Dünyadaki sosyal yaşamı organize etmek
Google’ın çıkış misyonu “Dünyanın bilgisini organize edip, erişilebilir ve kullanışlı yapmak” ama geçen zamanda yalnız bilgiyi değil sosyal yaşamı da kapsamına aldı. Mart sonunda çıkan “+1” ve şimdi de “Google+” bu fazladan misyona işaret ediyor.
Google’ın sosyal ağ hizmetlerine ilk atılışı, çalışanlarından Orkut Büyükkökten tarafından yazıldığı için Orkut adıyla 2004’de açılan ürünüydü. Facebook sonrası dönemde ise önce Google Wave sonra Google Buzz isimli iki ürünü çıktı ama ilgi görmediler. Bu defa, Google+ ve +1 doğru formülü bulmuş olabilir, çünkü ortaya çıkan Facebook, Twitter ve Skype’ın mükemmel bir karışımı: gerçek yaşam deneyimlerini andıran sosyal ağ hizmetleri.
Facebook’ta olmayan çok katılımcılı görüntülü konferanslar (Hangout), Skype’da olmayan kişileri gruplayıp (Circles), grup bazında mesajlaşma (Huddle – ki benzer bir özellik için Facebook Mart ayında Beluga’yı satın almıştı) öyle güçlü araçlar ki, Google Plus’ı ilk deneyenler hemen bunları kullanarak görüşmelere başladılar, hem de özel konularında. Oysa Wave ve Buzz ilk açıldığında deneyenlerin tek yaptığı servislerin kendileri hakkında yorumlar yapmaktı! Sonuçta sosyal bir hizmetin başarılı olacağının tek göstergesi kullananların sosyalleşmesi değil midir? Ek olarak feed’leri takip için Spark ve mobil telefondan resim paylaşım hizmetleri de var. Devamı da gelecek, zira Google+ bir “proje” olarak sunuldu.
+1 hizmeti, neredeyse birebir Facebook’un “like” butonunun işlevine sahip olsa da, olağanüstü geniş ve yerleşik kullanıcı kitlesine sahip Facebook’un bu yeni hizmeti tehdit olarak görmesi gerekmez. Ancak Twitter ve daha çok da Skype’ın büyük kayıp yaşayacağı kesin. Örneğin, Google+’da ücretsiz olan grup video görüşmeleri Skype’da aylığı 7 avro olan bir hizmet. Daha geçen ay Skype’a 8,5 milyar dolar veren Microsoft, Navteq’e 8,1 milyar dolar veren Nokia gibi Google-zede olabilir. Hatırlarsak, kısa süre sonra Google aynı hizmeti ücretsiz açıp Nokia’nın yatırımını boşa çıkarmıştı.