Doğru çözümlerle doğru zamanda karşılaşan kurumlar farkındalık yaratıyor
Yeni müşteri kazanmanın her geçen gün zorlaştığı rekabet ortamında kurumlar varolan müşterileri memnun edebilmenin, onları tanıyabilmenin ve ileriye dönük ihtiyaçlarını fırsata dönüştürmenin yollarını arıyorlar. Detaysoft İş Zekası Birim Yöneticisi Ergin Öztürk, bu konuda “Yöneticilerin şirket performansını değerlendirebilmesi için hedefler geliştirmesi, bu hedeflerin sonuçlarını sayısal olarak değerlendirmesi gerekmektedir. Bu aşamada bütünleşik kurumsal performans yönetim sistemleri, bütçeleme, konsolidasyon, veriambarı, veri madenciliği, raporlama ve bilgi yönetimi çözümleri iş zekâsı sistemleri ile gerçekleştirilmektedir” dedi.
Ancak odak noktasının doğru belirlenmesiyle farkındalık yaratmanın mümkün olduğunun altını çizen Bircom Yazılım Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tolga Seçilmiş, “Süreç ve projelerde veriler tek boyutlu oluşmamaktadır. Dolayısıyla bunları hangi açıdan bakarak yorumlayacağınız sizin farkındalık yaratmak istediğiniz odak noktanızı doğru tanımlamanızla doğrudan alakalıdır. İş zekâsı uygulamanızı müşteri odağı, kalite veya maliyete göre yapılandırdığınız durumda mevcut üretim veya hizmet yapınız farklılaşacaktır. Bu durumda önce farkındalık yaratmak istediğiniz alanı belirleyip sonra iş zekâsı uygulamanızı buna göre düzenlemek farkındalık yaratmak için atılacak ilk adımdır” dedi.
IFS Satış ve Pazarlama Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Ergin Öztürk, “Günümüzde kurumsal verimliliğin temelinde, iş süreçlerinde ortaya çıkan her türlü verinin kayıt altına alınarak raporlanması ve işlenmesi, basitlik ve kullanışlılık sunan bir platform içinde değer yaratacak biçimde örgütlenmesi yatıyor. Piyasa baskısı ve ağır rekabet şartları altında modern işletme, karmaşık iş süreçlerine ve ilişkiler ağına sahiptir. Bu nedenle şirket içindeki bilgi akışının yüksek standartta, kesintisiz ve hızlı olarak üretimi, rekabet açısından önemli bir katma değer sunuyor” dedi.
SAS Türkiye Genel Müdürü Gökhan Nalbantoğlu da şunları aktardı:
“Günümüz koşullarında kurumlar kârlılıklarını, verimliliklerini artıracak ve onlara rekabet üstünlüğü sağlayacak çözümler arıyorlar. Bu süreçte, ‘Müşterilerimi nasıl tanırım?’, ‘Fırsatları nasıl öngörebilirim?’ ve ‘İş süreçlerimi nasıl optimize edebilirim?’ gibi temel soruların cevapları, farklı sektörlerden her seviyedeki kurum için, iş zekâsı ve analitik uygulamalardan geçiyor. Yükselen boyuttaki verinin bilgiye dönüştürülmesine ihtiyaç da bu bağlamda her geçen gün artıyor. Böylelikle, doğru çözümleri doğru kurumlarla doğru zamanda buluşturmanın farkındalığı da ortaya çıkıyor.”
Arete Genel Müdürü Bahadır Balibaşa ise son yıllarda, küresel iş zekâsı pazarı göreceli olarak daha küçük yazılım üreticilerinin domine ettiği bir pazar olmaktan, büyük yazılım üreticilerinin odağına oturmuş ve büyük oyuncuların satın almalar ile inorganik büyümeyi tercih ettiği bir pazar haline geldiğini belirtti.
İş zekası ürününü kullanmak isteyen şirketlere önerilerde bulunan WorldBI Pazarlama ve Satış Müdürü Cem Yılmaz, şunları belirtti:
“Mevcut olan ERP veya ticari otomasyon uygulaması ile kolayca bütünleşebilecek şekilde gelmesi önemlidir. Pek çok ERP veya ticari otomasyon yazılımının altyapısında tutulan tablolar bir son kullanıcı tarafından anlaşılamayacak nitelikte isimler ve bilgiler içermektedir. Bu sebeple standart bir bütünleşmenin bulunması son kullanıcının hemen işe koyulması ve sonuçların bir an önce sağlanması açısından önemlidir. Kullanılacak iş zekası aracından azami şekilde yararlanılması, veri temizliği aşamasının en kısa zamanda geçilebilmesi için ilgili aracı yerel olarak da destekleyebilecek bir iş ortağı veya yerel üretici seçilmelidir. Bu anlamda kurumlara tavsiyemiz ticari otomasyon veya ERP yazılımının seçilmesi esnasında kullanılacakları iş zekası aracına da aynı anda karar vermeleri, özellikle yerel destek alabilecekleri yerel markaları tercih etmeleridir.”
