Altyapılar gelişiyor, iş yapış biçimleri değişiyor
Mobil iş kavramının da kendi içinde değişim geçirdiği günümüzde altyapıların, donanımların ve içeriklerin gelişimindeki ivme, şirketlerin gelecekte basit mobil ihtiyaçlardan daha fazlasına çözümler arayacağının önemli işareti. Bu noktada kullanıcı alışkanlıkları da değişerek bu sürece ayak uyduruyor. Qualcomm Türkiye Genel Müdürü Barış Ruacan, “Dünyada donanım tabanlı bir ortamdan servislerin ve toplam tüketici tecrübesinin ön plana çıktığı bir yapıya geçtiğimizi görüyoruz” dedi. Katma değerli servis ve uygulama ekosisteminin, cihaz üreticileri ve operatörler için en önemli başarı faktörlerinden biri haline geldiğini hatırlatan Ruacan, Qualcomm’un akıllı cihaz ve tablet işlemcilerine ilaveten, katma değerli servis sağlayıcılara ve diğer üreticilere altyapı ürünleri sağladıklarını belirtti.
Bulut bilişim servislerinin gelişmesi ve kurumsal çözümlere etkisinin arttığını işaret eden Ruacan, bugüne kadar bunun gelişememesinin en büyük nedenlerini güvenlik sorunlarına ve genişbantın yaygın olmamasına bağladı: “Mevcut 3G ve yakın gelecekte uygulamaya girecek 4G teknolojileri ile hız sorunu çözülüyor. HTML 5 gibi teknolojiler ile bulut bilişime tamamen geçeceğiz ve pek çok uygulamaya mobil erişim yapabileceğiz. Kurumların böyle bir dünyaya hazırlıklı olması gerekiyor.”
“Tablet kendine dizüstünde yer açacak”
Tablet bilgisayarın dizüstü bilgisayarı öldürüp öldürmeyeceği sorusunun da son zamanlarda sıkça karşılaşılan bir soru olduğunu dile getiren Ruacan, tabletlerin diğer sınıfı yok etmeyeceğini, ancak kurumlarda dizüstü bilgisayarların yanında kendisine yer açacağını düşünüyor. Ruacan sözlerine şöyle nokta koydu: “Tabletlerin bu kadar hızlı yaygınlaşmasının nedeni akıllı telefonlar ve dizüstü bilgisayarlar arasında bir ‘niş’ bulabilmiş olması ve içerik/uygulama tüketimi açısından çok kolay ve iyi bir tecrübe sunması. Yani dizüstü ölmeyecek ama bence ağırlığını kaybedecek.”
“Maliyetler bu alanda belirleyici”
Kurumsal ve bireysel kullanıcıların herhangi bir kabloya bağımlı olmadan, her an, dilediği yerde ve uygun maliyetlerle tüm iletişim ihtiyaçlarını karşılayabilmek istediğini hatırlatan Bircom CEO’su Burçin Bircanoğlu, “Tüm telekomünikasyon sektörü mevcut farklı altyapılar ve yeni teknolojileri birleştirerek bu ihtiyaçlara cevap verecek çözümlere altyapı oluşturmak, bu altyapı üzerinde çalışacak uygulamalar geliştirmek ve uygulamaların çalışacağı ergonomik, kullanımı kolay donanımlara odaklanacak” dedi.
Altyapı tarafında 3G ve devamında 4G teknolojileri, uygulama tarafında ise kullanımı kolay ve el cihazlarında çalışan uygulamaların yaşantımızda yoğun olarak yer almaya başlayacağını hatırlatan Bircanoğlu, bu uygulamaların satın alındığı uygulama portallarının da önümüzdeki dönemde özellikle bireysel yaşamda kendine önemli bir yer bulacağını belirtti.
