OSTİM’de ikinci kuşak kadınlardan oluşuyor
100 yıl öncesinde sanayide sadece emek yoğun işlerde işçi statüsüyle tanınan kadın, günümüzde girişimci, işveren, teknoloji geliştiren rolleri de üstlendi. Kadının dönüşen hikâyesi, bugünün başarılı girişimci kadınlarının ağzından OSTİM Teknik Üniversitesi (OSTiMTECH) Girişimcilik ve Liderlik Merkezi tarafından 5 Mart tarihinde düzenlenen ‘Sanayi ve Teknolojide Kadın: Hikâyeyi Tersine Çevirmek’ etkinliğinde anlatıldı.
OSTİM Teknik Üniversitesi Girişimcilik ve Liderlik Merkezi tarafından OSTİM Vakfı, Girişim Merkezi ve OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İş Adamı ve Yöneticileri Derneği’nin (ORSİAD) destekleriyle gerçekleştirilen, yoğun ilgi gören etkinlikte; sanayi ve teknolojide başarılı girişimleri hayata geçiren iş kadınları başarı hikâyelerini paylaştı. OSTiMTECH Girişimcilik ve Liderlik Merkezi Müdürü Dr. Begüm Şahin, toplumsal kalkınma ve uluslararası rekabet gücü için kadın emeğinin artmasının önemine dikkat çekerek “Bizler teknoloji, sanayi, girişimcilik, sanat, tarım kısacası her alanda her geçen gün daha fazla olmalıyız ki ülke olarak istediğimiz noktaya gelelim. İhtiyacımız olan tek şey kendimize daha fazla güvenmek ve cam tavanları kırmak” şeklinde konuştu. OSTiMTECH Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek, toplum olarak kadınların bilgi, beceri, zekâ ve enerjisinden yeteri kadar yararlanılamadığına dikkat çekti. OSTiMTECH Mütevelli Heyeti Başkanı ve OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, OSTİM’de tahmin edilenden çok daha fazla kadın girişimci ve çalışan olduğunu vurguladı. OSTİM’de kadın girişimci sayısındaki artışa da dikkat çeken Aydın, “Geçtiğimiz yıllara göre, her geçen yıl artan kadın girişimcimiz, çalışanımız oluyor. Kadın eli değdikçe de bölgemizin ve üretimimizin şeklinin değiştiğini düşünüyorum” dedi.
OSTİM’de üretim aşığı kadınlar var! –
OSTİM Vakfı Müdürü Gülnaz Karaosmanoğlu, OSTİM ekosisteminde çok ciddi işler başaran ve zor koşullar altında sessiz sedasız çalışmalarına devam eden girişimci kadınlar olduğunun altını çizerek “Asıl olan sessiz kahramanları yakalayabilmek” ifadesini kullandı. Karaosmanoğlu, şunları kaydetti: “OSTİM’de girişimci kadınlar var. Girişimci aile şirketlerini, kariyer tercihlerini aile şirketlerini devam ettirmekten yana olan kadınlar var. Çok daha başka yerlerde çalışabilecekken, kariyerini buraya çevirmeyi tercih etmiş üretim aşığı kadınlar var.” Türkiye’de toplam iş gücünün yüzde yüzde 32’sinin kadınlardan oluştuğunu belirten Karaosmanoğlu, “Yüzde 32’nin sadece yüzde 3’ü yani bin kişide 30 kişi sanayi ve teknolojide yer alıyor. Bu sanayi ve teknolojide; hem girişimci hem yönetici olarak teknoloji üreten ve bilim alanlarında çalışan kadınların tümünü kapsıyor. Dünyada yoksulluk piramidinin en altında kadınlar bulunuyor, yoksulların yüzde 70’i kadınlardan oluşuyor. Çeşitli öğretilmişliklerden kaynaklanan cam tavanları kırmaya muktedir kadınlar, şu an bu salonda. Üst yönetimde kadınların temsilini artırmalıyız. Başka kadınlara ilham veren kadınların iş gücüne ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
