Kalite artacak, daha uygun fiyatlarla hizmet alınabilecek
Sektörle ilgili görüşlerini açıklayan Oytek Bilişim Hizmetleri Sistem Yönetim Müdürü Kudret Gülcan, bulut teknolojisinin gelişiminin sektörün geleceğini ve gelişimini belirleyeceğini dile getirdi. Ağ erişimlerinin maliyetlerinin azalması ve hızlarının artmasının süreci hızlandıracağını düşünen Gülcan, bu noktada en önemli konu olarak güvenliğin sağlanmasına ve hizmet alan şirketler tarafından kabul görmesine işaret etti. Gülcan, “Hali hazırda barındırma şirketleri için en önemli maliyet olan enerji maliyetlerinin azaltılması için sürekliliği sağlayacak uygulamalar daha da yaygınlaşacak. Bu uygulamalarla Microsoft, Google gibi sektörün büyük oyuncularının kullandığı yedeksiz daha az enerji kullanan donanımlar diğer barındırma şirketleri tarafından da kullanılabilecek. Ayrıca donanım üreticilerinin sunacağı, bulut altyapısına uygun az yer kaplayan, az enerji kullanan tercih edilecek. Ülkemizde henüz çok fazla gündeme gelmese de dünyada veri merkezlerinin karbon emisyonları müşterilerin seçimlerinde etkili olmakta. Önümüzdeki dönemde Türkiye’de de çevreye duyarlı veri merkezleri tercih sebebi olacaktır” dedi.
Bulut barındırmanın gelişmesiyle hizmet kalitesinin artacağını ve “kullandığın kadar öde” mantığı ile hizmetin daha uygun fiyatlarla satın alınabileceğini düşünen TurkNet Ürün Yönetimi ve Pazarlama Direktörü Rana Karaküçük, “Özellikle KOBİ’ler ve bireysel kullanıcılar sunucu yönetimi sorunu yaşamayarak maliyetlerini düşürecek ve 7/24 destek alacakları barındırma hizmetlerini daha fazla tercih edecekler” şeklinde konuştu.
“Türkiye’de, özellikle son yıllarda düşen internet erişim maliyetleri, sosyal ağlarla birlikte, internetin artık eskisinden daha sık ve aktif olarak kullanılması ve en önemlisi, yoğun ve geçmişe kıyasla daha bilinçli genç nüfusun etkisi göz önünde bulundurulduğunda, barındırma ve veri merkezi sektörünün geleceği son derece parlak ve gelişmeye müsait görünüyor” diyen Radore Hosting Genel Müdür Yardımcısı Göktuğ İçöz’e göre, Türkiye’de son 10 yıl içerisinde çok ciddi özel altyapı yatırımları yapıldı ve bu yatırımlar da tüm hızlarıyla sürüyorlar. Düşen maliyetler ve artan hizmet kalitesi, yerli barındırma servislerini dünya ve özellikle de en yakın rakip olan Avrupa ile rekabet edebilir hale getiriyor. Bu doğrultuda, önce yurtdışındaki servis sağlayıcılardan hizmet alan işletmeleri Türkiye’ye döndürebilmek ve orta vadede Avrupa’ya hizmet ihraç eder hale gelmek, barındırma şirketleri için çok yerinde bir hedef haline geliyor. Tüm bu umut verici gelişme ve öngörülerin yanında, 22 Ağustos 2011’de uygulamaya konulacak olan “İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar”; nam-ı diğer internet filtresi, sektör için hala büyük bir soru işareti.
CloudTurk Yöneticisi Mustafa Yazıcı’ya göre, dünya geneline bakıldığında IaaS şirketlerinin ortaya çıkmalarıyla beraber barındırma sektörü organik bir konsolidasyon sürecine girdi. Bulut teknolojilerini kullanan bu IaaS şirketleri sıfırdan yaptıkları devasa yatırımlarla büyük sunucu kümeleri kurmaya başladılar. Bu durum klasik barındırma hizmeti sağlayan şirketler için büyük bir tehdit oluşturmaya başlamış durumda. Yazıcı, bu süreci mega marketlerin ortaya çıkmasıyla bakkalların azalmasına benzetiyor. Bununla birlikte bu konsolidasyon sürecinde çeşitli verimlilik parametrelerini tutturan IaaS şirketleri öncü rollere sahip olacaklar. Elektrik ve donanım kaynakları gibi konularda verimlilik vaat eden teknolojilere yatırım yapılacak.
Dünyada ve Türkiye’de internet kullanımı eğlence, iş, bankacılık gibi pek çok alanda aktif olarak büyümekte. Büyüme hızı nedeni ile şirketlerin sürekli uzman ekip barındırmaları sorun olabilmektedir. Eğilimler bu gibi nedenlerden dolayı anahtar teslim çözümler almaya, işin teknolojik sorumluluklarını daha iyi yönetebilecek ekiplere devretmeye doğru gitmekte. Bu eğilimin sonucu olarak bulut çözümlerinin öne çıktığına değinen Sadece Hosting Genel Müdürü Selçuk Saraç, Türkiye’de ise bulutun sebebiyle sonucu arasında kopukluk olduğunu söyledi. Saraç, “Bu kopukluğun nedeni barındırma hizmeti veren servis sunan şirketlerin azlığı. Dünyada bulut hizmet ve servis veren şirketlerin donanımın tamamen bittiği, donanım markasının, donanımları üreten şirketin hiçbir değerinin kalmadığı bir nokta olarak gelişirken ülkemizdeyse tam tersi. Sektörü öncelikle çözüm ve servis sunan şirketlerin büyümesi ve genişlemesi, sonrasında bu şirketlerin gerçek bulut çözümler sunması sayesinde daha iyi ve daha doğru şekillendirebiliriz” dedi.
Denetime tabi olmalı
Saraç’a göre, uzmanlık başarının püf noktası. Barındırmada da yapının bu hale gelmesi şart. Uzmanlık geliştirmek sadece belirli yazılım lisanslarına sahip olmak, çok yatırım yapmakla değil, işi anlamakla ihtiyaçlara özel çözümler üretebilmekle mümkün. Çözüm ihtiyaçlara özel uygulanmalı. Bu servislerin stabil olarak sürdürülebilir servisler olması ise farklı bir kritik nokta. Kullanıcıların çalışacakları yerin uzmanlığını sorgulayabilmesi gerekiyor. Sorun yaşandığında ilgiliye hemen ulaşabilmek ve de hemen çözüm bulabilmek de önemli. Saraç, en büyük standart eksikliğinin ise barındırma ve veri merkezi işletiminin bir sektör olmaması olduğu görüşünde. Saraç, ”Barındırma herhangi bir şirketin uzmanlık sahibi olmadan yapabildiği bir iş olmaktan çıkartılmalı, uzmanlıklarda düzenli olarak hem yasal hem sektörel çalışmalar ile denetime tabi olmalı. Bu Türk barındırma sektörünün kanayan en büyük yarası. BTK tarafından bu alanda yer sağlayıcılığı kapsamında bazı çalışmalar yapılmış olsa da yetersiz” diye sözlerini bitiriyor.