Ajanslarda farklı yöntemler, ortak hedefler
Sosyal medyada var olmak kadar, bu varlığın yönetiminde uzman desteği de ayrı bir gereklilik halini alıyor. Çünkü konu artık sadece Facebook’ta bir sayfa açıp, ayda yılda bir kez oraya bir mesaj yazmak, grup veya sayfa üye sayısına bakıp mutlu olmak değil. Sosyal medyanın reklam pazarındaki payı, konvansiyonel medyaya adım adım yaklaşırken, önemi ve sağladığı verim de bu geleneksel medya araçlarından çok daha yüksek. Sosyal medyada yapılan ve doğru kurgulanan bir kampanya, anında geri dönüşleri beraberinde getirme, marka için tüketiciye en ‘doğrudan’ dokunabilme lüksünü sunuyor. İşte tam da bu nedenle konuyla ilgili uzman ajanslar, kendi uygulamaları veya kullandıkları yazılımlarla markalara rehber olmayı hedefliyor. Hedef ortak olsa da, işin sırrı, yolu yordamı da her sayısal ajansta birbirinden farklı oluyor.
41?29! Sosyal Medya Direktörü Ali Güracar, her marka ayrı karaktere sahip olduğu için her bir marka için de ayrı bir çalışma yaptıklarını belirterek, ekliyor: “Değişmeyen şey, süreçler oluyor.” Bu kapsamda her marka için öncelikle pazar analizi, izleme gibi marka için detaylı sosyal içgörüler üretmeye yarayacak araştırmalar yapılıyor. Bunların sonucunda her markanın sosyal varlığı adına strateji çizip, hedeflerini belirlediklerini söyleyen Güracar, şöyle devam etti:
“Bundan sonrası ise kreatif projeler ve kaliteli içerik ile markaların sosyal ağlarının ve takipçilerinin sürekli beslenmesi. Farklı markalar için değişik mecralar kullanılıyor. En popülerleri Facebook ve Twitter. Ancak hızla yükselmekte olan eğilimler Foursquare gibi lokasyon bazlı servisler ve Instagram gibi çevrimiçi imaj paylaşım grupları. Her mecranın sağladığı fayda başka oluyor ama her mecra zorluğuyla beraber geliyor. Bu mecraların yönetimi için pek çok farklı teknoloji kullanıyoruz. Kendi ürettiğimiz yönetim ve raporlama araçlarının yanı sıra, SocialBakers gibi endüstri standardı olma yolunda ilerleyen üçüncü parti yazılımlar da faydalı oluyor.”
Sürekli takip olmazsa olmaz
Digital Youth Başkan Yardımcısı Erhan Adsan, sosyal medya yönetiminde uyguladıkları ana ilkelere dikkat çekti. Birincisi, stratejiyi geliştirmeden önce ne için, kim için, ne zaman ve niçin yapmalıyım gibi sorulara yönelerek strateji geliştirmek. İkincisi, açık şekilde hedef belirlemek. Bunu, şirketin ana değerlerinden uzaklaşmadan, ama sosyal medyaya göre uyarlama yapmak izliyor. Dördüncü olarak, sosyal medyada paylaşılacak içeriklerin dikkatli seçilmesini gösteren Adsan, “Güvenilir ilişkilerin olduğu kişileri biraraya getirmeye çalışırız” dedi. Altıncı sırada hedef kitle için değerli bir içerik sunumu gelirken, yedinci sırada kitleyi iyi dinlemek ve onların sorularına düzgün yanıt vermek geliyor. Farklı kanalları da denediklerini söyleyen Adsan, “Başarı veya başarısızlıkları rakamlarla ölçeriz ve son olarak, sosyal medyadaki topluluğumuzla etkileşimi sürekli üst düzeyde tutmak için planlama yaparız” dedi. 2012 yılında ve gelecek 4 – 5 yılda şirketlerin sosyal medyaya yatırımlarının artacağını öngören Adsan, kullandıkları teknolojiler hakkında da şu bilgileri verdi: “Sosyal medya yönetiminin çevrimiçi izleme tarafında Monitera yazılımını kullanıyoruz. Sosyal medyada markalarımız hakkında konuşulanları takip etmek ve raporlamak adına faydalı oluyor. comscore, socialbakers, insidefacebook, mashable gibi mecraları da sürekli takip ediyoruz. Raporları ve makaleleri, stratejilerimizi oluştururken bize yardımcı oluyor.”
Wanda Digital’in markaların ihtiyaçlarını karşılayacak ‘Surround Marketing’ isimli bir sistem geliştirdiğini ifade eden Wanda Socialist Grup Lideri Lara Akış Baruh, “Bu sistemle markaların yapmış olduğu iletişimin önemi yerine, iletişimi nasıl yaptığı üzerine duruyor ve bunun geliştirilmesi için yapılacakları analiz ederek uyguluyoruz” bilgisini verdi. Markaların, sayısal dünyanın sunduğu faydaların farkına vardığına dikkat çeken Baruh, “Türkiye’de henüz kullanılmamış teknolojileri sunuyoruz genelde. Artık bir markanın bulunacağı mecraya karar verirken çok daha dikkatli ve stratejik olmak gerek. Her marka her alana girmemeli, ancak pazarlama stratejisinin uygun olduğu alanları da efektif şekilde kullanmalı” yorumunu ekledi. Baruh şu bilgileri ekledi:
“Markalarımızda Facebook ve Twitter başta olmak üzere, Foursquare, Google+, Pinterest, Tumblr, WordPress, YouTube, İzlesene gibi alanları kullanıyoruz. Bu alanlarda her birine uygun farklı stratejiler oluşturmaya, kampanyalar yaratmaya çalışıyoruz.”