Üretimlerimizi teknolojik olarak denetliyoruz – Kurumsallaşma artık her yere giriyor
‘Ankara Sanayisinin Kadın Yüzleri’ başlıklı ilk panel, OSTiMTECH Girişimcilik ve Liderlik Merkezi Müdürü Dr. Begüm Şahin’in moderatörlüğünde düzenlendi. Panele; EMGE firmasından Müge Ertuğ Güzel, Er Makine’den Burcu Erdoğan Kaya, İş ve İnşaat Makineleri Kümelenmesi Yönetim Kurulu Başkanı Halide Rasim ve Emek Elektrik’ten Ece Arabul katılarak aile şirketlerinin ikinci kuşak yöneticileri sıfatıyla sanayideki başarı hikâyelerini paylaştı. Şahin, kadınların multi fonksiyonel gücü olduğuna dikkat çekerken Arabul da işveren olarak işe kadınları almanın önemini vurgulayarak “Önce birbirimizi destekleyeceğiz. Kadın olmak başlı başına bir meydan okumadır! İddialı olmak ve çok çalışmak zorundasınız. Kadın kendisi için çalışmalı. Bir şeye kendini adarsan, her şeyi kendi adına yapabilirsin. Önce kendimize saygılı olmalıyız; iç motivasyon çok önemli” ifadesini kullandı. Arabul, “Fabrikanın, üretimin kokusunu aldıktan sonra vazgemek mümkün olmuyor. Bir şeyleri öğrenmek için değiştirmek zorundasınız. Hızlı davranarak büyük devlerin arasında yer alabilirsiniz. Artık üretimlerimizi teknolojik olarak denetliyoruz. Üretim sistemlerinde makineler kontrol edilebiliyor. Kurumsallaşma artık her yere giriyor” dedi. “Atatürk’ün ve OSTİM’in kadınıyım” şeklinde kendini tanıtan Rasim, “Yazlarımı OSTİM’in kokusunda geçirirdim. Ben iş makinesi kullanıyorum, servis hizmeti veriyorum ama karşımdakilerin önce kadın olduğumu unutması gerek. Erkeklerin dünyasında var olmaya çalıştım. Sahada olmayı tercih ettiğim için mühendisliği seçtim. Ankara’da gördüğüm tehdidi Türkiye’nin doğusunda görmedim! Rasim Makine’nin ikinci kuşak yöneticisiyim. Anneleri eğitmek çok önemli. İşte o zaman erkekler sizi cinsiyetsiz olarak görebiliyorlar. Bahane üretmek daha kolaydır. Kendinizi kabul edip sonra kafa yormaya başlayınca hayat kolaylaşıyor” şeklinde konuştu. Kaya, “Hayalini kurduğumuz üniversitemize; OSTiMTECH’e de sonunda kavuştuk. Ve bu üniversitede kadına dair konuşuyoruz, şu an bizim için çok kıymetli. Sanayiye girerek çevremdeki erkeklerin bakış açısını değiştirdim” açıklamasını yaptı. Genç kızlara “Taşın altına elinizi sokun” şeklinde seslenen Güzel, “Biz de lastik değiştirebiliriz! Kadınlığımızın arkasına sığınmayalım. OSTİM’de ikinci kuşağın büyük kısmı kadınlardan oluşuyor” ifadesini kullandı. Güzel, “Başarısızlıklar en büyük kazanımınız, motivasyonunuz. Kendi tecrübeniz parayla satın alınabilecek bir şey değil. Başarısızlık büyük kazanım ama anahtar nokta; vazgeçmemek! Destek istemek kötü bir şey değil. Mükemmel olmak zorunda değilsin. Kendini rahat bırak! Hayatını kolaylaştır!” şeklinde konuştu.
Klavyenin cinsiyeti yok! – Başarılı olmak için konfor alanının dışına çıkmak gerek!
