Dijital dünya, reklam algoritmasını yeniliyor
EngageYa, yayıncı ve reklamveren ihtiyaçlarını uyumlu hale getiren yeni katma değerli çözümlerle native reklam alanını geliştiriyor.
Artık ölçeğe bağlı bir ekonomi yok. Hızlı olmak, altyapı ve dijital transformasyonda bu bakış açısı ile ilerlemek, kurumsal ölçekten daha önemli. Önemli olan ise mevcut müşteriyi korumak, yenisini de en düşük maliyetle müşteri portföyüne katmak. Dijital platformlar bunu sağlamaya çalışırken, bütçeler de doğru yol haritaları ile dijital mecralara aktarılıyor.
Native reklamcılık platformu EngageYa (Engage Your Audience), Türkiye’den küresele dokunan çalışmalara imza atıyor. Algoritma tabanlı öneri motorunun yanında native widget’leri ile doğrudan ve programatik satın almaya dayalı reklamverenlerin bütçelerini entegre etme ve yönetim kolaylığını sunan EngageYa, yayıncılar ve medya satın alma ajansları için uçtan uca kontrol sağlıyor. SaaS platformu ile EngageYa, milyarlarca gösterimi yönetiyor, birçok küresel ve ulusal internet sitesi de EngageYa widget yapısını kullanıyor. EngageYa Türkiye Ülke Müdürü İlter Avcı, yerel ofis ve yetkin ekiple önde gelen ajanslarla işbirlikleri kurduklarını, böylece Türkiye’de ulusal ve uluslararası markalara hizmet verdiklerini vurguladı. 12 senedir internet reklamcılığı üzerine çalıştığı, 5 yıl boyunca Twitter’ın satış direktörü olarak görev yaptığı bilgisini veren İlter Avcı, EngageYa olarak hedeflerini kullanıcıların etkileşimini artırmak ve native kampanyalarından yeni gelir yaratmak üzere web sitesi alanlarının akıllı kullanımını sağlamak, böylece yayıncılara ve medya ajanslarına içerik tabanlı güçlü çözümler sunmak olarak gösterdi. “Hem markalar hem reklamcılar, native reklamcılığın avantajlarını fark ediyor. Bu potansiyelin yanında EngageYa ölçülebilir marka farkındalığı faaliyetlerine de odaklanıyor, pazarlama çalışmalarında markalar ve tüketicileri arasında farklı ve etkili pazarlama çözümleri sunuyor” diyen Avcı, ekledi: “Marka güvenliği ve şeffaflığın yanında kişiselleştirme, ölçülebilirlik ve marka görünürlüğü de bizim için önemli.”
Doğru hedefleme esas
Native önce radyodan, yani konvansiyonel yapıdan başlıyor, sonrasında dijital reklamcılık olmaya başlayıp, içerik pazarlaması ile öne çıkmaya başlıyor. Dijital taraftaki native, içerik pazarlamasının bir dağıtım kanalı. İçeriğinizi üretiyorsunuz, kendi varlıklarınız, web siteniz, blog’unuz var ve bunların hepsi içerik. “Ama bunların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlamak için native modelleri kullanıyorsunuz. ‘Benim ürünümü alın kullanın’ demek yerine, editoryal olarak bir şeyi öğrenmek, bilgisini almak istiyor” diyen İlter Avcı, devam etti: “Biz ise bunları öğrendikten sonra içeriklerinizi internet mecralarında kullanıcının deneyimini bozmadan, onu rahatsız etmeden, doğal bir şekilde gösteriyoruz. İşte bu ‘native’. Biz içerik ve reklam öneriyoruz. Burada kişiye özel işleyen bir içerik motoru var. Kendi algoritmamızla kendi bilişsel yeteneğimizle o ilgi alanlarına göre hedeflemeye çalışıyor, yayıncıya, yani içerik üreten her mecraya bu şekilde kazandırıyoruz.”
Tanımına baktığınız zaman native reklamcılık; kullanıcının deneyimini bozmadan içeriklerin paralı bir şekilde dağıtılması yöntemi. Kullanıcılar bu tip içeriklerin editoryal olarak güvenirliğini daha yüksek görüyor, ama Avcı’nın dikkat çektiği gibi, bu biraz uzun ve stratejisinin de iyi kurulması gereken bir yöntem. “Kişiye özel bir strateji var ve algoritmanın en büyük yeteneği kişiselleştirme. Arkasında doğru kaynaklardan veri alan bir makine öğrenmesi var” açıklamasını yapan İlter Avcı, şöyle devam etti:
“Yayıncılarımızda kayıtlı kullanıcı verimiz yok. Biz sadece çerez bazlı kullanıcı davranışları üzerinden takipteyiz. Çerezleri ve yaptığınız hareketleri okuyarak, rotanızı takip ederek bir şeyler yapıyoruz. Ama siz onu sildiğiniz zaman biz de körleşmiş oluyoruz. Çünkü biz veri tutmuyoruz. Markalar bu yetkinliğimiz dolayısıyla bizimle çalışıyor, pazarlama taktiklerini değiştiriyorlar. Biz de o taktiklere göre teknoloji üretmeye çalışıyoruz.”
