Lojistik hizmetler yeni uygulamalarla gelişecek
Küresel tedarik zincirinde hareket etme zorunluluğu ve farklı kanallardan müşteriye ulaşan lojistik sektöründe tüm hizmet kanallarında en iyi şekilde hizmet vermek önem kazanıyor. Araç takip sistemleri, bütünleşik navigasyon sistemleriyle gelişirken, yeni teknolojiler, araç bakım giderlerinin düşmesine yardımcı oluyor. Önümüzdeki süreçte ise sektörde kapasite kullanım oranlarını ve verimlilik arttıracak çözümlere gereksinim artacağı düşünülüyor.
Mobiliz Genel Müdürü Levent Aydoğan’a göre de kullanılan en son teknoloji sayesinde şirketler sahada görev yapan filolarını, elemanlarını ve değerli yüklerini, internet üzerinden en ekonomik şekilde her an izleyebiliyor ve bu sayede operasyonlarını daha etkin yöneterek, işletme giderlerinin azalmasına katkıda bulunabiliyor. Bireysel kullanımda ise kişilerin en değerli varlıklarının bulundukları yeri anında öğrenebildiğini ve güvende olmalarını sağlayabildiğini ifade eden Aydoğan, şöyle konuştu: “Araç Takip ve Filo Yönetim Sistemleri konusunda deneyimli bir Ar-Ge kadrosu ile ürün geliştirmeye çalışıyoruz. Geliştirdiğimiz CANbus, yeni nesil araçların hemen tümünde bulunan “Controller Area Netwok” tanımlamasının ilk harflerinden oluşan araç içindeki bilgisayar ağının adıdır. Burada birçok standart bulunmasına rağmen, Mobiliz tarafından en yaygın olanı ve büyük otomotiv üreticilerinin desteklediği FMS standardı kullanılmaktadır. Şu anda, sadece Mobiliz’de bulunan CANbus özelliği sayesinde araç bilgisayarından alınan ve sektör için çok önemli olan, yakıt tüketim hızı, depo seviyesi ve motor devir bilgilerinin uzaktan takibi yapılabilmekte ve sistemden raporlar alınabilmektedir.”
Bütünleşik
navigasyon
sistemleri ile
merkezle iletişim sağlanıyor
Mobil operasyonların verimli şekilde yönetilebilmesine büyük katkı sağlayacak olan bütünleşik navigasyon sistemi ile, otomotiv tekonolojileri çözüm ortağı AVL şirketi ile birlikte geliştirdiği Eco-Drive teknolojisi konusundaki çalışmaların yeni tamamlandığını belirten Aydoğan, şöyle devam etti: “Bütünleşik navigasyon sistemi sürücüye araç içindeki navigasyon ekranı üzerinden merkezden mesaj iletebilmekte ve bu sayede iletişim giderlerinin minimuma indirilmesi ve hedefe en uygun rotanın çizilerek sürücünün en kısa sürede ilgili adrese ulaşması sağlanmaktadır. 2010 yılı sonu itibarıyla geliştirilen Eco-Drive teknolojisi ise geniş araç filosu olan şirketlere, sürücü verimliliğini artırma, yakıt ve araç bakım giderlerinden tasarruf etme fırsatı sunmaktadır. Araç bilgisayar sistemi ile bütünleşik çalışan Eco-Drive cihazı, yolda seyreden sürücüye sesli uyarılarda bulunarak yol güvenliği ve yakıt tüketimi açısından en uygun tepkilerin verilmesini sağlamaktadır. Mobiliz’in eko sisteminde yer alan Çözüm Ortağı Bilsag ile birlikte sunduğu Saha Gücü Yönetim Sistemi de bir çağrı merkezi üzerinden alınan taleplere çözüm üretmek amacıyla, mobil ortamda çalışanlara görev dağılımı ve daha sonra görev gerçekleştirme performans ölçüm sistemi sunuyor. Mobiliz sistemi ile bütünleşik çalışan bu çözüm sayesinde şirketler mobil operasyonda verimliliği daha da üst seviyelere taşıma olanağı bulunuyor.
