Bilgiye sahip olan değil, onu koruyan kazanır
Çağımızın en güçlü silahı haline gelen bilginin güvenlik boyutunu bu haftaki dosyamızda ele alıyoruz.Bilgi çağımızın en güçlü silahı haline gelmiş durumda. Küresel ekonomik durum nedeniyle çok daha zorlu hale gelen rekabet koşullarında bu silaha sahip olmak şirketler için kritik öneme sahip. Tabii bilgiye sahip olmak yeterli değil. Bu bilgiyi güvenli şekilde saklamak gerekiyor. Gerek kamu kurumları gerekse özel sektör, son yıllarda daha da popüler hale gelen bilgi güvenliği konusuna yoğunlaşıyor.
Gelişen teknolojilerin belki de tek dezavantajı, onlarla birlikte çeşitlenen tehditler. İçsel ve dışsal olarak gruplandırılan bu tehditler; kuruluşları her geçen gün daha dikkatli olmaya zorluyor.
Kurum ve kuruluşlar artan, karmaşıklaşan ve çeşitlenen tehditlere karşı yatırımlarını artırıyor. Özel sektörde olduğu kadar kamu tarafında da bilgi güvenliği revaçta görünüyor. İnterpromedya Pazarlama Hizmetleri ve Araştırma Grubu tarafından 401 kurumun yöneticileri ile gerçekleştirilen Kamu Sektörü Araştırması’nın sonuçlarına göre, bilgi güvenliği 2010 yılında kamu sektörünün yatırım yapacağı alanların başında geliyor.
Diğer yandan henüz bilgi güvenliği bilinci tam olarak yaygınlaşmamış olmasına karşın, küçük ve orta ölçekli işletmelerin de bu konuda hareketlenmeye başladığı görülüyor. Gerçekleştirilen bilinçlendirme çalışmalarıyla bu işletmelerin de daha somut adımlar atması bekleniyor.
Çok daha akıllı gelişmiş özelliklerle donanan mobil cihazlar bilgi paylaşımını, mobil ağa yönlendiriyor. Bu teknolojilere artan ilgi ise mobil platformu saldırıların yeni hedefi haline getireceğe benziyor.