Robotik yaratıcılık
• Her tarafı cam, kapalı bir salon.
• İçinde, sürekli dönen bir askıda beyaz t-shirt’ler.
• Bunların karşısında bir boya robotu.
• Facebook’tan çevrimiçi mekana bağlanıyorsunuz.
• Yapacağınız şey, boya robotunun kolunu, karşıdan geçen t-shirt’e ayarlamak. Tetiği çekmek.
• Eğer isabet ettirirseniz, t-shirt kirleniyor.
• Sonra yıkanıyor ve adresinize postalanıyor.
• İsabet ettirmezseniz, sağlık olsun. Denemeye devam.
Bu, temizlik malzemesi üreticisi Ariel’e, ünlü reklam şirketi Saatchi&Saatchi’nin düşündüğü çok yaratıcı etkileşimli tanıtım. Cam mekan, Stockholm Merkez Tren İstasyonu’nun büyük salonuna kuruldu. Robotun, işini iyi yapması için domates salçası, çok leke bırakan meyva suyu ve sıvı çukulata kullanıldı. Çevrimiçi olarak Facebook’tan istasyondaki bu işe bağlanma sağlandı. Gerisi Facebook’suz yaşayamayanla kaldı: Facebook sayfanı aç. Salonu bul. Nişan al. Tetiği çek.
Çağdaş ve güncel bir iletişim uygulamasını bu kadar sıradışı bir senaryoyla düşünmek…
Robotu moda defilesinde kullanmayı düşünen Alexander McQueen galiba bu konudaki ilk adımı atmıştı. Taa 1999’daki bir defilesinde, beyaz şifon giyinmiş bir mankeni sahnenin ortasında yavaşça dönen bir daireye yerleştirdi. İki yanına boya robotları koydu. Gayet sakin bir piyano müziği eşliğinde robotlar, bir koreografi uyarınca mankenin beyaz giysisini siyah ve sarı çizgilerle boyadılar. Defilenin bu kısmı, gayet dramatik bir etki yapmıştı. Tiyatro gibiydi.