Yeniden yapılanma, yeni hedefler
Sektörün eski şirketlerinden Teknoser, gerçekleştirdiği yeniden yapılanma süreciyle, hizmet alanlarını genişletip hedeflerini büyüttü.
Teknoser, 1998 yılında, Exim şirketinin çatısı altında sunulan tüm donanım ürünlerinin servis, bakım, destek ve kurulum hizmetlerinin departman yapısından çıkarılmasıyla kuruldu. Şirket, geçen süreçte OT/VT alanı ve POS terminallerinin kurulumu, arıza-bakım ve onarımı gibi saha hizmetleri alanında gösterdiği gelişimle sektörün büyüyen markalarından biri haline geldi. Türkiye çapında 65 ilde bulunan hizmet ofisleri ile yaygın ağa sahip saha hizmetleri ve sistem bütünleştirme şirketlerinden olan şirketin gündeminde ise yeniden yapılanma süreci ile birlikte gelen değişim ve yeni hedefler var. Teknoser Genel Müdürü Barbaros Karakışla’nın verdiği bilgiye göre de Teknoser, gözlenmeye değer bir değişim ve yeniden yapılanma süreci içerisinde. Son bir yılda bünyesine kattığı tecrübeli ve uzman yeni arkadaşlarla, Teknoser’in kendine yeni hedefler belirlediğini belirten Karakışla, “Teknoser’in vizyonu, “kurumlara teknoloji destekli, yenilikçi hizmet modelleri ve katma değerli çözümler sunan, uluslararası bütünleştirici şirket olmak” şeklinde yeniden tanımlandı. Amacımız ise ise sistem bütünleştirici olarak, katma değerli çözümlerle iddialı projeler üretmek, pazarda daha da etkin bir oyuncu olmak” dedi.
Teknoser olarak geldikleri noktada çözüm yelpazelerinin sanallaştırma, felaket önleme, sunucu konsolidasyonu, veri depolama, bilgi güvenliği, bütünleşik iletişim, ağ, dışkaynak kullandırma, iş sürekliliği, işletim sistemi, veritabanı, çağrı merkezleri, atölye çalışmaları gibi alanları kapsadığını belirten Karakışla, “Bu işler, yerel ve çokuluslu şirketlerinden oluşan iş ortaklarıyla gerçekleştiriyoruz” dedi. Teknoser’in önemli farklılıklarından birinin de 65 servis noktası ile şube-bayi ağına sahip kurumların hizmet ve bilgi teknolojileri ihtiyacı için yerinde kurulum, bakım, destek hizmetleri sağlayabilecek durumda olması olduğuna da dikkat çeken Karakışla, yaygın organizasyon yapısının önemli bir avantaj olduğunu vurguladı.
Geçiş sürecinde sanallaştırma, veri depolama ve bilgi güvenliği önemli başlıklar
2011 yılının Teknoser için hem atağa kalkma, hem de yatırım yılı olduğunu belirten Karakışla, yaşadıkları değişim çerçevesinde kamu ve özel sektörün katma değerli altyapı ve hizmet ihtiyacına cevap verebilecek teknik ve satış kadrolarının oluşturulması, gerekli eğitim ve sertifikasyon adımlarının tamamlanmasına öncelik verdiklerini dile getirdi. Çözüm üreten bir sistem bütünleştirici olarak, insan kaynağına önem verdiklerini belirten Karakışla, istihdam ve eğitim omurgalarını tamamladıklarını ve ekibi konusunda uzman ve tecrübeli çok sayıda yeni çalışma arkadaşlarıyla güçlendirdiklerini de dile getirdi. Bu yeniden yapılanma sürecinde en önemli değişimin ise satış, satış öncesi ve sonrası hizmet kadrolarının gelişiminde yaşandığını belirten Karakışla şöyle konuştu: “Toplam 500’ün üzerindeki çalışanıyla da, sektörün kadro açısından nitelik ve nicelik olarak en yüksek değere sahip şirketlerinden birisi konumuna geldi. Teknoser çatısı altında bulunan teknik personel; sistem, ağ ve güvenlik teknolojileri konularında çeşitli sertifikalara sahip. Mühendis kadrosu ise ortalama 10 yıl deneyimli kişilerden oluşuyor.” Geçiş sürecinde, özellikle sanallaştırma, veri depolama, bütünleşik iletişim ve bilgi güvenliği çözümlerine yoğunlaşmış durumda olduklarını da belirten Karakışla, ERP altyapısıyla, 400’ü aşkın saha personelini verimli bir şekilde yönetmeye başladıklarını ve yüksek servis standartlarına ulaştıklarının altını çizdi.
“Özel sektör tarafında veri depolama, sanallaştırma ve sayısal arşivleme önemli başlıklarımız”
Teknoser olarak hedeflerine de değinen Karakışla, yaşadıkları değişim süreciyle birlikte hedef sektör temsilcileriyle yoğun bir ilişki yönetimi başlatıldığını belirtti. Yeni müşterilere ulaştıklarını belirten Karakışla, hedeflerini de sektör verilerinden yola çıkarak şöyle dile getirdi: “Önümüzdeki 2 yıl içerisinde BT pazarının yüzde 31 artış ile 8,7 milyar dolar seviyesine ulaşacağı, donanımın 2012 yılında 6,4 milyar dolar gibi bir iş hacmine ulaşacağı, servis iş hacminin ise 1,3 milyar dolarlık bir seviyeye geleceği tahmin ediliyor. Önemli ölçülerde büyüme potansiyeline sahip olan bu pazarda biz de pay almak istiyoruz. Aynı dönemde kamunun bilişim teknolojilerine yaptığı yatırım hacminin 160 milyon dolar seviyelerinden 600 milyon dolar seviyelerine geldiği görülüyor. Kamu sektörünün önümüzdeki dönemde yapacağı BT yatırımlarından pay almayı düşündüğümüz kadar; finans, telekom, perakende, enerji, sağlık ve lojistik sektörleri ağırlıklı büyüyen özel sektörün BT ihtiyaçlarına artan oranda cevap vermeyi hedefliyoruz. Özel sektöre yönelik olarak da özellikle veri depolama, sanallaştırma ve sayısal arşivleme vb. uygulamalar tarafında büyümeyi hedefliyoruz. Kamu tarafında orta ve büyük ölçekli hizmet ve bütünleştirme projelerinde rol almaya gayret edeceğiz.”