HP Yazılım Grubu Ülke Müdürü Tayfun Topkoç, kurumların iş zekasına bakışındaki en önemli güçlüklerden bir tanesinin bunun sadece bir raporlama uygulaması olarak algılanması olduğunu vurguluyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Şirketler iyi işleyen bir iş zekâsından kendi işlerini geliştirebilecekleri bir ‘işe yarayan teknoloji’ oluşturabileceklerini görmeleri genelde biraz zaman alabilmekte. İş zekâsı uygulamasını hayata geçirmek için kurumların gerekli uzmanlıkları barındırmıyor olmaları konunun sadece teknik yönlerinin ele alındığı bir BT projesi olarak görülmesi ve bir raporlama uygulaması olarak algılanması çok sıklıkla görülen bir durum. Kurumların bir iş zekâsı uygulamasından ne beklediği, ne beklemesi gerektiğini, ne tür sorunlarla karşılaşılabileceğini, bu sorunlarla nasıl baş edebileceğini öğrenmesi genellikle zamanını ve kaynaklarını boşa harcamasına neden olabilmekte. Oysa bir kılavuz kaptandan yardım almak, hem gidilmek istenen limanı belirlemek hem de sorunsuz bir şekilde ilerleyebilmek, fırtınaya yakalanmamak, yakalanılmışsa da en uygun şekilde baş edebilmek açısından seçilebilecek yollardan bir tanesi.”
Günümüzün modern işletmesi kurumsal bilgi sistemlerinin; çağrı merkezi, B2C ve B2B siteleri ile geleneksel iletişim araçları üzerinden yoğun bir şekilde akan ham bilginin baskısı altında hizmet verdiğinin altını çizen Microsoft Türkiye Uygulama Platformu Ürün Yöneticisi Gökben Utkun, şunları kaydetti:
“Çünkü müşteriler, iş ortakları ve tedarikçilerden yansıyan her türlü geri bildirimin az ya da çok rekabet açısından büyük bir önemi vardır ve en uygun şekilde değerlendirilmesi gerekir. Kurumsal veriyi depolayan veritabanlarının hacmi geometrik olarak artarken, veritabanlarında saklanan ham verinin bir değer ifade edebilmesi için bilgiye dönüştürülmesi gerekmektedir. Kurumsal bilgiyi kalıcı hale getirmenin yolu çalışanlarda varolan sezgilere kurumsal bir kimlik kazandırmaktır. Kurumsal sezginin hayata geçmesiyle tüm çalışanlar ortak bir bilgi tabanı sayesinde ellerindeki bilgiyi doğrulayabilir, karşılaştırabilir, analiz edebilir ve nihayetinde doğru iş kararları alabilirler.”
“İş zekası uygulamaları veriyi bilgiye dönüştürür, kurumların kaynaklarını daha verimli bir şekilde kullanmasını sağlar, operasyon etkinliğini artırır ve yeni gelir fırsatlarını tespit eder” diyen Oracle İş Zekası ve Kurumsal Performans Yönetimi Çözümleri EEC&CIS Bölgesi Satış Direktörü Cenk Kıral, şunları kaydetti:
“Bir şirketin bu soruların yanıtlarını mevcut verilerinden yola çıkarak vermesi, onu her zaman rakiplerinden bir adım öne çıkaracaktır. Bu, sadece ekonomik durgunluk dönemlerinde değil, iş dünyasının çetin rekabet koşulları altında her zaman geçerli olacak bir avantajdır. Kurumlar gelişip büyüdükçe, şirketi neyin başarıya götürdüğü konusunda son derecede değerli bir içgörü sağlayabilecek olan büyük miktarda veri üretir. Ancak bu veriler genellikle farklı sistemlere dağılmış olduğundan verileri alıp analiz etmek zordur. Oysaki kurumlar bilgi toplama ve değerlendirme anlamında olumlu adımlar attıkça, ulaşmak istedikleri başarılı noktaya daha fazla yaklaşırlar.”