‘Teknoloji ve Küreselleşmede Kadın Sesi’ paneli, OSTİM Teknopark Genel Müdürü Dr. Derya Çağlar moderatörlüğünde yapıldı. Panele; Sistem Global Danışmanlık’tan Sibel Çetinkaya, Mohair&Angora’dan Ayşegül Ertan, Nano Biz Teknoloji’den Zeynep Öktem, Tarmaş Makine’den Özlem Sevilmiş ve ODTÜ MEMS Müdürü Elif Baktır katıldı. Sistem Global’in Türkiye’den çıkma bir danışmanlık firması olduğunun altını çizen Çetinkaya, “Küreselde de Sistem Global’in var olması için çalışıyoruz. Kadın olarak sahada olmaktan çok mutlu oldum. Klavyenin cinsiyeti yok! Teknolojiyi hep öne aldık. Her yaşadığımız başarısızlık, kötü deneyim bize bir şey katıyor. Her başarısızlığı kucaklıyorum” şeklinde konuştu. “Kadın girişimciyiz. Mohair&Angora için sadece işimi değiştirmedim, kendimi de değiştirdim!” ifadesini kullanan Ertan, “Kadın girişmciliği çok önemli. Mohair&Angora, Ankara’nın, Anadolu’nun hikâyesi. Ankara tiftiği kaybolmak üzere; Ankara tiftiğine sahip çıkıyoruz. Ankara tiftiğini dünya markası haline getirmek istiyoruz. Hedefimiz; Ankara tiftiğini doğduğu topraklarda canlandırabilmek! Ankara tiftiğinden aksesuarlar üretiyoruz. Hem yurt içinde hem yurt dışında satış noktalarımız var. ‘Ankara’dan ne alınır?’ sorusunun cevabı olmaya çalışıyoruz!” şeklinde konuştu. “Yanımda çalışanlar konusunda pozitif ayrımcılık yapıyorum! Şirketimizdeki 30 kişiden 22’si kadın. Kadın, tekstil sektöründe çok ciddi fark yaratıyor. Kadın gözü tekstile iyi geliyor!” ifadesini kullanan Ertan, “Eğitim düzeyi arttıkça kadının çalışma oranı artıyor. En önemli şey düştüğünüzde kalkabilmek! Sizi ayağa kaldıran şey; tutku. Öz disiplin ve öz motivasyon çok önemli. Vizyoner bakan insanlara ihtiyacımız var. Emeğinizi verin; o bumerang gibi size geri döner! Girişimde de öyle” açıklamasını yaptı. ODTÜ’den çok ve konsantre çalışmayı, azimli olmayı kazandığını aktaran Öktem, “1992 yılından beri savunma sanayinde çalışıyorum. Bu sektörde kadın sayısı çok az. Savunmada, kadın daha çok yer almalı. Bu sektörde kadın bakış açısı, organizasyon anlamında sağlıklı kararlar alınmasını sağlıyor” ifadesini kullandı. Öktem, “Bu sektörde kadın olduğunuzu unutturmanız lazım. Gerek Türkiye’de gerek yurt dışında, nadir kadın yöneticilerdenim. İçimizdeki potansiyelin fışkırması gerek. Kadın eli her sektöre değmeli! Çocuklarımızı da böyle yetiştirmeliyiz” değerlendirmesini yaptı. “Yaptığınız işi seviyorsanız size iş, iş gibi gelmiyor. Sanki eğlenceli bir oyun gibi!” diyen Sevilmiş, “Mümkün olduğunca ‘yoruldum’ dememenin önemine inanırım. Şu an benim için hastane yapmak bina yapmaktan daha kolay! Güvenilirlik, sözünüzü tutmanınız çok önemli. Senegal’de gar işi yapıyorum. Beyrut’ta işim var. Restoran açtım. Mermer ocakları aldım. Ben hep kadındım; bunun faydalarını gördüm. Kırk adamın arasında akılda hep ben kalıyorum! Ben rahat olunca onlar da rahat oluyor. Ailelerin kız-erkek çocuk ayırımı yapmaması gerek” şeklinde konuştu. Ailenin önemine değinen Baktır, ODTÜ MEMS’de Türkiye’den tüm dünyaya satılabilecek teknoloji geliştirilebileceğini vurgulayarak “Bunu da yapıyoruz” dedi. Baktır, “Mühendislik alanlarında çoğunlukla erkekler var. Kadın sayısı arttıkça kadın yönetici sayısı da artıyor. Sert durmanız gerek. Farkında olup kendinizi sürekli yenileyeceksiniz. Bilgi çok önemli. Çevrenizle entegre olacaksınız. Çok yönlü olmanız gerek. Beyni farklı alanlarda beslemeli. Yaptığınız işi sevin, sevdiğiniz işi yapın! Buradakiler; konfor alanının dışına çıkmış kadınlar! Başarılı olmak için konfor alanının dışına çıkmak gerek!” değerlendirmesini yaptı.
