Kahvenize çakıl atınız
Ayaküstü kahve satan dükkandan kahve aldınız. Ya çok sıcak geldi, ya ılık. İkisinin ortası olursa şansınız var. Ama genelde, kafelerde kahve ve benzeri sıcak içecekler, servisten masaya gelene kadar ılınıyor. Ya da o kadar çok sıcak oluyor ki, epey beklemek gerekiyor içmek için.
Kültürümüzdeki “Paşa Çayı” herhalde bu sorunlara (!) çözüm için dedelerimiz tarafından üretilmiş. Yaşı genç olup “Paşa Çayı” sözcüğünü hayatta ilk kez duyanlara kısa açıklama: Efendim, çayı bardağa doldurduktan sonra, bir kaç damla soğuk su eklenir ki, muhterem paşa hazretlerinin nazik ve hazik dudakları sıcaktan müteessir olmasın. (Şimdi de, hazik ve müteessir sözcüklerini anlatmak gerekmeyecek umarım!)
Konumuz: Artık, her bir şeyin teknolojik olduğu günümüzde (silikonlu aşklar… siber hiddetler… twitter filozofları!) kahvenizi “normal” sıcaklıkta içmenizi sağlayacak sihirli metal çakıllar icat edildi. Paslanmaz çelikten çakıl, sıcağı normale, ılığı yine normale getiriyor. “Faz Değişim Malzemesi”yle (PCM) yapılan bir Ar-Ge örneği. David Jackson ve David Petrillo adlı iki makine mühendisinin buluşu.
“Coffee Joulies” (Joule=Bir enerji birimi) dedikleri, kahve çekirdeğinin şişkosuna benzeyen parlak renkli çakılı icat ettiler. Petrillo’nun ana babasının evinin bodrum katında elle 100 tane yaptılar. Sonra bu işi YouTube’da bir videoya koydular. Sonra, başlangıç sermayesi arayanlara yardımcı olan Kickstarter adlı şirkete gittiler (Kickstart=Tekme atarak motoru çalıştırmak). Bir video daha yaptılar. “Bize 40 dolar verene 5 tane bu çakıldan veriyoruz” dediler. Birkaç haftada 177 bin dolarlık sipariş geldi.