Bacasız sanayi destek bekliyor
Enerji fiyatlarındaki artış, onu en çok kullananı vuruyor. Yüksek seviyelerde katma değer üreten bilişim sektörü, sanayi işletmelerine tanınan elektrik tarifesinin kendilerine de uygulanmasını bekliyor.Nükleer enerji tartışmalarının sürdüğü ülkemizde elektriğe gelen zamlar herkesi aynı şekilde etkilemiyor. Vatandaşın evinde elektriğin mevcut kullanım şekli ve miktarı faturaları kabartırken, bilişim alanında ürün veya hizmet sunan bazı işletmelerde devasa boyutlara ulaşan faturalar, hem işletmeyi hem de müşteriyi doğrudan etkiliyor. İşletmenin kârlılığı azalırken istihdam düşüyor. Sunulan ürün ve hizmetin fiyatı artınca ya kalite ya müşteri kaybediliyor.
‘Üretici’ olarak algılanması şart
Sektörün genel görüşü, veri merkezlerinin elektriği normal tarife üzerinden kullanmasının, bilişim şirketlerinin ‘üreten’ işletmeler olarak görülmemesinden kaynaklanıyor. Verinin güvenliğini sağlamak için uygun koşullar gözetilerek konumu belirlenen merkezlerin sanayi mahallelerinin içine taşınması da mümkün değil. Bu durum, içinde bulunduğumuz yüzyılın lokomotif iş alanı olarak nitelendirilen bilişimin ülkemizdeki gelişimini yavaşlatırken, artan maliyetler nedeniyle müşterilerin barındırma hizmeti sağlayan yerli şirketler yerine yurtdışındaki sağlayıcıları tercih etmelerine neden oluyor. Veri merkezi ve sunucu hizmeti sağlayan şirketler, her fırsatta dile getirilen ‘devlet desteği’nin sağlanması konusunda ortak görüşe sahip. Sektörün içinden isimlere dönüldüğünde, enerji kulanımıyla ilgili sorunların başında yapılan işin tam olarak anlatılamamasının olduğu anlaşılıyor. Sadecehosting Genel Müdürü Selçuk Saraç, “Enerji sağlayıcı şirketler açısından bakıldığında yüksek elektrik kullanmamız nedeniyle bir konfeksiyon atölyesi durumundayız. Ancak yaptığımız işin ne olduğunu tam olarak bilmeyen bir kurumun bize özel destek sunması veya servis sağlaması mümkün olmuyor” dedi ve veri merkezlerinin büyük şehir merkezlerinde toplanmış olmasının alternatif enerji kaynaklarını kullanma ihtimalini de düşürdüğünü belirtti.
Türkiye’nin gerçek bir veri merkezine dönüşme adına pek çok fırsatı kaçırdığını dile getiren Saraç, “Son yıllarda veri merkezi işletmecisi ve barındırma hizmet sağlayıcısı bir şirket olarak ürettiğimiz servis ve hizmetleri ihraç edebileceğimiz gücümüz olmasına karşın, rakibimiz olan Hollanda, Almanya gibi ülkelerde veri merkezlerine sağlanan destek ve imkanlardan yoksunuz. Bu yüzden ciddi fırsatları kaybettiğimizi söylemek yanlış olmaz” dedi ve ekledi: “Türkiye yılda yaklaşık 30 milyon avroyu yurtdışındaki veri merkezlerine ödüyor.”
“Sanayi indirimi bize de uygulanmalı”
Anadolu Şirketler Grubu bünyesindeki Anadolu Bilişim Hizmetleri (ABH), Türkiye’nin gelişmiş veri merkezlerinden birine sahip ve dolayısıyla bilişim alanında elektriği en yoğun kullanan şirketlerden biri. Tier III standartlarına uygun olarak tasarlanmış ve belgelendirilmiş yeni veri merkeziyle enerji kullanımında verimi hedefleyen ABH, burada 75 Blade sunucuyu barındırıyor ve bunun üzerinde çalışan yaklaşık 500 sanal sunucu ile müşterilerine hizmet veriyor. Veri merkezlerindeki en büyük gider kalemini enerjinin oluşturduğunu belirten ABH Genel Müdürü Çetin Uygun, sanayi işletmeleri için verilen devlet desteğinin veri merkezleri için de verilmesi gerektiğini çünkü, veri merkezlerinin de hizmet sunan ve bir değer ortaya koyan işletmeler olduğunu vurguladı.
“Sıcak su bizden, ucuz elektrik devletten”
Veri merkezlerini bugünün ve geleceğin sayısal dünyasındaki fabrikalar olduğuna dikkat çeken Terremark Operasyon ve Servis Müdürü Haşim İnal, bu fabrikalarda üretilen veri sayesinde Türkiye’de birçok servisin oluştuğunu, istihdamın arttığını ve kaynakların daha efektif kullanımının sağlandığını söyledi. “Veri merkezleri olarak gerek iklimlendirme gerekse BT yükü tarafındaki optimizasyonları yapıyoruz. Bunu yaparken ‘free cooling’ sistemleri, sanallaştırma, sunucu konsolidasyonları ve bulut bilişimin avantajlarından faydalanıyoruz. Buna rağmen, enerji maliyetlerinin çok yüksek olması, uygun maliyetli servisler üretilmesinin önündeki en önemli engellerden biri” diyen İnal, veri merkezlerinin elinde atıl olarak tutulan enerjinin değerlendirilmesi konusunda yenilikçi bir çözümü açıkladı.
Su ile soğutma yapan veri merkezlerinin elinde atıl bir şekilde bulunan sıcak suyun çevre konutlara dağıtılabileceğini, karşılığında devletten uygun fiyatla enerji alımı yapılabileceğini vurgulayan İnal, sözlerini şöyle bitirdi: “Benzerlerini Avrupa’da ve ABD’de sıkça gördüğümüz bu modeller sayesinde hem veri merkezlerinde üretilen ısı ekonomiye kazandırılmış oluyor, hem de karşılığında alınan ucuz elektrik ile enerji fiyatlarındaki indirim aynı kalitedeki servisin daha uygun fiyata üretilmesini sağlıyor.”
levento@interpromedya.com.tr