“İnternet dünyasının aktörlerine danışılmalı”
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından 22 Şubat 2010 tarihinde yayımlanan “İnternetin Güvenli Kullanımı” kararıyla, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından erişim ve yer sağlayıcılara gönderilen yazılar hakkında Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) bir açıklama yaptı. TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı, açıklamasında şunları kaydetti:
“İnternete özgürce erişim, AB tarafından 2009 yılında insanlık hakkı olarak belirlendi. Anayasamız tarafından teminat altına alınan ‘düşünce ve ifade özgürlüğü’ ile ‘düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü’nün, internete erişimin engellenmesi ve sansürü çağrıştırır biçimde denetlenmesi kararlarıyla ‘ölçüsüzce’ kısıtlandığı algısı taşıyoruz. Bu derin bir kaygı yaratıyor. Gelişmiş ülkelerde özgürlüğün, yaratıcılığa yaptığı olumlu katkıyı adeta görmezden gelip, yüzümüzü ‘sınırlamadan’ yana çeviriyoruz. Demokrasilerde saydamlıktan korkulmaz, aksine, demokrasilerde saydamlık aranır.”
Kamuoyunun bilgilerine sunmak istedikleri bir diğer hususun da TİB tarafından erişim ve yer sağlayıcılara belli anahtar kelimeler özelinde gönderilen, müstehcen içerikli yayınlarla mücadele edilmesi noktasında erişim ve yer sağlayıcılar üzerinde farkındalık yaratmayı amaçlayan bildirimler olduğunu kaydeden Eczacıbaşı, şunları kaydetti:
“Bu anahtar kelimelerin yer sağlayıcıların hukuka aykırı yayın yapan sitelere tespitte kolaylık yaratması bakımından açıklandığı bildirilse de yer ve erişim sağlayıcılara gönderilen e-mektuplar, bu amacı aşan bir üslupta kaleme alındığı görülmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus ortada yasal dayanağı bulunmayan; herhangi bir idari ve yargı kararı olmadan, tamamen erişim ve yer sağlayıcıların tasarrufları neticesinde birçok sitenin erişiminin engellenmesi riskidir. Anahtar kelimeler içerisinde birçok jenerik ve amaçlanan hedefe uygun olmayabilecek kelimeler de bulunmaktadır. Bu bağlamda ortada kanuni dayanağı olmayan ve spesifik erişim ve yer sağlayıcıların inisiyatifinde yapılacak erişim engellemelerinin doğuracağı sonuçlar ortadadır. Bunun yanında TİB’in anahtar kelimeler üzerinden araştırma yapıp kanuna aykırı yayın yaptığını düşündüğü sitelerin erişimin engellemesi de hukuken izah edilebilecek bir durum değildir. Böyle bir adım atılmadan önce internet dünyasının aktörlerine danışması beklenmektedir.”
TBV’nin önerileri
• İnternet servis sağlayıcılara (İSS) güvenli internet hizmetini kullanıcılarına ücretsiz ve kullanıcıların tercihleri doğrultusunda özelleştirilebilir şekilde sağlama, bu konuda kullanıcılarda farkındalık yaratılmasına yönelik bilgilendirme faaliyetlerinde bulunma zorunluluğu getirmek pozitif bir adımdır. Devletin bu hizmetin sunulmasında ana unsur değil denetleyici olması gerekmektedir. Kararda belirtilen şekilde devletin (BTK’nın) güvenli internet için belirlenen profillerin içeriklerini belirleme; bu noktada kara veya beyaz liste oluşturması noktasında ana rolü üstlenmesi düzenleyici otoritenin çağdaş işlevleriyle bağdaşmamaktadır.
• Kara liste oluşturma ve profillerin içeriklerini belirleme konusunda İSS’ler serbest bırakılmalı, İSS’ler kara listelerini oluştururken devletin ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının, akademinin görüşlerini almalıdır.
• Devlet yalnızca erişimi mahkeme kararıyla engellenmiş olan sitelerin kara listede yer alması konusunda İSS’lere bildirimde bulunmalı ve zorunluluk getirmelidir. Bunun dışındaki sitelerin kara veya beyaz listede yer almasına ilişkin ancak tavsiye niteliğinde İSS’lere bildirimde bulunabilmelidir.
• İSS’ler güvenli internet hizmeti sunarken yapacakları filtrelemelerde ve bu filtrelemeye esas olacak kara listeyi tespitte temel hak ve özgürlüklere saygı çerçevesinde hareket etmeli, kullanıcıların iletişim özgürlüklerini kısıtlayacak veya kullanımını zorlaştıracak işlemlerde bulunmamalıdırlar.
• Çocukların ve gençlerin internet üzerindeki zararlı içeriklerden korunması konusunda yapılacak filtreleme faaliyetlerinde ve bu yönde belirlenecek kara listelerin içerikleri konusunda mutlaka çocukların ve gençlerin gelişimi konusunda uzman olan akademisyenlerden görüş alınarak hareket biçimi geliştirilmelidir.
• Kullanıcıların kara ve beyaz listeleri değiştirme, filtreleme uygulamasını seçen kullanıcıların istedikleri siteleri kara listeye istedikleri siteyi beyaz listeye aldırma özgürlükleri tanınmalıdır.