“Mobilin geleceği hayal gücümüzle sınırlı”
Bircanoğlu, artan mobil genişbant olanaklarının, insanoğlunun her zaman hayallerini süslemiş olan mobil yaşam tarzını müjdelediğini söyledi ve çok yakında tüm hayatımızın cep telefonlar üzerinden yürütüldüğü yeni bir sisteme doğru koşar adımlarla ilerlediğimizi belirtti. Kablosuz genişbant hızlarındaki artışın, şimdiden gelecekteki hayatlarımızın minik örneklerini vermeye başladığını işaret eden Bircanoğlu, “Cep telefonuna indirilen albümler, e-kitaplar, e-kataloglar gibi mobil ortama özel hazırlanan uygulamalar sadece bir başlangıç. İş ve özel hayatlarımızın mobil olanaklarla gelecekte nasıl olacağı ise sadece hayallerimizle sınırlı” dedi.
İş uygulamalarının yanı sıra eğlence, sanat hâttâ eğitim sektörlerinde iş yapanların dahi altyapı ve yatırımlarını bu yönde hazırlamalarını öneren Bircanoğlu, SaaS uygulamalarının ön planda olacağı bu dönemde, kurumların kendi işlerine odaklanırken operasyonel sorumluluklarından kurtulmak için pek çok konuda dışkaynak kullanacağına dikkat çekti.
Yeni iş modellerinin daha ağırlıklı olarak SaaS (Software as a Service) tabanlı olacağını tahmin eden Bircanoğlu, “Alışkanlıklarımız değişti ve önümüzdeki günlerde bu değişim daha hızlı olacak. Özellikle serbest meslek çalışanlarının hayatları daha kolay hale gelecek. Emeğini doğrudan son kullanıcıya ulaştırmakta zorlanan ve bireysel üretim yapan iş sahipleri önümüzdeki dönemde kazançlarını artırabilecekleri farklı platformları kullanmaya başlayacak” dedi.
Gelişen teknoloji ile birlikte genişleyen kablosuz ağ bağlantı genişliğinin (3G, 802.11a/b/g/n) sınırları ortadan kaldırarak çalışanların sahada olmalarına imkan veren yeni nesil mobil iş hayatı kavramını ortaya çıkardığını söyleyen Avnet Telsiz Mobilite Ürün Yöneticisi Duygu Arıoğlu geleneksel çalışma yöntemlerini değiştiren bu yeni kavramın diğer gereksinimlerinin ise; daha hızlı işlemciler, yüksek bellek kapasiteleri ve en yeni teknolojiye sahip işletim sistemleri olduğunu söyledi. Kullanıcıların sahada yerlerinin belirlenmesini ve operasyonun izlenebilirliğini sağlayan GPS teknolojisinin, aynı zamanda sahada navigasyon amaçlı olarak da kullanılabildiğini kaydeden Arıoğlu, Kuzey Amerika’da yapılan bir araştırmanın, GPS teknolojisinin kullanıldığı bir sahada haftalık 231 mil daha az yok yapılarak yıllık 51.582 dolar tasarruf edilebildiğini gösterdiğini işaret etti.
“Üç aşamalı satış sistemi sona erdi”
Mobil iş kavramının yayılmasının sahada çalışanların sayısını artırdığını hatırlatan Arıoğlu, mobil dönüşümün iş yapış şekillerinin de yeniden yapılandırılmasını sağladığını kaydetti. “Örneğin; önceden siparişin alınması, sevkiyat ve tahsilat olarak üç aşamadan oluşan bir satış sistemi, mobil teknolojiler ile birlikte tek seferde yapılabiliyor. Mobil teknolojilerle sahadan verilerin anlık olarak alınması, izlenebilirliği artırdığı gibi stok seviyeleri ve üretim konusunda daha tutarlı tahminler yapılmasını sağlıyor” diyen Arıoğlu, daha önce sahada el yordamıyla yapılan tüm işlerin tek seferde sisteme aktarılabildiğini, bilginin anlık olarak sisteme aktığını kaydetti.