Savunma-bilişim işbirliği ürüne dönüşmeli
Sektörde yerli katkının giderek arttığının dile getirildiği Savunmada Bilişim Konferansı’nın ana mesajı; savunma-bilişim işbirliğinin ürünler ve markalar yaratmasına yönelik vizyonu oldu. Etkinlikte; sektör için varolan mühendislik gücümüzden doğru istifade edilmesi, siber güvenlik alanında yetişmiş insan kaynağı gerekliliği, SSM önderliğinde yazılım sanayicileri ile bir ekosistem oluşturulması, Ar-Ge’de avantaj ve dezavantajlarımıza kadar uzanan farklı başlıklar paylaşıldı.Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar’ın himayelerinde ve SSM’nin ev sahipliğinde İnterpromedya tarafından düzenlenen ve 7 Şubat’ta Ankara’da gerçekleştirilen Savunmada Bilişim Konferansı, savunma-bilişim yakınsaması ve sektörün gelişimi açısından önem taşıyan mesajlar ortaya koydu. Açılış konuşmalarını İnterpromedya Genel Müdürü Güldane Taşdemir, Havelsan Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Taş, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer, Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar’ın yaptığı konferansta konuk konuşmacı DAI Labor Berlin Teknik Üniversitesi CEO’su Prof.Dr. Şahin Albayrak da önemli bilgiler verdi. Savunma alanında görev yapan üst düzey yöneticiler, uzmanlar ve savunma sanayisine hizmet veren kurum ve şirketlerin yöneticilerinden 300’e yakın katılımcıyı ağırlayan konferansta gerçekleşen iki panel, çözüm sunan şirketler, sektör şirketleri ve kamu kurumları penceresinden farklı bakış açılarından mevcut durum ve gelişim süreci ile ilgili önemli saptamalar ortaya koydu. Savunma ve bilişim sektörlerinin birbirlerine yönelik önemli mesajlar verdiği etkinliğin ana mesajı ise; savunma-bilişim işbirliğinin gelinen noktada ürünler ve markalar yaratması vizyonu oldu. Ağ destekli yetenek ve taktik ağ çözümleri gibi alanların savunma sektöründe son dönemde öne çıkan alanlar olduğunun dile getirildiği etkinlikte, yerli olarak gerçekleştirilen Kara Kuvvetleri Komutanlığı için tasarlanan TASMUS (Taktik Haberleşme Sistemleri Projesi) ve yüzde 95’i yerli katkı ile gerçekleşen NATO Hava Komuta Kontrol Bilgi Sistemi gibi projeler de katılımcılara aktarıldı.
Siber güvenlik için yetişmiş insan gücü ve istihdamı önem kazanıyor, bunun için “Mükemmeliyet Merkezi” kurulabilir.
“Savunma ve Siber Güvenlik Alanında Yerli Teknolojiler ve Uluslararası Rekabette Türkiye’nin Konumu” başlıklı SSM, MEBS Daire Başkanı Mete Arslan moderatörlüğünde gerçekleşen konferansın ilk paneli, önemli saptamalar ortaya koydu. Anel Ar-Ge Direktörü Doç.Dr. Hakan Çağlar, Aselsan Haberleşme ve Bilgi Teknolojileri Grubu Kripto ve Bilgi Güvenliği Müdürü Ali Yazıcı, Havelsan Bilişim ve Güvenlik Teknolojileri İş Geliştirme Müdürü Bülent Soydal, Netaş Savunma Sistemleri Ar-Ge Direktörü Ömer Aydın, SSM MEBS Daire Başkanlığı Uzmanı İlteriş Mirzalıoğlu, STM Savunma Direktörü Murat İkinci, TÜBİTAK Bilişim Sistemleri Güvenliği Ankara Ekip Lideri Bilge Karabacak’ın konuşmacıları arasında yer aldığı panelde, yerli ürünlerin siber güvenliğe katkısındaki önemli noktalardan, kritik altyapılara, siber güvenlik alanında güçlü olmanın gerekliliklerinden, Ar-Ge yeteneklerimize ilişkin pek çok önemli konuya değinildi. Siber güvenliğin toplumsal düzenin bozulmasına yol açan kritik altyapılar arasında değerlendirilmesi gerektiği belirtilen panelde, OECD ülkeleri ve ABD kritik altyapıların belirlenmesi konusundaki yapılan benzer çalışmaların Türkiye’de de yapılarak boşlukların belirlenebileceği dile getirildi. Siber güvenlikte ülke olarak güçlü bir yapı oluşturulmasının parametrelerine de değinilen panelde, parametreler; uzmanlaşmış şirket sayıları, özel sektörde bu konuda istihdam oluşturacak yeterlilik ve yetişmiş insan gücü ve istihdamı olarak sıralandı. Kamunun bu konuda rol üstlenmesi gereğinin de altının çizildiği panelde siber güvenlikte insan gücü konusunun dünyanın da önemli bir gündem maddesi olduğu belirtilerek ABD’de bir siber güvenlik üniversitesi açılması planlandığı dile getirildi. Türkiye’de de bu alanda bir mükemmelliyet merkezi kurularak insan kaynağı açığının giderilebileceğine dikkat çekildi.
