DOĞRU PLATFORMU SEÇMEK ÖNEMLİ
Hiper bütünleşik altyapı; kurumlar için hayati öneme sahip uygulamalar için bilişim kaynaklarını, depolamayı ve ağ altyapısını tek bir çatı altında toplama ve basitleştirme özellikleriyle gün geçtikçe daha popüler hale geliyor. “Şirketler ayrıca hiper bütünleşik altyapı bütçelerini tasarlarken lisanslı depolama çözümlerinden kaçınıyor” saptamasını yapan Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin’e göre, hiper bütünleşik altyapı, kurumlara alandan, maliyetten ve zamandan tasarruf gibi birçok imkan sunuyor. Ancak, bu altyapıyı kullanıma almadan önce şirketlerin bilmesi gerekenler ve atması gereken adımlar var. Şirketler altyapı maliyetlerini düşürmek, iş yükü performansını artırmak veya kullanılan platformları tek noktada birleştirmek gibi çeşitli sebeplerden ötürü hiper bütünleşik altyapıyı tercih ediyor. Bu yüzden kurumun da hangi sebepten ötürü altyapıyı kullanacağına karar vermesi önemli. “Bu karar doğrultusunda doğru platformu seçmek gerek” diyen Haluk Tekin, bu noktada şirketlerin topluluklara ve açık kaynağa yatırım yaparak büyük avantajlar elde edebildiğini vurguladı. “Açık kaynak aynı zamanda kısıtlayıcı ve lisanslı ortamlar yerine, daha esnek ve çoğunlukla daha az maliyetli bir seçenek olarak şirketlerin tercihi haline geliyor” hatırlatmasını yapan Haluk Tekin, bu başlıkta beklentilerini şöyle anlattı:
“Hiper bütünleşik altyapı, veri merkezi pazarında ciddi ilgi görüyor. Güç, alan ve soğutma gibi alanlardan maliyetleri kısmak isteyen şirketler, hiper bütünleşik altyapıya geçiş yapıyor. Diğer şirketler ise ölçeklendirme becerilerini geliştirebilmek için geleneksel altyapılarını sağlamlaştırırken hiper bütünleşik altyapıyı tercih ediyor. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, 2020’de yeni hiper bütünleşik altyapı sağlayıcılarının pazara giriş yapacağını veya mevcut sağlayıcıların portföylerini iyileştireceğini söyleyebiliriz. Önümüzdeki yıllarda bulut bilişim şirketlerinin hiper bütünleşik altyapı pazarına giriş yapacağını düşünüyorum.”
Enerji, perakende, bankacılık, telekomünikasyon ve kamu gibi sektörlerdeki birçok kurum, kısıtlı alan, bütçe ve BT yeteneğiyle oluşturulmuş kritik uygulamalara gün geçtikçe daha fazla bel bağlıyor. Aynı zamanda bu uygulamaları veri merkezinin çekirdeğinden ağın sınırına kadar birçok alanı kapsayacak şekilde büyütmeleri gerekiyor. “Hiper bütünleşik altyapımızın temelinde OpenStack ve sanallaştırma platformlarımız var. OpenStack ise bilişim, ağ, depolama, tanımlama ve imajlarla ilgili görevler için 6 çekirdek hizmetten oluşuyor” bilgisini paylaşan Haluk Tekin, şu detayları ekledi:
“Süreç ilerledikçe bir düzineden fazla ürün ve hizmet de kullanılabiliyor. 6 çekirdek hizmete dönersek, Nova OpenStack’in bilişim kaynaklarına erişmesini ve onları yönetebilmesini sağlıyor. Neutron ise diğer OpenStack hizmetleri arasında bağlantı oluşturuyor. Swift yapılandırılmamış veri objelerini topluyor ve depolarken, Cinder ise self-servis API ile tutarlı bir blok depolama imkanı sunuyor. Glance birçok noktadan sanal makine sürücü imajlarını topluyor ve depoluyor. Keystone da tüm OpenStack hizmetlerini doğruluyor ve yetkilendiriyor. Yani tüm hizmetler için bir katalog görevi görüyor.”