Verinizi anında analiz edebilmelisiniz
Dijital dönüşümün odağında veri var. 2010 yılında 1 zettabyte olan veri miktarı, bugün 16 zettabyte miktarına çıkmış durumda. Tahminlere göre, etrafımızdaki anlamlandırılmayı bekleyen ve sosyal medya, birbiri ile konuşan cihazlar, müşterilerimizin ürettiği bilgiler gibi farklı ve yapısal olmayan bu verilerin miktarı 2025 yılına geldiğimizde 10 kat artacak. 2020 yılına kadar birbiri ile iletişim halindeki nesnelerin de 50 milyara ulaşması bekleniyor. Sahip olduğumuz verilerin analiz edilmesi ve anlamlandırılması ise günümüzün en önemli yatırımlarının başında. Bu çerçevede, IBM Türkiye Yazılım Hizmetler Yöneticisi Serdar Gere’nin belirttiği gibi, dünyada yapay zeka ve bulut teknolojilerine olan ilgi ve bu teknolojilere yapılan yatırımlar her geçen gün büyüyor. Türkiye’de de bankacılık, finans, telekomünikasyon başta olmak üzere birçok sektörde teknoloji yatırımlarına yönelik ilgi var. Türkiye’deki küçük ölçekli işletmelerde teknoloji çözümlerine yönelik ilgi, bu şirketlerin dijital dönüşüm sürecinde daha hızlı yol almalarını sağlıyor. “Dünyadaki diğer yatırımlar ile kıyasladığımızda henüz yolun başında olsak da, sektörlerde farkındalığın yüksek olduğunu görüyor, küresel rekabet ortamında ülkemizin sektör temsilcilerinin daha da güçleneceğine inanıyoruz” yorumunu yapan Serdar Gere, verinin anlamlandırılması noktasında yapay zekanın, verimlilik ile rekabet gücünü, ürün ve hizmet kalitesini ve tüketimini arttıracağına işaret etti, hatta “Yakın vadede şirketlerin BT altyapılarını bu bakış açısıyla daha fazla değerlendirmeye başlayacağından şüphemiz yok” beklentisini dile getirdi.
Yeni nesil teknolojilere yönelik altyapıyı da zaman kaybetmeden ekonomiyi oluşturan bütün sektörlere entegre etmek gerek. Verinin işlenmesi, analiz edilmesi, anlamlandırıp iş süreçlerine dahil edilmesi belirli bir zaman diliminde gerçekleşecek. “Bu nedenle geleceğin iş modeli için şimdiden gerekli adımları atmak önemli” diyen Serdar Gere, şu yorumu yaptı:
“Yapay zekadan en iyi faydayı görmek için öncelikle güçlü bir altyapınızın olması lazım ve bu noktada bulut çözümleri devreye giriyor. Genel ve özel, kurum içi her alanda entegrasyon sağlayan, bütünsel bir hibrit çözümü sunan tek sağlayıcıyız. IBM, 20 ülkede 50’den fazla bulut veri merkezi üzerinden küresel ağa sahip. Bu da müşterilere esneklik kazandırıyor. KOBİ’ler açısından bu teknolojiler büyük bir avantajın kapısını açıyor. Özellikle bulut bilişim yatırımları küçük ölçekli işletmelerde çok düşük maliyetler ve erişilebilir çözümler sayesinde büyük dönüşümlere imza atıyor. IoT teknolojisi iş dünyasında değer yaratmak, rekabet, birlikte iş yapmak yolunda önemli değişiklikler yaratırken, bireylerin deneyimlerinde de farklar yaratıyor. Verileri kişiselleştirme, ihtiyaca göre ayrıştırma ve geleceğe dair öngörüleri yaparak hedefe doğrudan erişme, olası hataların önüne geçilmesi gibi faydaları beraberinde getiriyor. Örneğin; bir üretim sektöründe kullanılan sensörler ile makine performansı sürekli izlenebilir, ne zaman bakım yapılması gerektiği öngörülebilir. Bu da bakım maliyetlerini, plansız kesintileri azaltırken, üretim sürecinde kullanılan ekipmanların ömrünü uzatarak maliyet avantajı sağlayabilir. Sahip olduğumuz bilgi birikimi, çözümlerimiz ve satın almalarımızla IoT çözümlerimizle birbirinden farklı sektörlerdeki müşterilerimize destek oluyoruz. IBM’in satın aldığı Weather Company, birçok alanda şirketlere sunduğu öngörülerle ciddi faydalar sağlıyor. Hava durumu günümüzde tarımdan, enerjiye, tedarik zincirinden ulaşıma kadar çok çeşitli sektörleri doğrudan etkiliyor. Akıllı şehirlerde ve binalarda da IoT çözümleri önemli bir rol oynuyor. Geniş patent sayımız, IoT çözümlerine entegre ettiğimiz siber güvenlik çözümlerimiz, deneyimimizle müşterilerimize destek olmaya devam edeceğiz.”