Top çizgiyi geçti mi geçmedi mi, İşte tüm mesele bu…
Kale çizgisi teknolojisiyle ilgili tartışmalar dünya gündeminde üst sıralarda.Kale çizgisi teknolojisi futbolda kullanılsın mı kullanılmasın mı? Bu konuda tartışmalar son yıllarda dünya futbol gündeminde üst sıralarda yer alırken, geliştirilen teknolojiler FIFA tarafından test ediliyor. Muhalif görüşler de var, bu görüşler arasında sistemlerin pahalı olmasının ülke, bölge ve ligler arası eşitsizlikleri doğurabileceği endişesi öne çıkıyor.
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA), kale çizgisi teknolojisi testlerine Eylül ayında başladı. Hali hazırda dokuz sistem test ediliyor. FIFA’dan yapılan açıklamaya göre, tamamı Avrupalı 9 şirket sistemlerinin testi için FIFA’ya başvurmuştu.
Açıklamaya göre, Eylül-Aralık aylarındaki testlerin sonuçları, 2012’nin Mart ayında futbol oyun kurallarını belirleyen Uluslararası Futbol Birliği Kuruluna (IFAB) sunulacak. IFAB, en iyi sistemleri 2. deneme turuna davet edecek. IFAB, teknolojisinden faydalanılabilecek aday şirketlerden, topun çizgiyi geçip geçmediğinin bir saniyede doğrulanmasını ve hakeme bildirilmesini istiyor.
Özellikle 2010 Dünya Kupası’nda bazı maçlarda bariz hakem hataları yapılmıştı. Teknolojinin futbolda kullanılmasına karşı olduğunu belirten FIFA Başkanı Sepp Blatter bundan sonra kararından vazgeçmiş gibi görünmüş ve kale çizgisi teknolojisi testlerine başlanacağını açıklamıştı.
Kale çizgisi teknolojisi, bariz hakem hatalarının damgasını vurduğu 2010 Dünya Kupası’nda yeniden gündeme gelmişti. Kupada ikinci turda İngiliz Frank Lampard’ın 38. dakikada takımı Almanya’ya karşı 2-1 yenik durumdayken attığı şutta topun kale çizgisini geçtiği net bir şekilde görülmüş, ancak Uruguaylı hakem Jorge Larrionda, topun kale çizgisini geçmediğine
karar vermiş ve bu pozisyonda gol kararı çıkmamıştı. Maçı Almanya 4-1 kazanırken, İngiltere kupaya veda etmişti. Özellikle bu maçtan sonra alevlenen tartışmalar üzerine, FIFA Başkanı Sepp Blatter, konunun yeniden ele alınacağını söylemiş, ancak IFAB, Temmuz toplantısında bu konuyu gündemine almamıştı.
İlk kriket ve teniste kullanıldı
Esasında bu teknoloji ilk olarak kriket ve tenis sporunda kullanılmaya başlanmıştı. Teniste kullanımı, Amerikan Açık Turnuvası’nda 2004 yılında yaşanan bir tartışmayı izliyor. Serena Villiams’ın elendiği bir maçta, hakemin kararının yanlış olduğu görüntü tekrarlarından anlaşıldı. Karar daha sonra değiştirilmedi, ama tenis sporu 2006 yılında bu teknolojiyi kullanmaya başladı. Top-çizgi geçme ilişkisinin çok önemli olduğu sporda denemeler başarılı olmuş ve uygulamaya geçilmişti. Cairos ve Hawk-Eye gibi şirketler çizgi teknolojisi üreten önemli şirketler. Kamera sistemleri yardımıyla topun çizgiyi geçip geçmediğini belirleyen İngiltere merkezli Hawk-Eye ile yonga yardımıyla aynı tespitleri yapabilen Almanya merkezli Cairos, yeni teknolojilerin hakemlere yardımcı olabileceğini söylüyor. Bu şirketler, geçtiğimiz yıl FIFA’nın teknolojinin kullanımına muhalif tavrını gözden geçirmesi gerektiğini söylemişlerdi. Cairos’un yöneticilerinden Christian Holzer, ‘’Yüzde 100 doğru veri sağlayan bir teknoloji kullanıyoruz, bu da oyunun daha adil olmasını sağlıyor’’ demişti.
Kale çizgisi teknolojisiyle kameralar ve manyetik alanların yardımıyla, sinyal yayan algılayıcıların monte edildiği futbol toplarının kale çizgisini geçip geçmediği anlaşılabiliyor. Futbolcular ve teknik direktörler bir süredir hakemlerin tartışmalı gol kararlarının ardından bu teknolojilerin kullanılması gerektiğini savunuyorlar. Her iki yarı sahada çizgiler, köşe noktaları ve kalelerin üzerinde olmak üzere altışar kamera yerleştiriliyor. Saniyede 500 kare geçişiyle futbol topunun hareketlerini izleyen bu kameralardan aktarılan görüntüler,
bir bilgisayar tarafından anında inceleniyor. Eğer topun çizgiyi geçtiğine hükmedilirse de, hakemin saatine ya da kulaklığına yarım saniye içinde sinyal gönderiliyor.
Karşıt görüşler var, teknolojinin pahalı olması bölgeler arası eşitsizlikleri doğurabilir deniyor
Karşıt görüşlerde ise sistemin pahalı olması öne çıkarılıyor. Dünya Kupası maçlarıyla yerel ligdeki bir maçta aynı kurallar uygulanmadığı için futbolun evrenselliğini ve doğallığını etkileyeceğini savunarak karşı çıkıyor. Şirketler ise buna karşılık sponsorluk sistemini öneriyorlar. Ya da bir ülkede üst ligde kullanılırken alt liglerde uygulanamamasının ülke içi eşitsizlikleri doğurabileceği belirtiliyor.
