“Bilgi güvenliği liderleri olmadan kurum yönetilemez”
Geçen yıl Mart ayında “Intel Inside” başlıklı yazı dizimde, nano-biyoteknoloji ürünü implantların gelişimlerini anlatmıştım. Uzay teknolojilerine olan ilgi artık yerini nanoteknolojiye bırakmış görünüyor. Epilepsi, Parkinson ya da klinik depresyon için geliştirilmiş nöro-implantler henüz deney aşamasında olsa da ülkemizde dahi sayıları 5 bine yaklaşan koklear implant kullanıcıları hayata geçen uygulamaların sıcak bir örneği. Yeni nesil retina implantler, ya da kalp atışlarını düzenleyen implantler son yıllarda kullanıma geçti. Pankreas implanti ise yolda. Nano-biyoteknolojinin diğer bir tür ürünü de vücutta dolaşan nanobotlar. Kanserli dokulara ilaç taşıyan, alyuvarların onda biri büyüklüğündeki nano örümcekler taze haber, ama nanobotların tıbbi uygulaması için bu yıl ABD’nin 2 milyar dolar Ar-Ge bütçesi ayırdığı düşünülürse gerisi gelecek.
Vücudun içinde elektronik devrelerin olması çok sevimli bir düşünce değil. Peki ya epidermal elektroniğe ne dersiniz?
Science dergisinin Ağustos sayısında anlatılan yeni bir nanobiyo teknoloji örneği, inanılmaz uygulamaların önünü açıyor. Bir dövme görüntüsüne sahip, cildin üzerinde hissedilir çıkıntı yapmayan elektronik nanodevreler geliştirilmiş. İlk prototip LED, güneş pili, sensörler, transistör ve anten barındıran bir elektronik devrenin polyimide adı verilen bir polimer tipinin iki katmanı arasında sandviç yapılması ile üretilmiş. Böylece bir zar kadar ince ve esnek bir tabaka oluşturulmuş, biraz da dekorasyon ile harika bir dövme havası verilmiş. Yapıştırıldığı vücut noktasından veri elde edip telsiz olarak iletebilen bu prototip, ilk planda diğer cihazları bağlamak için derisi çok hassas olan prematüre bebeklerin takibi için kullanılacak. Ancak vücuttan veri toplayıp telsiz olarak iletebilen bir zarın ne ilginç alanlarda kullanılabileceğini varın siz düşünün. Hele de bir dövme gibi dekoratif olursa.