Mobil ürünler, fiziksel şartlara da uyum sağlamalı
Mobilite iş dünyasında köklü bir değişim yarattı. Özellikle de rekabette öne çıkmak isteyen firmalar için önceliklerden biri haline geldi. Bu sırada kurumların mobil yatırımları aşamasında kurumsal ürünleri tercih etmeleri, iş süreçlerinde kesintisiz çalışma kavramını ön plana çıkardı. Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler İtalya, Doğu Avrupa ve Türkiye’den Sorumlu Bölge Müdürü Ali Oktay Ortakaya’nın verdiği bilgilere göre, kesintisiz, mobil çalışmanın gelişen teknoloji ve artan talepler ışığında hayati talepler haline geldiği, enerji ve altyapı sektörlerinin yanı sıra, kamu hizmetleri, acil servisler, perakende, hızlı tüketim, sağlık, lojistik ve güvenlik gibi sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin yatırımlarında etkili olmaya devam ediyor. Artık anlık verinin sahadan sürekli toplanarak merkezde işlenip anlamlandırılması, anlamlandırılan veriden bir iş faydası çıkarılması ve bu veriye göre aksiyon planlarının hızlı bir şekilde güncellenmesi çok önemli bir durum haline geldi. Ali Oktay Ortakaya, görüşlerini şöyle açıkladı:
“Kesintisiz olmanın ve mobil çalışmanın, güncel teknolojinin gerisinde kalmamak ve artan talepleri karşılayabilmek için kritik bir öneme sahip olduğu sektörlerde faaliyet gösteren şirketler, adım adım mobil çalışma dünyasına katılıyor ve mobilite konusunda farkındalıklarının yanı sıra bu teknolojilerle bağları gelişiyor. Ancak mobiliteyle zorlu saha koşullarına uygun teknolojileri bir araya getiren cihazlar, bu dünyada daha fazla ilgi görüyor. Fiziksel şartların zorlu olduğu birçok ortamda veya yapılan işin niteliği gereği sahada kesintisiz veri alışverişinin kritik olduğu çalışma şekillerinde tercih edilecek mobil cihazların, performansından ödün vermeden çalışabilmesi için belirli kriterlere sahip olması gerekiyor. Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler olarak tam dayanıklı ürünlerimizle bu ihtiyaca olabilecek en iyi şekilde karşılık veriyoruz. Fiziksel şartlara dayanıklı olduğu kadar, pil ömrü ve bağlantı opsiyonları ile sahada sadece bir tablet veya dizüstü bilgisayardan daha fazlasını sunan ürünlerimizle kurumların mobil çalışma anlayışından en yüksek faydayı elde etmelerini sağlıyoruz.”
Kurumsal mobil uygulamaların birincil amacının, çalışanların işlerini kolaylaştırmak olduğunun altını çizen Ali Oktay Ortakaya açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Dolayısıyla uygulamalar da bu çerçevede şekilleniyor ve geliştiriliyor. Bu dünyanın en önemli unsuru, hiç kuşkusuz mobilite ve zorlu çalışma performanslarına uygun uygulamaları mobiliteye göre geliştirmek. Bu noktada mobilite konusunda şirketlerin gün geçtikçe hem kendi içlerinde yapılandıklarını hem de dışarıdan danışmanlık desteği almaya yöneldiklerini gözlemliyoruz.
Özellikle mobil çalışanların gün boyunca sahada olduklarını göz önünde bulundurduğumuzda, çalıştıkları şartlara dayanabilecek ve yaptıkları işin gereği ihtiyaç duyabilecekleri arabirimleri bünyesinde barındıran cihazlara sahip olmaları çok önemli. Sürekli güneş altında çalışan bir profesyonel, tablet ekranını rahat bir şekilde okuyamayabilir, bir maden mühendisi, tabletin dokunmatik ekranını elinde eldiven varken kullanmak isteyebilir, çok yüksek ya da düşük sıcaklıklarda, tozun ve nemin yoğun olduğu ortamlarda çalışanlar cihazlarını yere düşürmekten korkabilirler. Tüm bunların yanında, internete her an, her yerden bağlanamayabilirler. Tüm bu özellikleri ürünlerimizde sunarken, donanım kadar yazılım ve uygulama entegrasyonunun da hayati bir öneme sahip olduğu bilinciyle geliştiriyoruz.
Sahada, fabrikada, şantiyede ve fiziksel şartların zorlu olduğu birçok ortamda söz konusu mobil uygulamaların performansından bir kayıp yaşamadan çalışabilmeleri için belirli kriterlere sahip olmaları gerekiyor. Panasonic olarak tamamen dayanıklı ürünlerimizle bu ihtiyaca olabilecek en iyi şekilde karşılık veriyoruz. Toughbook markası altında topladığımız dayanıklı ürünlerimizle sunduğumuz uygulamalar, çalışanların en zorlu koşullarda bile uygulamanın performansı hakkında endişelenmemesini sağlıyor. Sadece zorlu şartlar değil aynı zamanda kurumsal ihtiyaçlardan doğan özel bağlanabilirlik arabirimleri, müşteriye özel geliştirilmiş yapılandırma ve tasarımlar ile uçtan uca bir ekosistem sunabilmek de endüstriyel mobilite alanında bizleri pazarın standartlarından ayırırken, müşterimizde de büyük katma değer yaratıyor.”