EngageYa’nın içerik çözümleri ölçeklenebilir yapılar sunuyor. “Daha fazla native içerik çözümümüz olacak, böylece yayıncılara ve reklamverenlere SaaS platformu ile ileri teknoloji tabanlı çözümler sunacağız” vurgusunu yapan İlter Avcı, şöyle devam etti:
“Analitik; çalışmalarımızın temeli ve EngageYa ürünleri de içerik sağlayıcılara; sitede geçirilen süre, yüksek kullanıcı etkileşimi gibi faydalar sunuyor. Bu yenilikler önemli, çünkü native reklamlar, ilerleyen süreçte tüm reklamcılık geliri içindeki payını kat be kat artıracak. Native ve video reklamcılık konvansiyonel araçlara kıyasla daha da öne çıkacak. İşin en zor kısmı içerik üretmek ve markalar, bunların hepsini ölçmeye yarayan sistemlere odaklanıyor. EngageYa kullanımı da markaya bu yeteneği sağlıyor. CRM ve kişiye özel sunumlarda yerinde algoritmaların oluşması, bunların anlamlı bir şekilde müşteriye aktarılması önemli.”
EngageYa, tasarladığı yeni ürünü StoriYa’yı 2019 Ağustos’unda pazara sundu. İçerik sitelerinde, hikaye (story) formatında içerik önermesi ve reklam gösterimi için tasarlanan StoriYa, sosyal paylaşım sitelerinin ‘hikaye’ konseptini baz alıyor. İlter Avcı, detayları ve 2020 yılı hedeflerini şöyle anlattı:
“Bu formatı hem Türkiye’de hem dünyada iyi bir şekilde anlatabilmeyi ve yayıncıların buradan gelir sağlamasını istiyoruz. İçerik pazarlamasını dağıtım kanalı olarak konumlandırıyoruz ve elimizde sürekli geliştirebileceğimiz bir yapı var. İki modelimiz var. Tıkladığınız zaman ayrı bir pencere açarak web sitesine gider. Bir de, mesela bir sitede bir haber okuyorsunuz ve o haberin altında yine reklamı gösteriyorum, tıkladığınızda haber sitesinin içinde kalıyorsunuz. Bütün sitelerin tasarımına göre uyarlanmış içeriği, yani metin veya videoyu size gösteriyorum. Ayrıca, oraya anket koyuyoruz. Bir haber sitesinde size bir içeriği gösteriyor, kısa bir anket de sunuyorum. Gideceğim tatilde doğal güzellikler görmek, tatilde bana arkadaşlarımın eşlik etmesi, dağlık bir lokasyon tercihi, bu seçeneklerin paralelinde otomobile olması gerekenleri mangal ve çay termosu olarak sıralıyorum ankette. Tüm bu yanıtların sonunda anket, bana gidilecek bir lokasyon öneriyor, ama bunu yaparken ‘Michelin lastiklerini de keşfet’ diyor, Michelin sayfasına yönlendiriyor. Bunu Türkiye’de geçen yıl Michelin ile birlikte yaptık ve bir başarı hikayesi oldu. Michelin merkez bu örneği alarak, diğer ülkelere de uygulanmasını istedi. İlk olarak Yunanistan’da başladık ve bunu Çekya ile Polonya izleyecek. Bu operasyonu Türkiye merkezden yürüteceğiz. Yani bir fikir ihracı var. Global bir şirketin içinde olmanın en büyük avantajı da bu. Farklı stratejileri hızlı öğrenip kendiniz uyarlayabiliyor, reklamvereni farklı bir reklam formatına alıştırıyoruz.”
Her şeye rağmen potansiyel yüksek
“EngageYa merkez; Türkiye’deki potansiyeli, Türkiye’deki çalışmaları beğeniyor ve önemsiyor. Yeni teknolojilere çok iyi adapte oluyor, hızlı öğreniyor, hızlı tüketiyor, çabuk içselleştiriyoruz, ama sürekliliğimiz yok. Temelde iyi işler başarıyoruz, ama parasal değerimiz düşük ve böyle olunca, belli bir noktadan sonra verimi yüksek, parası daha değerli pazarlara kıyasla ikinci planda kalıyorsunuz. Misal Yunanistan, bu yönüyle rakibimiz ve bize kıyasla düşük nüfusuna rağmen, oradaki değer ve satın alma gücü daha yüksek. Bu yönüyle Türkiye yatırım tercihlerinde ikinci sırada kalıyor, Yunanistan’a pazarlama bütçesi daha çok ayırılıyor. Hem hukuksal hem ekonomik olarak istikrar isteniyor. Ama yine de herkes Türkiye pazarına inanıyor. Çünkü potansiyeli yüksek, kullanıcısı çok, istihdam fırsatları zengin. EngageYa özelinde merkez, 2020’de Türkiye’de büyüme bekliyor, çözmümüzün daha fazla penetre olmasını, reklam verilmesini, içerik üretilmesini istiyor.”