İnovasyonsuz olmuyorsa, danışmanlık da şart oluyor
Son yıllarda hemen hemen her sektörden her ölçekte şirket bir ‘inovasyon’ yarışında. Ama bu yarışta istikrarlı eğilimle sürekli ön sıralarda yer alanlar da var, inovasyonu yanlış anladığı veya kurum içinde yanlış uyguladığı için zaman ve maliyet yüküyle karşılaşanlar da… Her ölçekte şirketin aslında anlaması gereken unsur; inovasyonun belli dönemlerde ortaya konulacak, rakipleri kıskandırıp tüketicilerin hayranı olacağı bir yenilik anlamına gelmediği. Esas inovasyon; şirketin bütününde hakim olması gereken, her süreçte en yeni uygulamaları takip ederek, yine en yeniyi aramak.
Herkes yaratıcı fikrini alsın gelsin
Bu anlayışı şirketlere anlatmak isteyen danışmanlık şirketleri de, bu felsefeyi aktarma çabasında. STE Danışmanlık Başkanı Serkan Top, inovasyon danışmanlığının çerçevesini ‘şirketlerin gelir artırıcı veya maliyet düşürücü yeni fikirler üretmesi ve bunları hayata geçirmesini sürekli hale getirmeyi amaçlamak’ şeklinde özetliyor. Bu danışmanlık da iki aşamalı olarak uygulanıyor. İlk aşamada; çeşitli görevlerdeki çalışanlara yaratıcı fikirler ortaya koyabilmeleri ve hayata geçirebilmeleri ile ilgili modeller ve düşünce teknikleri öğretiliyor. İkinci aşamada ise şirkette inovatif fikir üretme sürecinin sürekliliğini sağlayacak ortamın oluşturulması ile uygun modelin seçilmesi ve uygulanması gündeme geliyor.
Bu iki aşama, uygulamada bir uzmanın rehberliğini de gerekli kılıyor. Serkan Top, şirketlerin inovasyon konusunda danışmanlık desteği ihtiyacının gerekçelerini şöyle anlatıyor:
“Rekabetçi, müşteri beklentilerinin yüksek olduğu, yepyeni kavramların ortaya çıktığı ve kârsızlığın her sektörü zorladığı iş dünyasında şirketler, ancak rakiplerinden farklılaşarak, müşterilerine mükemmel deneyimler yaşatarak ayakta kalabiliyor. Bu nedenle şirketler işe yarayacak yeni fikirler üretmeleri konusunda çalışanlarını da yeterli bilgi düzeyine getirmek istiyor. Şirketlerin hedefi; sürekli yeni fikirlerin üretildiği, sağlıklı bir şekilde elenen iyi fikirlerin hayata geçtiği, yaşayan sistemler inşa etmek.”
Teori ve pratik birarada
STE Danışmanlık, bu konuda belli süreçleri izleyen çalışmalar yapıyor. İlk etapta, karşılıklı görüşmelerle şirketin ihtiyaçları analiz ediliyor. Top, böylece şirketin mevcut durumunun, şirket çalışanlarının inovasyon konusuna ne kadar yakın olduklarının, şirketin içinde bulunduğu pazar koşullarının ve bu koşullarda şirketin de ne tür inovasyona ihtiyacı olduğunun anlaşılabildiğini vurguluyor.
Sonrasında, farklı seviyede çalışanlar, ya STE’nin danışmanları ya da müşterinin kendi iç eğitimcileri öncülüğünde çalışanlar farklı workshop’larla dünyanın gelişimi ve değişen tüketici alışkanlıklarını anlayarak, çeşitli modeller yardımı ile kendi şirketlerine özgü fikirler geliştiriyor. Top, üçüncü aşamada bu fikirleri, görüşleriyle birlikte önceliklendirerek şirket yöneticileri ile değerlendirdiklerini, hayata geçirebilecekleri de öncelikli olarak projelendirdiklerini vurguluyor. Bunun ardından, inovatif fikir üretme workshop’ları ile paralel olarak, üst yönetim ve çeşitli fonksiyonlardan karma olarak oluşturulan bir gruba sunulan model çerçevesinde, şirkete en uygun inovasyon iklimini yaratmak için yapılacaklar belirleniyor. Top, “Son aşamada ise, istenirse hem inovatif fikir workshop’larından uygulamaya alınan projelerin hem de inovatif iklimi yaratmak için planlanan eylem adımlarının hayata geçmesi için proje danışmanlığı yapıyoruz” bilgisini veriyor.
Devletin gündemi yenilikçilik
Bu danışmanlık, istenen hizmetin boyutuna bağlı olarak 1-6 ay sürüyor. Top, sadece workshop’ları talep eden müşteriler olduğu gibi, ilk fikirlerin hayata geçirilmesinde yanlarında olmalarını isteyen müşterilerinin de bulunduğunu ifade ediyor. Bu çalışmaların sonuçları da genel olarak izleniyor.
Tüm dünyada inovasyona ilgi büyük ve bu bilince ulaşmış şirketler de rekabette bir adım önde. Top, bu tablo karşısında Türk iş dünyasının da konuyla oldukça ilgili olduğuna dikkat çekiyor ve eklemeden geçmiyor: “Hatta TOBB gibi meslek kuruluşları da bu konuda çalışmalar yürütüyor. Yenilikçiliğe ve Ar-Ge’ye destek, hükümet programlarına giriyor.”
Şirketler, inovasyon danışmanlığı desteği alarak, Top’un tabiriyle iki pratik yarar elde ediyor. Öncelikle çalışanlar, yeni fikir üretmenin önemi konusunda net bir bilince sahip oluyor ve yeni fikirler üretmek konusunda üretken hale geliyor. Öte yandan şirketler de, sistem içinde dile getirilse bile kaybolup giden, işe yarar fikirleri sistematik bir biçimde toplayıp hayata geçirme imkanına sahip oluyor. Tüm bu çalışmaların sonunda, fikirlerin hayata geçirilmesiyle birlikte önemli satış artışları ve maliyet düşüşleri ortaya konulabiliyor.
Değer katmak ve yenilikçilik, Top’a göre şirket yöneticilerinin çalışanlarına belki de en fazla bahsettikleri konular. Bu çağda ayakta kalmanın sırrı ise, sadece yeni fikirler, yeni ürünler, yeni müşteri talepleri yaratabilmekle mümkün. Top, bu tablo karşısında inovasyon ilgisinin, dolayısıyla inovasyon danışmanlığına yönelik ilginin ve bu yönde taleplerin artarak süreceği kanısında.
İnovasyon danışmanlığı buzdağı misali…
‘İnovasyon danışmanlığı’ başlığı altında, şirketlerde inovatif fikir üretme workshop’ları, inovasyon iklimi yaratmak, takip çalışmaları gibi birçok başlıkta farklı çalışma hayata geçiriliyor. Bu çalışma özel bölümlere uygulanabildiği gibi, genel olarak tüm şirkete de uygulanabiliyor. İnovasyon danışmanlığının alt başlıkları şöyle sıralanıyor:
• İnovasyon workshop
• Mükemmel müşteri deneyimi yaratmak
• İnovasyon iklimi yaratmak
• Şirket içi inovasyon danışmanı yetiştirme programı
• İnovasyon konferansı
• Mavi yakalılar için inovasyon