Teknoloji firmaları içinde de girişimcilik yapabilirsiniz
‘Stratejik Sektörlerde Kadın Girişimciliği ve Kadın Koordinasyonu’ başlıklı son panel; OSTiMTECH Proje Ofisi Koordinatörü Yurdum Hasgül’ün moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Panelistler; Global Enerji Derneği Başkanı Av. Çiğdem Dilek, Derin Mekanik Mühendislik firmasından Züleyha Özcan, HAVELSAN Ar-Ge Mühendisi Ferigül Güngören, GY Mühendislik’ten Göknur Atalay, girişim tecrübelerini paylaştı. Yöneticilerin çoğunun erkek olduğu bir alanda olduklarını kaydeden Hasgül, “OSTİM’de ikinci kuşağın kız çocuklarına dönüşümünü yaşıyoruz. Cinsiyet probleminin derinliğini yaşamak kolay değil. Toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili çalışmak, hiç kolay değil” ifadesini kullandı. Girişimciliği, teknoloji geliştiren bir şirketin; HAVELSAN’ın içinde yapmaya başladığına dikkat çeken Güngören, TED Üniversitesi’nde girişimcilik dersleri verdiğini söyledi ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çok erkek egemen bir alandayız. Kendimize otomatik olarak bariyerler kuruyoruz. HAVELSAN’da yüzde 22 oranında kadın çalışıyor. Bunu daha iyi bir seviyeye getirmeye çalışıyoruz. Teknoloji firmaları içinde de girişimcilik yapabilirsiniz. Daha fazla teknoloji üretmek için daha fazla rol modele ihtiyacımız var.” Özel ve iş hayatında zorlu geçen zamanlarını anlatan Atalay, enerji sektöründe 5 şirketi olduğunu söyleyerek “Pek çok kişiye istihdam sağlıyorum” dedi. Ailesinin “Kızdan makine mühendisi mi olur?!” diye tepki gösterdiklerini aktaran Özcan, annesinin “Okul bitirmeden gelme!” demesinin üzerinde büyük etkisi olduğunu ifade etti. Özcan, şunları kaydetti: “İş insanı olarak kadınlığımızın altını çizmeden iş yaptım. Kadın olarak çok güçlüyüz, çok ciddi bir potansiyele sahibiz. Toplumsal cinsiyet sorununu halledersek pek çok sorunu aşmış olacağız.” Enerji ve hukuk alanında çalıştığını belirten Dilek, “Ağırlıklı olarak enerji hukukuyla ilgileniyorum. Burada da erkek hakimiyeti var. Ağır feodalitenin hakim olduğu Urfa’da kız çocuğu yalnız başına yurt dışına çıkamaz düşüncesini yıktım! Benden sonra pek çok kız arkadaşım yurt dışına gitti. Kadının ne yazık ki hem müvekkilleri hem de meslektaşları gözünde patron olarak ciddiye alınmama sorunu var. Erkek her zaman daha baskın görünüyor. Daha disiplinli ve detaycı olduğumuzdan dolayı aslında işi biz daha iyi yapıyoruz” şeklinde konuştu. Dilek, “Türkiye’deki kadın patronda sermaye yok!” ifadesini kullanarak “Girişimcilik zaten hem kadın hem erkek için zor. Türkiye’de görece diğer ülkelere göre daha zor. Hele savunma, enerji, madencilik, nükleer gibi stratejik sektörlerde daha da zor. Bir de hem stratejik sektörde yatırımcı hem de kadınsınız işiniz çok daha zor!” dedi. Enerji sektöründe kadın girişimcinin en büyük sorununun sermaye olduğunu yineleyen Dilek, “Kadın hep maaşlı çalışan! Enerji sektöründe yönetici pozisyonunda bile kadına rastlamak zor! Hukuk alanında enerjiye göre kadın oranı daha fazla olabilir ama kadın ne kadar para kazanıyor? İş alma noktasında da; işlerin çoğu erkek masalarında kotarılıyor! Her şey bir süreç” değerlendirmesini yaptı. Hasgül, “Hikâyenin tersten yazılabileceğini gördük! Tersinden hikâye yazan bütün güzel kadınlara teşekkürler…” diyerek paneli sonlandırdı. OSTiMTECH Uluslararası Ticaret Bölümü öğrencisi Gizem Küçükköse, ‘Girişimcilik Hikâyem’ başlıklı sunumunda kurdukları web platformu ‘Orenda Galery’i anlattı. Girişim Eğitim ve Danışmanlık Merkezi’nden Gizem Işıtman da, ‘Bigg+ Programı ve KOBİ’ler için Mentorluk Mekanizması’ başlıklı sunumu yaptı.