Yerli ürünlerin katkısı için sertifikasyon ve devamlılık ana noktalar, Ar-Ge’de ise küçük şirketlere kısa süreli ürün ve pazara çıkış desteği önemli
Yerli ürünlerin siber güvenliğe katkısında şirketlerin aktivasyonu ve sertifikasyonun önem kazandığının dile getirildiği panelde, yerli şirketlerin hizmetlerinin devamlılığının sağlanmasının da önemli bir başka nokta olduğu belirtildi. Kişisel, organize ve ülkesel baz olmak üzere üç farklı alanda gelişen siber tehditlerin tümüne karşı küresel ve milli anlamda çözümler geliştirmek durumunda olunduğunun vurgulandığı panelde, ülkemizdeki kritik altyapıların yabancı oluşunun tehdit yaratabileceğine dikkat çekilirken Aselsan’ın kriptoloji, TÜBİTAK’ın TÜBİTAK’ın Pardus ürününün çok önemli olduğu belirtildi.
Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar, savunma ve bilişimin kardeş sektörler haline geldiğini vurgulayarak şöyle konuştu: “Sektörümüz bilişimin yeteneklerinden faydalanıyor, bunu daha da artırmayı hedefliyoruz. Kullanıcı olmaktan teknolojinin yaratıcısı olma yönünde bir kırılma noktası söz konusu. Biz de savunma sektöründe bunu yapmaya çalışıyoruz. Yerli katkıda yüzde 50’leri geçtik. Yazılım kabiliyetlerimiz gelişiyor. Pakistan hava kuvvetlerinin komuta kontrol yazılımlarını Havelsan yapıyor. Bunlar sanayimizin uluslararası boyuta taşınmaya başladığını gösteriyor. Sektörümüz açısından önemli potansiyellerimizden bir tanesi Türkiye’deki mühendislik gücümüz.” Konferansın kapanış konuşmasını da gerçekleştiren Bayar, bilişim ve savunma sektörü arasında yapılacak işbirliklerinin ürüne ve markaya dönüşmesini beklediklerinin altını çizdi.
Havelsan Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Taş, Havelsan’ın teknoloji çözümleri ihracatında önemli aşamalar kaydettiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Son beş yılda satışlarımızın yüzde 30’unu yurtdışı kaynaklardan elde ettik. 2012-2016 Savunma Sanayii Stratejik planı doğrultusunda ağ destekli yetenek ve otonom sistem çözümlerini çalışma odağımıza aldık. Bu alanlar için 15 milyon TL’lik Ar-Ge bütçesi ayırdık. Havelsan olarak uluslararası pazarlama seferberliğini başlatmış durumdayız.”
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer, BT sektörünün bir eşik atlama noktasına da geldiğini belirterek şöyle konuştu: “Bunun için de bilgi teknolojileri sektörünün 2023 vizyonuna ulaşmasında savunma sektörü ile gerçekleşecek işbirlikleri büyük önem taşıyor.”
Pardus’un bu önemine karşın yeterince kullanılmadığına dikkat çekilen konuşmalarda uluslararası sertifikasyonlaşma ile kamuda yaygınlaştırılmasının hedeflenebileceği vurgulandı. Konuya Ar-Ge penceresinden de bakılan panelde Türk şirketlerinde Ar-Ge için proje yönetim mantığı oluştuğu belli bir olgunluk seviyesi yakalandığı, ancak çalışmaların var olan ürünlerin geliştirilmesi yönünde oluşunun söz konusu olduğu belirtildi. Ar-Ge de avantajlı ve dezavantajlı yönlerin de ele alındığı panelde avantajlar; beyin göçünün geri dönmeye başlaması, üniversite sayısının artması, iletişim olanaklarının artması olarak sıralanırken dezavantajlar ise patent kültürünün gelişmemesi, Ar-Ge projelerinin riskini alabilecek yönetimler olmaması, “Kuluçka (Startup) şirketlere kısa süreli ürün desteği gerekliliği ve pazara çıkma ve destek olma programlarının parçası olunması gerekliliği olarak sıralandı.
