Fatih Projesi’nde herkes fikir yarışında olmalı
“Bilinçli ve Güvenli BT Kullanımı”, “Verimli BT Kullanımı” olarak düşünülmeli._x000D_
Fatih Projesi eğitim sektörüne yeni bir soluk getirirken bilgi ve iletişim sektörü için yeni bir heyecan oldu. Fatih Projesi’ne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Labris Teknoloji Stratejik Planlama Müdürü Seçkin Gürler, Fatih projesi ile bütçesi, sınırları çizilmiş bir projeden çok, en az 13 yıllık bir geçmişi olan ve devamlı genişleyerek yeni bileşenleri, yeni paydaşları kapsayacak hale gelen bir sürecin algılanması gerektiğini belirtti.
Gürler, 1998’de Dünya Bankası desteğiyle oluşturulan bilişim sınıflarında edinilen tecrübe ve Türk teknoloji üreticilerinin yakaladıkları ivmenin şu an projenin en önemli itici gücü olduğunu belirterek “Proje genişlediğinde, her T.C. vatandaşını birçok yönden etkileyecek, projede yer alacak herkes hizmet ve fikir yarışı içinde olmalı” dedi.
Popüler konulardan uzak durulmalı
Bilgi ve iletişim sektörünün çalışmalar sırasında projenin sorumluluğunu da alan karar vericilere güvenmesi, onları desteklemesi ve her tür bilgiyi, tecrübeyi paylaşması gerektiğini vurgulayan Gürler şunları söyledi: “Süreç içinde bazı popüler konular proje ana ekseninde kaymalara yol açabilir, bu yüzden farklı fikirleri dillendirirken işin özünden çok da ayrılmamak gerekli. Dizüstü bilgisayarlar ve 5651 kanununa uyum gibi popüler konular yerini, ağ güvenliği, ağa ve eğitim içeriğine erişimde verimliliğe bırakmalı. Projenin en temeldeki amacı, ihtiyaç olduğunda eğitim içeriğine ve bilgiye hızlı ve güvenli bir şekilde ulaşmak. Bunları dikkate alarak, bu projenin asıl farkının, popüler konulardan bağımsız olarak ‘sadece ihtiyaca yönelik ve geçmişte yaşanılan tecrübeler ışığında oluşturulması’ olacağını düşünüyoruz.”
Verimli BT kullanımı
Projenin temel ayaklarından birisi olan “Bilinçli ve Güvenli BT Kullanımı” başlığını “Verimli BT Kullanımı” olarak da düşünülmesi gerektiğini ifade eden Gürler, mevcut ve yeni gelecek altyapıların öğrenciler ve öğretmenler tarafından korkusuzca ve tereddüt edilmeden kullanılabilmesi gerektiğini vurguladı.
Gürler, “Şimdiye kadarki süreçte kullanımdaki zorluklar, insan-bağımsız bir kontrol ve güvenlik mekanizmasının olmaması, paydaşların internetin zararlı
etkilerine maruz kalmalarına ve bilgisayarın pozitif etkilerinden çok negatif etkilerinin medyada çokça yer bulmasına yol açtı” şeklinde konuştu.
Gürler, hangi içeriklerin ne kadar yoğunlukla kullanıldığı veya sisteme kimlerin, hangi okulların daha çok ilgi duyduğunu düzenli olarak takip edebilmenin, sistemin “yaşayan ve kendini geliştiren” bir yapıya bürünmesini sağlayacağını belirtti. Gürler, “İstatistikler baz alınarak farklı kategorilerde ödüller verilmesi, bu ekosistemin parçaları olan tüm paydaşları teşvik edecektir.
Hizmet verecek ağın sadece yetkilendirilmiş kişilerce kullanılması, tüm ağı boğacak zararlı paketlerin okul içinde yayılımının engellenmesi de verimlilik için diğer bir gereklilik” dedi.