, özel ve genel bulut platformları da dahil olmak üzere çoklu ve hibrit bulut ortamlarında yer alan konteyner tabanlı uygulamalar belirleyecek. Bu dönüşümün merkezinde Kubernetes, konteynerler ve Linux var. Uygulamalar hibrit ve çoklu bulut ortamlarına taşındıkça, gitgide daha çok sayıda kurum da bulutlar üzerinde uygulamalar kurmak, hizmete almak ve taşımak için konteynerleri kullanıyor. Bunun dışında da uzun zamandır var olan, ancak hem iletişim hem donanım maliyetlerini düşürmesi anlamında son dönemde hızla gelişen yazılım tanımlı depolama teknolojilerini barındıran projelerimizi de geliştirmeye devam ediyoruz.”