Sektörün yalnızca taşımacılık yapılarak başlandığının altını çizen Mobit Pazarlama Müdürü Sinan Ekinci, “Teknolojinin hızlı gelişmesine paralel olarak, taşımacılık sektörü yavaş yavaş lojistik sektörü haline dönüşmeye başladı. Tabi bu bir anda olmadı. Taşımacılık şirketleri sundukları hizmetleri çeşitlendirerek bu süreci başlattılar. Örneğin kara taşımacıları hava, deniz, gümrükleme vb. gibi bölümler kurup depo-antrepo açarken havayolu taşımacıları da filo yatırımı yaparak kara taşıması veya kadro genişleterek deniz taşıması yapmaya başladılar. Bu hizmet çeşitliliği paketleme, yurtiçi dağıtım gibi servislerle çeşitlenerek devam etti. Lojistik sektörü büyürken en önemli katkılardan birini de filo takip ve otomasyon sistemlerinden aldılar. Yüzlerce araca sahip taşımacılık ve lojistik şirketleri, uydu teknolojisini kullanan filo yönetim sistemleri ile araçlarını izleyerek zaman odaklı hizmetler vermeye başladılar. Barkod teknolojileri ise sektörün otomasyona geçişinde önemli rol oynadı. El terminalleri ile donatılan depo elemanları, giren ve çıkan tüm malların barkodlarını okutarak sistemde takibini kolaylaştırdılar. Mevcut lojistik operasyonlar yanında geleceği de tahmin etmek önemli. Bilgi sistemlerinin gücünün gelişmesi, lojistik işletmelerin karmaşık işlemlerini yapabilecek hale getirdi, geleceğe yönelik tahminlerle modellemelerde bilgi teknolojileri vazgeçilmez konuma geldi. Bir başka önemli husus, lojistik istihdamla ilgilidir. Süreçlerin güvenirliği, çalışan personelin süreçlerle uyumlu olmasında bilgi teknolojileri önemli rol oynuyor” dedi.
Lojistik sektörünün son yıllarda büyüyen uluslararası nakliye organizasyonları, hizmet alanlarını yenileyen ve genişleten lojistik servis sağlayıcılar, hammaddelerin, mamüllerin küresel tedarik zincirinde hareket etme zorunluluğu ile karmaşık bir hale geldiğini belirten
SAP Türkiye Perakende ve Lojistik Sektörleri Çözüm Yöneticisi Hakan Yakıcı’ya göre önümüzdeki süreçte sektörde öne çıkacak çözümler belli noktalarda toplanacak. Bu bağlamda
şirketlerin tedarik ve lojistik planlama süreçlerinde stratejik kararlar vermelerini sağlayacak, kapasite kullanım oranlarını ve verimliliklerini artıracak çözümlere gereksinimlerinin artacağını vurgulayan Yakıcı, “Lojistik yöneticilerinin gerçek zamanlı karar destek mekanizmaları ile donanmış olması gerekiyor. Bu araçlara sahip olurken, bilgi teknolojilerinin şirketlerin büyümeleri ve küreselleşmeleri yönünde sınırsız desteğe ve esnekliğe sahip olmaları gerekmekte. Bu yönde ciddi anlamda bir beklenti görmekteyiz” diye konuştu.
Günümüzde, konteyner taşımacılığında yılda yaklaşık yüzde 20 oranında kaybolma riski bulunduğuna dikkat çeken Votech Yönetici Ortağı Volkan Erinçmen, bu oranın gemiden düşen konteynerler, konteyner parkında diğer konteynerlerin altında kalanlar veya teslimat noktasından çalınan konteynerlerın oluşturduğunu belirtti. Kullanılmakta olan çeşitli ürünlerin konteynerlerin, ya nerede olduklarını ya da sadece güvenliğini sağlamaya yönelik olduğunu ifade eden Erinçmen, güvenliği sağlarken gerçek zamanlı bir alarm sistemi yerine konteynıra müdahale edilip edilmediğini, varış noktasında tespit edilmesini sağlayabilmekte olduğunu belirterek yeni nesil çözümlerin bu soruna farklı bakış getirdiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: “GeoLok, konteynerlerin ve benzer kapı mekanizması olan tır kasalarının herhangi bir değişiklik yapılmaksızın sadece güvenli bir şekilde kilitlenmesini değil, aynı zamanda coğrafi olarak dünyanın hangi noktasında olduğunu göstermekte, kilide yapılan darbe, ısı ve titreşimli her türlü müdahaleyi anında raporlayabilme ve bütün bunların yanında palet seviyesinde konteyner envanterini raporlayabilmektedir. Harita üzerinde, sanal bir alan oluşturularak, kilit sisteminin sadece bu alan sınırları içerisinde doğru kişi tarafından, doğru yerde ve doğru zamanda açılabilmesi sağlanır. Bu sayede sevkıyat esnasında oluşabilecek fireler ciddi ölçüde engellenmiş olur. Bu da risk faktörünü azalttığından sigorta primlerinde indirim olarak yansımaktadır.”