Türkiye geriden gelse de bulutun peşini bırakmıyor
Ülkemizde teknolojilerin benimsenip kabullenilmesi biraz zaman alabiliyor. Altyapı ihtiyaçlarının yanı sıra fikren verilerin uzaklarda tutulması ülkemiz şirketlerinin kafasında soru işareti bırakıyor. Ülkemizde faaliyet gösteren önemli şirketlerin yöneticilerinin de ortak kanısı henüz yeterli düzeyde olmadığımız yönünde.
IDC’nin 2011 yılında bulut pazarının 1,6 milyar dolara ulaşacağını öngördüğünü hatırlatan VMware Türkiye Satış Müdürü Yakup Börekçioğlu, Gartner tarafından yapılan bir araştırmaya göre de bulut bilişim hizmetleri 2011 yılında toplam harici BT hizmetleri için yapılmış harcamaların yüzde 10’unu oluşturduğunu aktardı. Börekçioğlu’nun verdiği rakamlarda, Gartner’ın 2012’ye kadar tüm işletmelerin yüzde 20’sinin bulut hizmetleri ile hiçbir BT varlığına sahip olmayacağını öngördüğü, Avrupa’da 2011 yılında ise bulut bilişimin 24,7 milyar dolar olacağı, 2015 yılında da 29,5 milyar dolarlık iş hacmiyle yüzde 4,3 lük bir pazar payına ulaşacağını tahmin ettiği belirtiliyor.
Türkiye’ye baktığımızda internet kullanımının her geçen gün büyüdüğünü gördüklerinin altını çizen TurkNet Sistem Birim Müdürü Onur Ertem, “İnternet üzerinden sunulan e-ticaret, portal tarzı hizmetler hızla büyürken, şirketlerin bu hizmetleri barındırmak için veri merkezlerine olan ilgisi ve ihtiyacı da devamlı olarak artıyor. Bununla birlikte şirketler için altyapı hizmetlerinde süreklilik ve kesintisiz destek özellikle rekabet açısından belirleyici oluyor” dedi.
Dünyadaki tüm bilişim eğilimlerinde olduğu gibi bulut bilişim alanında da Türkiye geriden ancak sağlam ve emin adımlarla ilerlediğini aktaran Reeleezee Türkiye CEO’su Deniz Yılmaz, servis sağlayıcıların sundukları hizmetlerin çeşitlenmesi ve geniş kitleler nezdinde bilinirliğinin artmasına paralel olarak, bulut bilişimin Türkiye bilişim pazarında ciddi bir pay sahibi olacağını öngördüklerini belirtti.
Bulut bilişim hizmetlerine yapılan yatırımlar, BT hizmetleri için yapılmış harcamaların yüzde 10’unu oluşturduğunu aktaran NetApp Türkiye Ülke Müdürü Behçet
Yumrukçallı, BT yöneticilerinin yüzde 39’u bulut bilişim teknolojilerinin kurumlar için hayati bir gelişim olduğunu vurguluyor; yüzde 46’sı ise bulut bilişim kullanımına yönelik harcamaların artırılması gerekliliğine inandığını hatırlattı. Yumrukçallı, “Türkiye’ye bakacak olursak; bulut çözümlerini benimsemiş şirketler var ama bunlar da genellikle hizmet sağlayıcılar. Ancak iş modellerindeki hızlı değişimler ve esnek iş modellerine duyulan ihtiyaç, veri merkezlerinde bilişim hizmetlerinin sanallaştırılmış ortamlarda sunulmasına yol açıyor” dedi.
Türkiye’de de kurumlar bulut ile neler kazanabileceğinin yavaş yavaş bilincine vardıklarını aktaran IBM Türk Teknoloji Lideri Kıvanç Uslu, Türkiye’de de son dönemde genel bulut alanında yükselen bir talep olduğunu belirtti. Uslu, yakın zamanda büyük çaplı bulut sağlayıcı şirketler arasında yurtdışından çalıştırılan, Türkiye’de yasal olarak kurumlara satılabilen ilk genel bulut hizmeti olan Smart Cloud Enterprise’ı da sunmaya başladıklarının altını çizdi.
Gelecek birkaç yıl içinde, neredeyse tüm sektörler küreselleşme, yüksek rekabet ve yasal düzenlemeler ile yüzleşmek zorunda kalacağını aktaran Scalaris AG Avrupa Pazarlama ve Satış Direktörü Philipp Sander, “İş süreçlerinin karmaşıklığı artarken, kuruluşlar performanslarını, maliyet tasarrufu sağlayan yapıları ve hizmetleri sağlamak zorunda olacaklardır. Bulut bilişim tüm bunlara tek bir deva olmamakla birlikte, bu değişim zorlamalarına bir yanıt olabilecektir” ifadesinde bulundu.
Ülkemizde veri merkezinde dışkaynak kullanımı olgusunun yeni yeni yer edinmeye başladığını aktaran Terremark Türkiye Satış Müdürü Hakan Kul, kullanım alışkanlıklarımızı göz önüne aldığımızda bulut bilişim uyum seviyesinin yükselmesi için zamana ihtiyacımız olduğunu belirtti.
Dünyada da henüz oturmuş standartlar yok
Gerek hizmet sağlayıcılar gerekse sistemin potansiyel kullanıcıları anlamında henüz gerekli düzeye ulaşılamadığına değinen Netsis Başkan Yardımcısı Yalçın Tarkan, dünyada da oturmuş standartlar ve üst düzey bir yaygınlık görülmediğinin altını çizdi.
Tarkan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Kültürel olarak ülkemiz yeniliklere çok açık ve özellikle bilişim alanında çok dinamik hareket edebilen bir yapıya sahip. Bu çerçevede konuyu değerlendirdiğimizde doğru adımlar atılırsa önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Türkiye’nin bulut bilişim alanında hem kullanım miktarı hem de sağlanan hizmetin kalitesi açısından ön sıralara hızla yükselebileceğini söyleyebiliriz.”
Türkiye, bulut bilişim anlamında yolun henüz çok başında bulunduğunu aktaran Teknotel ve Telehouse İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Duru Komaz, bulut bilişimin gerçek anlamda hayata geçmesi uygulama servis sağlayıcılar, kendi çözümlerini buluta taşıdığı, kullanıcıların da bu uygulamaları bulut platformu üzerinden yaygın şekilde kullanmaya başladıkları zaman söz konusu olacağını ifade etti.
Mevcut durumda, Türkiye’de bu tip uygulamaların örnekleri sayılı olduğunu aktaran Komaz, “Gelgelelim, yazılım şirketleri, veri merkezi işletmecileri ve kurumların bulut bilişime ilgisi fazla. Hazırlıklar hızlı ilerliyor. Pazar yakında şekillenecek diye düşünüyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Avrupa’da bulut mimari için her gün her dakika bir yenilikle ilgili genel bir makale yazılıp, yayımlandığından söz eden Webroot Security Teknoloji Danışmanı Sedat Çolak, Türkiye’nin hala bulut mimariye çok yabancı ve önyargılı olduğunu ifade etti.
Çolak, “Maalesef Türkiye de bir elin parmaklarını bile geçemeyecek kadar az kullanıcı ve bilgi bulunmaktadır. Hala yıkamadığımız önyargılar ve bir türlü ifade edemediğimiz kullanım rahatlığı konularıyla mücadele ediyoruz. Ama piyasa araştırmalarımız ve yaptığımız toplantılara dayanarak söylemek isterim ki; Türkiye’nin bu çehresi önümüzdeki birkaç yıl içinde tam aksi istikamette ilerleyecektir” dedi.