Dama otel kondu
Otelin tek bir odası vardı. O tek oda, sanat eseri bir kentin sanat eseri bir yapısının damının üzerindeydi. O tek odada kalmak için hafta içinde 333, hafta sonunda 444 avro ödemek gerekiyordu. Sadece tek bir gece kalınabiliyordu. Sırada çok meraklısı vardı çünkü. Otel, Paris’te, Eyfel Kulesi’ne bakan Palais de Tokyo adlı modern sanat müzesinin damının üzerine
kondurulmuştu. Bu sıradışı “otel” (?) odası, 35 metrekarelik 10.5 ton ağırlığında tek bir modüldü.
Sabina Lang (İsviçre) ve Daniel Baumann (ABD) adlı sanatçıların bu tasarımında, lüks bir oteldeki her bir şey vardı. Kablosuz internetinden keten çarşaflara kadar. Rezervasyon sadece çevrimiçi mümkündü. Sırada bekleyenlerden, kurayla seçilenler kalabiliyordu. Dama Ekim 2007’de konuldu. Daha önceleri başka damlara da misafir olmuştu: 2002’de İsviçre’de Ulusal Sergi için Neuchatel Gölü’nün kenarında Yverdon’da kuruldu. Oradan, Almanya’da Leipzig Çağdaş Sanat Müzesi damına gitti. Oradan Paris’e.
Eh… Damın yeni adresi Paris olunca, dünyanın dikkatini daha çok çekti tabii.
Bu paragrafa kadar “di”li geçmiş kullanmamın nedeni: Çünkü o otel odası, artık orada değil. Zaten “geçici”ydi proje. Bitti.
Modülü dama yerleştiren 320 tonluk vinç, damdan aldı. Bir kamyona yükledi. Kamyon, saatte 60 km hızla modülü İsviçre’ye geri götürdü. Tekrar nerede monte edilecek henüz meçhul.
Bu tek odalı otel fikrini ilk düşünen ve ilk uygulayanlar, benzer fikirlere de zemin hazırladılar.
• Brüksel’de sanat ve tarih müzelerinin bulunduğu Jubelpark’taki Zafer Takı’nın tepesine, tamamen cam bir yemek salonu oturtuldu. Yerden 45 metre yüksekteki damda 150 metrekareye yerleşen 60 tonluk Küp. (Meraklısına: Adam başına öğle yemeği 150 avro, akşam yemeği 200 avro). Bu öyküdeki yapı da artık yok. 30 Mart’tan 3 Temmuz’a kadar oradaydı. Yeni adresi Stockholm olacak.
• Tek odalı yepyeni bir mobil otel odasının yeni adresi ise: Londra. 2012 Yaz Olimpiyatı’nın yapılacağı Londra’da, South Bank kültür kompleksi (Sinematek + 3 tiyatro + 3 konser
salonu + Sergi salonu) damına böyle tek bir oda kondurulacak.
Olimpiyat nedeniyle Londra, sadece spora değil, kültür ve sanata da yenilikçi yatırım yapıyor (İstanbul’da olimpiyat hayallerinin gerçekçiliği, seneye Londra’ya bakarak sınanabilir). Modern mimaride saygın bir marka olan Living Architecture (Yaşayan Mimarlık) imzalı tasarımı, mimar David Kohn ve sanatçı Fiona Banner gerçekleştirecek. Oda, Ocak-Aralık 2012 boyunca “otel” olarak hizmet verecek. Bu yenilikçi uygulamalar, otel kavramını 21. yüzyılın ikinci on yılı başlarken tartışmaya açıyor.