Etkinliğin ikinci paneli ise SSM Ar-Ge ve Teknoloji Daire Başkanı Zübeyde Kın Çağlayan moderatörlüğünde gerçekleşen “Savunma Teknolojilerinin ve Sektörün Gelişiminde Bilişimin Önemi” başlıklı panel oldu. Datateknik Genel Müdür Yardımcısı Özden Özben, Microsoft Savunma Sektörü Müdürü Ceyda Süer, Oracle Doğu Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu Donanım Kamu İş Geliştirme Müdürü İlteriş Şule, SAP Savunma Ve Güvenlik Alanı İş Geliştirme Müdürü Faruk Emre Güngör, SASAD Genel Sekreteri Kaya Yazgan, Software AG Savunma Sektörü Çözüm Yöneticisi Onur Fenar, YASAD Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Ufuk Güneş’in konuşmacıları arasında yer aldığı panelde, sektöre değer katacak önemli mesajlar verildi. Savunmada öne çıkan noktaların bütünleşik sistemler, yakın ve gerçek zamanlı bilgi paylaşımı ve güvenliği, süreç yönetimi ve süreç odaklı yaklaşım, ürün ve süreç inovasyonu olacağı belirtilirken, hızlı karar vermeyi sağlayacak iş zekâsı katmanının da sektörde daha fazla yer bulacağı dile getirildi. Gelinen noktada sadece savunmaya özelleştirilmiş özel çözümler yerine ticari ürünlerden çözüm sunulmasına dönük bir eğilim oluşmaya başladığının dile getirildiği panelde bunun da bakım ve destek konusu gündeme getirdiği belirtildi.
Yerel çözümlerin dünyaya taşınmasında çokuluslu şirketlerle yapılan işbirliklerine önem verilmeli, yazılım sektörü ile ekosistem oluşturulmalı
Panel savunma sektörüne yönelik önemli mesajlar da verdi. Savunmada üretilen yerel çözümlerin uluslararası şirketlerle yapılan işbirlikleri ile uluslararası platformlara taşınabileceği vurgulanırken SSM önderliğinde yazılım sanayicileri ile yapılacak işbirliği ile bir ekosistem geliştirilmesinin de çok önemli olabileceği dile getirildi.Savunmada bilişim konusuna özel eğitimlerin de oluşturulması gereğine işaret edilen panelde, Savunma Teknolojileri Enstitüsü altında bir yapı kurgulanmasının faydalı olabileceği de
belirtildi.
Konferansın konuk konuşmacısı olan DAI Labor Berlin Teknik Üniversitesi CEO’su Prof.Dr. Şahin Albayrak da, bilişim teknolojilerinin güvenliği konusunun önemine dikkat çekerek, bu konuda bir kültürün henüz oluşmadığını dile getirdi. Bilişim teknolojisinin bütün ürünlerin içine girmesiyle güvenlik sorununun daha fazla artacağını belirten Albayrak, ”Siber saldırılar ve ataklar artıyor. Siber savaşlar ve terörizm gündemde” dedi. Albayrak: “Ulusal bilgi güvenlik merkezi ve ulusal erken uyarı merkezi kurularak doğru biçimde işletilmesi önemli” dedi.
Konferanstan mesajlar
• Siber güvenlik için yetişmiş insan gücü ve istihdamı önemli bir sorun. Türkiye’de bir “Mükemmeliyet Merkezi” kurulabilir.
• Yerli ürünlerin katkısı açısından sertifikasyon ve devamlılık önemli noktaları oluşturuyor.
•Ar-Ge tarafında küçük şirketlere kısa süreli ürün ve pazara çıkış desteği sağlanması önemli.
• Yerel çözümlerin dünyaya taşınmasında çokuluslu şirketlerle yapılan işbirlikleri önemli açılım sağlayabilir, buna önem verilmeli.
•Yazılım sektörü ile SSM önderliğinde bir ekosistem oluşturulmalı
• Siber güvenlik için ulusal bilgi güvenlik merkezi ve ulusal erken uyarı merkezi gibi yapılar oluşturulmalı.
•İşbirlikleri ürüne ve markaya dönüşebilmeli.