Arsenal’in “Futbol Bilgesi” Menajeri Arsene Wenger
“Yakın gelecekte teknoloji sahanın her yanında kullanılacak”
Futbolda teknoloji kullanımına destek veren isimlerden biri İngiliz kulübü Arsenal’in Menajeri Arsene Wenger. Wenger, gol çizgisi teknolojisinin Premier Lig’de bir an önce hayata geçirilmesini istediğini açıkladı. Gol çizgisi teknolojisinin futbola girmesine en büyük desteği verenlerin başında İngilizler geliyor. Zira İngiliz halkı, Dünya Kupası sırasında, Frank Lampard’ın Almanya’ya karşı attığı golün geçerli sayılmamasını hala unutabilmiş değil.
FIFA, en doğru sonucu; en kısa sürede verecek sistemin hangisi olduğunu belirlemeye çalışırken, Premier Lig Yönetim Kurulu Başkanı Richard Scudamore, 2012 – 13 sezonundan itibaren, gol çizgisi teknolojisini uygulamaya başlayacakları konusunda umutlu konuşmuştu.
Scudamore; “Yapabilseydik; yarından itibaren her maçta bu teknolojiyi kullanırdık ancak FIFA’nın da onayı gerekiyor. FIFA yetkilileri şu anda en güvenilir sistemin hangisi olduğunu bulmaya çalışıyor. Onlarında artık futbolda teknoloji kullanımına sıcak baktıklarını biliyoruz sanırım 2012 – 13 sezonu, daha adil bir oyun izleyebilmemiz için gerçekçi bir hedef olacaktır” demişti.
Scudomore’a ilk destek, Arsenal Menajeri Arsene Wenger’den geldi. Fransız menajer, uzun yıllardır futbolun teknolojik gelişimlere açılmasını savunduğunu anımsatırken şunları söylüyor “Teknolojinin kusursuz olması da gerekmiyor. Bir maçta 100 düdük çalan hakem 85 doğru karar veriyorsa, bunu 95 doğru karara çıkarabilecek her teknoloji ileriye doğru
atılmış bir adımdır” diye konuştu. Wenger’e göre, gol çizgisi teknolojisi bir “ilk adım”. Wenger, yakın gelecekte, daha da gelişmiş sistemler sayesinde, teknolojinin sahanın her yanında kullanılacağını düşünüyor.
Top Çizgiyi Geçti mi Tartışması Yaratan Unutulmaz Maçlar
Fenerbahçe-Beşiktaş
Yıl: 1991
Yer: Kadıköy, İstanbul
Son dakikası içerisindeki olaylarla unutulmazlar arasına giren maç. Yan hakemin Fenerbahçe kalecisi Engin İpekoğlu ile arasındaki unutulmaz diyalog ve Engin’in milyonlar önünde televizyonda ettiği küfürle bir kere daha unutulmaz olmuştu. Kadıköy’deki maçın tartışması yıllarca sürdü, top çizgiyi geçti mi geçmedi mi hala tartışılır.
İngiltere – Almanya Dünya Kupası Finali
Yıl: 1966
Yer: Wembley, İngiltere
98 bin kişilik ünlü Wembley Stadı yıllardır konuşulacak dev final için hazırdı. Almanlar Haller’in golüyle maça başladı. İngilizler Hurst ile hemen cevap verdi Maç uzun süre 1-1 giderken, İngiltere 78’de Peters ile 2-1 öne geçti. Almanya, 89’da Weber ile 2-2’yi buldu. Maç artık uzatmalara kalmıştı. 101. dakikada İngiliz Hurst sağdan gelen ortaya mükemmel vurdu. Top önce üst direğe sonra da tam kale çizgisinin üstüne vurup dışarı çıktı. İsviçreli hakem Gottfried Dienst, yardımcısının kararıyla golü vermişti. Ancak top çizgiyi geçmemişti. Almanlar itiraz ededursunlar, kararın geri dönüşü yoktu artık. Evsahibi İngiltere ilk kez dünya kupasını kazanmanın sevincini yaşadı.
İngiltere – Almanya Dünya Kupası maçı
Yıl: 2010
Yer: Güney Afrika
Yine bir İngiltere-Almanya maçı. 2010 Dünya Kupası ikinci tur maçında Almanya ile İngiltere karşı karşıya. Mücadele Almanya’nın 4-1’lik üstünlüğüyle sona erdi fakat maç 2-1 iken, 38. dakikada yaşanan pozisyon daha çok konuşuldu. Maça iyi başlayan Almanya, 21 ve 32. dakikalarda bulduğu gollerle İngiltere karşısında iki farklı üstünlüğü yakaladı. Üçüncü gol için rakip sahada pres yapan Almanlar, 37. dakikada bir anda topu filelerinde gördü ve İngilizler umutlandı. Panzerler golün şaşkınlığını yaşarken, Lampard kimsenin beklemediği bir anda ceza sahası dışından sert vurdu ve top önce üst direğe çarptı ardından kale çizgisinin yaklaşık 20 – 30 santim içerisine düştü. İngilizler sevinedursun hakem topun çizgiyi geçmediğini belirterek oyunu devam ettirdi. Herkes şaşkındı.
Beşiktaş – Karabük Süper Lig maçı
Yer: Fiyapı İnönü Stadyumu
Yıl: 2011
Geçtiğimiz sezondan bir örnek. Beşiktaş’ın Portekizli oyuncusu Hugo Almeida’nın şutunda top, kale çizgisini yaklaşık 30 santim geçti ve dışarı çıktı. Hakem net golü vermedi. Tartışmalar aylarca sürdü bu pozisyon üzerine.