Dağıtık yapılarda güvenlik ve veri işleme ön plana çıkıyor
Mevcut ve yeni gelecek altyapıların öğrenciler ve öğretmenler tarafından korkusuzca ve tereddüt edilmeden kullanılabilmesinin sağladığın da birçok konunun kendiliğinden çözüleceğini vurgulayan Labris Teknoloji Stratejik Planlama Müdürü Seçkin Gürler şu noktalara değiniyor: “Teknolojinin geldiği nokta artık dağıtık uygulamalara daha çok izin veriyor. Bu dağıtık yapılar kurgulanırken sistem kullanıcıları bazında, internetin ve eğitim içeriklerinin kullanımı da istatistiksel olarak mutlaka takip edilebilir olmalı.”
Hangi içeriklerin ne kadar yoğunlukla kullanıldığı veya sisteme kimlerin, hangi okulların daha çok ilgi duyduğunu düzenli olarak takip edilebilmesinin, sistemin “yaşayan ve kendini geliştiren” bir yapıya bürünmesini sağlayacağını ifade eden Gürler, “İstatistikler baz alınarak farklı kategorilerde ödüller verilmesi, bu ekosistemin parçaları olan tüm paydaşları teşvik edebilir. Hizmet verecek ağın sadece yetkilendirilmiş kişilerce kullanılması, tüm ağı boğacak zararlı paketlerin okul içinde yayılımının engellenmesi de verimlilik için diğer bir gereklilik” diyor.
Donanım seçimi okullara ve sınıflara bırakılabilir
Donanım seçiminin okullara, hatta sınıflara bırakılabileceğini belirten Sürat Teknoloji Ankara Bölge Müdürü Serkan Çalışıcı, böylece velilerin de katılımının sağlanabileceğini daha kaliteli ürünlerin okullara kazanımının söz konusu olabileceğini ifade etti. Çalışıcı sözlerini şu şekilde sürdürüyor: “Örneğin ben bir veli olarak standart veya en ucuz teklifi veren ürünü almaktansa üzerini tamamlayarak daha iyi bir donanım ile çocuğumun eğitim almasını sağlamak isterim. Daha fazla okulda veya ilde pilot uygulama yapılması faydalı olabilir. Bilgisayar ile tanışmayan öğretmenlerimiz var, bunların da eğitilmesi de gerekecektir.”
Kullanımda
uyumluluk
Aslında projeyi bir araçtan, bir amaca ulaştıracak en temel nokta içerik olacaktır diyen Microsoft Türkiye Ulusal Teknoloji Politikaları Yöneticisi Buğra Karabey, “Burada da hâlihazırda Türkiye’de ve dünyada geniş bir e-öğrenim içeriği mevcuttur ve bunların da kurulacak sistemde kullanımı ve yine uyumluluğu önemli bir konu olacaktır. Bahsi geçen uyumluluk aslında maliyet olarak da projeye önemli müspet katkılar sağlayacaktır. FATİH Projesi’nin uçtan uca hizmet verebilecek ve tüm platformları birbiri ile uyumlu olarak sunacak bir şirketiz. Etkileşimli tahtayı destekleyecek gömülü platformlar, bulut bilişim, merkezden yönetim çözümleri ön plana çıkacaktır” dedi.
Donanım problemi
ile mücadele
FATİH Projesi’nin verimli kullanma sorunu yanında tabiî ki ciddi bir ayakta tutma sorunu da olduğunu da dile getiren Çizgi Elektronik Genel Koordinatörü Niyazi Saral “Şöyle düşünün bu sistemler en iyimser tahmin ile sadece 3-4 yıl çalışacaklar. Bugün bile MEB ve diğer kurumların ellerinde binlerce sistemde donanım problemi var ve devamlı bu problemler ile mücadele sorunu bulunmakta. Peki; bu yatırımı yapan devlet acaba bu sorunu nasıl çözecek. 4 bin formatör öğretmeni bu amaçla teknik olarak eğitmek ve hatta sertifikalandırmak projemizi Çizgi Tagem ve CompTIA olarak EĞİTEK’e götürdüğümüzü de burada belirtmek isterim. Sonuç olarak FATİH Projesi için biz üstümüze düşen herşeyi yapmaya hazırız. Tek isteğimiz var: Fatih’leri sakın ihmal etmeyin!” şeklinde sözlerini sürdürdü.
Eğitimciler de
donanım ve yazılım sorunları ile
ilgili bilgi sahibi olmalı
Projeye ait tüm bileşenlerin yanında, eğitici yani öğretmen unsurunun da çok önemli olduğunu belirten Medyasoft Kamu Satış Yöneticisi Serkan Kuyumcuoğlu, “Eğitimi verecek olan kişinin de mutlaka çok iyi eğitilmiş olması gerekmektedir. Ayrıca eğiticilerin BT kaynaklarına yabancı olmaması, kullanım anlamında çok iyi bilgiye sahip olmaları gerektiğini düşünüyorum. Bu konu sadece ders içeriği hazırlamakla ilgili değil, bir eğitim esnasında ortaya çıkabilecek donanımsal/yazılımsal sorunlarla da başa çıkabilecek kadar bilgili olmaları gerekmektedir” şeklinde konuştu.
FATİH Projesi’nin kritik başarı faktörlerine değinen Probil İcra Kurulu Üyesi Ahmet Hamdi Atalay ise başlıkları şu şekilde sıraladı: “e-İçeriğin olabildiğince çeşitli, güncel ve standartlara AICC, SCORM gibi uygun olması gerekiyor. İhale sürecinin, işin makul boyutlu bölünmesi sağlanarak yalın fiyat (en ucuz) yerine toplam sahip olma maliyetini (ekonomik açıdan en avantajlı) baz alacak şekilde gerçekleştirilmesi gerekiyor. Sistemin sürdürülebilirliği ve uzun süre aynı verimlilikte kullanımını sağlamak üzere işletme ve bakım sürecinin doğru tasarlanması gerekiyor.”