Bir şehri tanıtmak…
Bu yazı, turizmde inovasyon konusunda bir reçete: İtalyan yazar Elena Ferrante, orada çok satan, özgün romanları İngilizceye çevrilen (böylece daha da çok satan) ünlü bir yazar. Ama bu isim onun “takma” ismi. Gerçek ismi henüz ortaya çıkmadı (çıkartılmadı, özenle saklanıyor). Bazı romanları Türkçeye bile çevrildi: Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım. Bir Yazarın Yolculuğu. Kayıp Kızın Hikayesi. Terk Edenler ve Kalanlar. Yeni Soyadının Hikayesi…gibi. Bu romanların çoğunda başrolde Napoli var. Ferrante’yi okuyanlar Napoli’yi merak ediyor. Napoli, İstanbul’u çağrıştıran kargaşası, enerjisi, “gizemleri” ile elbette çok gerçek bir şehir. İstanbul, Dubai’leştikçe, ruhunu kaybettikçe, Napoli bütün köhne, döküntü, tarihi geçmişiyle “öylece” duruyor gibi. “Bir çivi bile çakmadan” ama hep aynı kalmasını sağlıyor şehir yönetimi. Bir binanın dışı badana olacaksa bile “eskiymiş” gibi yapıyorlar.
İtalyanların bağırlarına bastığı İstanbullu Ferzan Özpetek de 2017 Aralık ayında İtalya’da gösterime giren (bizde ise geçtiğimiz haftalarda) Napoli’nin Sırrı (Napoli Velata) adlı şahane filminde yine bu şehri başrole oturttu. Birbirinden tarihi ve anlamlı mekanlar, bu gerilimli, gizemli filme set oldu. Film, 2019 Oscar’ına Yabancı Dil Film kategorisinde İtalya’yı temsil etmek üzere seçildi. Ve geçen yıl Aralık’ta orada gösterime girdiğinde NonsoloArt Associazione Culturale turizm şirketi hemen filmin mekanları için turistlere tur düzenlemeye başladı. Napoli, yer altı ve yer üstü tarihiyle turizm açısından bir mücevher. Ferrante romanları mekanları için de Progetto Museo, turlar düzeniyor yerli/yabancı turistlere. Hanımın 4 kitabını Amerikan HBO film şirketi 32 bölümlük dizi yapmak üzere gelecek baharda Napoli’de çekimlere başlayacak.