Tüm mecralar yakın takipte
Çalıştıkları markanın sosyal medya üzerinde en doğru şekilde nasıl ilerlemesi gerektiğinin ortaya çıkartılması gerektiğini düşündüklerini söyleyen Promoqube CEO’su Korhan Kurt da, “Promoqube aynı zamanda, Facebook’un dünya çapında önerdiği geliştirici ajanslar (Facebook Preffered Developer Consultant) listesine Türkiye’den dahil olan ve uzun bir süre bu listede Türkiye’den tek şirket olarak kalan ilk ajans” hatırlatmasını yaptı. Kullandıkları mecraların genelde Facebook ve Twitter ağrılıklı olduğunu belirten Kurt, ana iletişim hedeflerini; ‘marka verisi ile sosyal medya verisini eşleştirip, müşterilerinin hayatlarının içine girmek’ olarak özetledi. Kurt, böylece ilgi alanı bazlı yeni tip kampanyalar yapabildiklerini, CRM veritabanını güçlendirdiklerini vurguladı. Kurt, sosyal medyaya bakış açılarının farklı olduğunu da vurgulayarak, “Bizim için Facebook, 31 milyon aktif üyesi ile insanları daha yakından tanımamızı sağlayacak bir veritabanı” dedi. Tick Tock Boom Digital PR & Marketing Kıdemli Yeni Medya Uzmanı Meriç Karakaş, sosyal medya yönetiminin markaların ihtiyaçlarına göre şekillendirildiğini söyledi. Karakaş, kullandıkları teknolojileri de şu şekilde anlattı:
“En çok kullandığımız ürünlerin başında, kendi yazılımımız olan, eş zamanlı internet ve sosyal medya takip programı BoomSonar geliyor. BoomSonar eş zamanlı olarak markalara ait anahtar kelimeleri sosyal medya ve web üzerinde izlememizi sağlıyor. Forumlar, siteler, portallar ve sosyal medya kanallarında markalar hakkında şikayetler, övgüler veya yanlış bilgi veren içerikler paylaşılabiliyor. Bu mecraların takibi, markanın itibarı açısından önemli. Web içerikleri de sosyal medyayı ciddi anlamda şekillendirebilmekte. Kriz yaratabilecek durumların önceden tespiti ve hızlı şekilde aksiyon alınması, bu durumu pozitife çevirebilme şansı yaratmakta. Markalarımızda mecranın sunduğu ölçümleme olanaklarını sonuna kadar kullanıyoruz.”
Pozitiftv’den canlı yayınladıkları etkinlikleri internet üzerinden takip edenlerin sosyal medya aracılığı ile paylaşımlarda bulunarak etkinlik ile etkileşimli bir bağlantı kurabildiğine değinen Pozitiftv Yönetici Ortağı Başar Ceylan, “Canlı yayınların sağlamış olduğu bu katılım sayesinde, etkinlikler sosyal medyada daha fazla duyulabiliyor ve daha geniş kitlelere ulaşabiliyor” dedi. “Sosyal medya, etkinliklerin duyurulması ve daha fazla insanın katılımının sağlanmasının yanı sıra canlı yayın aracılığı ile internet üzerinden takip ve etkileşimli bir katılımın sağlanması açısından önemli” yorumunu yapan Ceylan’a göre, şirketler artık sosyal medyanın tüketicileri ile diyalog kurabilecekleri bir mecra olduğunun farkına vardı. Ceylan, önümüzdeki yıllarda sosyal medyanın doğasına daha uygun çalışmalara hız verileceğine dikkat çekti.
Youtholding CEO’su Emrah Kaya, sosyal medya çalışmaları konusunda birikim sahibi olan Youth Media’nın, sayısal dünyaya yönelik bütünleşik pazarlama çözümleri kapsamında hesap yönetimi, WoMM ve sosyal CRM gibi bir markanın ihtiyaç duyabileceği tüm çevrimiçi üretim ve iletişim hizmetlerini yürüttüğünü söyledi. Sosyal medya yönetimi stratejisi belirlemek için önce markayı iyi tanımak ve iletişim dilini iyi bilmek gerektiğini, ardından sosyal medyadaki hedef kitleyi tanımlamanın önem kazandığını vurgulayan Kaya, şöyle devam etti:
“Geliştirdiğimiz Facebook uygulamaları, etkileşimi bol Twitter paylaşımlarıyla markaları canlı tutuyoruz. Ayrıca Foursquare, Google+, Linkedin gibi diğer mecralarda da varız. Çevrimiçi izleme ve WoMM hizmetlerimiz için özel araçlar kullanıyoruz. Bu hizmetleri en basit şekilde müşterimize raporlayabiliyoruz. Türkiye’deki markalar sosyal medyayı iletişimde vazgeçilmez olarak görmeye başladı. Dünya ile paralel olarak ülkemizde son 1 yıl içinde ciddi büyüme var. Dünyada sosyal medyada reklam harcamaları 2010 yılında 2.1 milyar dolara ulaştı. Tahminlere göre bu rakam 2015’te 8.3 milyar dolara çıkacak. 2011’de Türkiye’de markaların Facebook reklam harcamalarının 5 milyon TL civarında olduğu belirtiliyor.”