SAP içinde iki yetenekli müzisyen de var
Türkiye’nin önde gelen bilişim şirketleri arasında yer alan SAP’nin deneyimli kadrosu içinde iki müzisyen de var. Biri bu işe amatörce ama büyük bir şevkle yapan Önder Şahin, diğeri ise bu işi daha profesyonelce ve daha uzun yıllardır yapan Hüseyin Çapa. İşte onların hikayeleri.
Hüseyin Çapa
SAP Türkiye, Teknik Danışman ve IT Yöneticisi / Candaş Orkestrası Solisti
“İş ve opera esasında birbirini tamamlıyor”
Hüseyin Çapa, 2004 yılından bu yana Candaş Orkestrası’nın liderliğini ve solistliğini yürütüyor. Aynı zamanda popüler müzik alanındaki beste çalışmalarına da devam ediyor. Çapa bize sanata duyduğu ilginin nasıl başladığından ve çalışmalarından bahsetti.
>>Öncelikle kendinizden bahseder misiniz Hüseyin Bey? SAP içindeki pozisyonunuz ve göreviniz nedir?
İstanbul Teknik Üniversitesi‘nden mezun olduktan sonra yüksek lisans eğitimim sırasında ilkokul yıllarından beri içinde bulunduğum sanat faaliyetlerini akademik bir platforma taşımak amacıyla İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Opera ve Sahne Sanatları Şan Bölümü’ne girdim ve her iki bölümde de öğrenimimi tamamladım. SAP Türkiye’de 2002 yılından bu yana Teknik Danışman ve BT Yöneticisi olarak çalışmaktayım. Pozisyonum itibarıyla hem SAP müşterilerine teknik konularda destek vermekten hem de SAP’nin küresel BT organizasyonu içinde öncelikle SAP Türkiye’nin tüm yerel BT operasyonlarından ve projelerinden sorumluyum.
>>Müzikle ve sanatla ilginizden bahseder misiniz? Aileden gelen de bir bağ mevcut mu? Ne kadar süreden beri operayla ilgileniyorsunuz?
Sanata karşı duyduğum ilgi, ailemin de desteğiyle ilkokul yıllarından başlayarak teknik konulara duyduğum ilgi ile paralel bir şekilde gelişti. İlk müzik çalışmalarım çocuk koroları, TRT Çok Sesli Gençlik Korosu, Yurdaer Doğulu ve Timur Selçuk eğitmenliğinde pop ve caz gitar dersleri ile başlamış. Üniversite yıllarımda çeşitli orkestralarla katıldığım yarışmalarda ödüllerim var. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Opera ve Sahne Sanatları Şan Bölümü’nde okumaya hak kazandım ve Devlet Opera Sanatçısı Güler Keskinkaya‘nın öğrencisi oldum. Konservatuardan mezun olduktan sonra birçok klasik müzik grubunda korist ve solist olarak görev yaparken Devlet Opera Sanatçısı Nuri Candaş’tan da sahne ve şan dersleri almaya devam ettim. 2001 yılından bu yana da Candaş Orkestrası bünyesinde birçok konsere imza atmanın yanı sıra The Fantastiks müzikali, Sevil Berberi Operası ve Mutlu Prens çocuk operasında rol aldım. Sanat çalışmalarımı Erol Çapa ismi ile yürütmekteyim. 2004 yılından bu yana Candaş Orkestrası’nın liderliğini ve solistliğini yaparken popüler müzik alanındaki beste çalışmalarıma da devam ediyorum.
>>İş ve operayı birlikte yürütüyorsunuz. Bu ikisi birbirini nasıl etkiliyor?
Aslında her ikisi birbirini tamamlıyor. Müzik tarzı ayırt etmeden (opera, operet, müzikal, napoliten, latin, türkü gibi) şan yapmayı kendime bir terapi olarak görüyorum. Sahne de bu terapiyi tamamlıyor. Tabii ki bunun kolay bir süreç olduğunu söyleyemeyeceğim. Opera tarzı şan yapmak oldukça sabır, sağlıklı bir vücut, araştırma ve disiplinli bir çalışma gerektiriyor.
SAP Türkiye Satış Yöneticisi ve SekizSaat Müzik Grubu Klavyecisi
“Grubumuzda şirket sahibi, BT yöneticisi ve pilot da var”
Önder Şahin, 15 yıldır sektörün içinde olan bir isim. Şahin’in üyesi olduğu SekizSaat grubu, aslında müziği çok seven, hep müzikle uğraşmak isteyen ama bir şekilde bunu daha önce gerçekleştiremeyen ve bu nedenle de içinde ukte olarak kalmış kişilerden oluşuyor. Yakında amatör olarak bir albüm çıkarma hedefleri de var.
>>Önder Bey, sizi tanıyalım mı önce?
1976 İstanbul doğumluyum. Üniversite’de bilgisayar eğitimi aldım ve daha sonra İşletme Yüksek Lisansı (MBA) yaptım. Yaklaşık 15 yıldır BT sektöründe ve çoğunlukla çok uluslu şirketlerde çalışma şansım oldu. Son 1,5 yıldır da SAP Türkiye’de Key Account Manager (Satış Yöneticisi) olarak çalışmaktayım. SAP‘deki görevim Türkiye’nin en önde gelen şirketlerine SAP çözümleri sunmak ve bu çözümlerle tanıştırmak ve müşteri tarafında SAP‘nin ilk yüzü ve temsilcisi olmak şeklinde özetleyebilirim.
>>Üyesi olduğunuz müzik grubunuz hakkında bilgi verir misiniz?
Yaklaşık iki yıl önce kurulmuş, büyük bir kısmı daha önce ciddi bir seviyede enstrüman çalmamış ve sahnede şarkı söylememiş sekiz kişiden oluşan SekizSaat isminde amatör bir rock grubumuz var. Ben de bu grupta daha önce hiç denemediğim bir enstrüman olan klavye çalıyorum. Aslında çok değişik bir oluşuma sahibiz; içimizde pilot da var, şirket sahibi de, BT yöneticisi ve danışman da var… Grup aslında müziği çok seven, hep müzikle uğraşmak isteyen ama bir şekilde bunu daha önce gerçekleştiremeyen ve içinde ukte olarak kalmış kişilerden oluşuyor. Grubun böyle bir ortak paydası var. Bir gün profesyonel iş hayatı olan ama müzik yapmak isteyenler için oluşturulmuş bir programı hayata geçiren biriyle tanıştık ve hayatımız değişti diyebilirim.