Halk sağlığını yönetmeyi öğrenirken teknoloji kullanımımız artacak
Türkiye’nin ilk teknoloji odaklı düşünce merkezi STM ThinkTech, yeni odak toplantısını ‘Covid-19 Şoku ve Elastikiyet: Toplumsal Adaptasyon Nasıl Sağlanabilir?’ başlığıyla, 22 Nisan tarihinde ilk defa videokonferans aracılığıyla sosyal medya hesaplarından canlı yayınladı.
STM’nin mühendislik, teknoloji ve danışmanlık alanlarındaki bilgi birikimi ve tecrübesini bölgesel ve küresel ölçekte bir sinerjiye dönüştürmek üzere kurduğu STM ThinkTech; artık gelenekselleşen ve konusunda uzman isimlerle gerçekleştirdiği odak toplantılarını ilk defa ‘Twitter’ ve ‘Youtube’ hesaplarından canlı yayınladı. Dijital platformlarda yaklaşık 50 bin izleyiciyle buluşan ‘Covid-19 Şoku ve Elastikiyet: Toplumsal Adaptasyon Nasıl Sağlanabilir?’ başlıklı ‘ThinkTechOnline|Focus’ çevrimiçi toplantı; STM ThinkTech Koordinatörü Emekli Korgeneral Alpaslan Erdoğan’ın moderatörlüğünde düzenlendi. Toplantıya; AFAD Başkanı Dr. Mehmet Güllüoğlu, Sağlık Bakanlığı Koronovirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Müşerref Şule Akçay, Drexel Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Bilimleri ve Sağlık Sistemleri Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Banu Onaral ve STM ThinkTech Modelleme ve Simülasyon Lideri Dr. Gökhan Özkan katıldı. Dr. Mehmet Güllüoğlu, dünyanın daha az gelişmiş pek çok bölgesinde Covid-19 sürecinden çok daha fazla sayıda insanın hayatını kaybettiğini ama yaşananların gelişmiş ülkelerde olmadığı sürece kimsenin dikkatini çekmediğini ifade etti. Güllüoğlu, “Suriye’de, Yemen’de, Afrika’nın farklı bölgelerinde savaşlardan, açlık ve susuzluktan çok sayıda insan hayatını uzun süredir kaybediyor. Biz bu bölgelere aşina ve tecrübesi olan bir kurumuz. Türkiye afet gibi olağanüstü olaylarda Batılı ülkelere oranla kas yapısı daha gelişmiş bir ülke. Bu tecrübemiz ve kurumlar arası uyumlu iş birliğimiz salgınla mücadelemizi kolaylaştırdı. İnterdisipliner anlayışla İçişleri Bakanlığı’na bağlı olarak çalışıyoruz. İşler; süreç tasarımı şeklinde işliyor. Tüm kurumların, dünyanın birlikte çalışması gerek. Ülkelerin politikaları; bireylerin ve kurumların birlikte çalışmasıyla olur. Birlikte başaracağız. Öğrenmeye açık olmalıyız. Geleceği cesurlar değiştirecek” şeklinde konuştu.
Pandemi daha farklı toplumsal yaklaşımlara ihtiyaç olduğunu gösterdi
Türkiye’nin gerekli önlemleri alarak pandemiyi hazırlıklı bir şekilde karşıladığını ve potansiyeli yeterli bir sağlık hizmeti sunabildiğini aktaran Prof. Dr. Müşerref Şule Akçay, “Risk yönetimi konusunda veri havuzumuz hayli geniş. Çok sayıda algoritmamız var. Yeni bilgiler bize yeni şeyler öğretiyor. Teknoloji daha fazla hayatımıza girecek, artık e-Kongreler yapılacak” dedi. Akçay, konuşmasında şunları vurguladı: “Normalleşmenin tanımı değişiyor. Bundan sonrasında farklı normaller olduğunu içselleştirerek yaşamak gerekiyor. Pandemi bize daha farklı toplumsal yaklaşımlara ihtiyaç olduğunu gösterdi. Halk sağlığı olarak bu pandemiden önemli çıktılar elde ettik. Toplumsal bağışıklanmanın geniş alana yayılması gerekli. Rutin aşı programlarımızın varlığı çok önemli. Bazı toplumsal ritüellerimiz değişecek, toplumsal izolasyonu uzun döneme yayarak halk sağlığını yönetmeyi öğrenirken, teknoloji kullanımımız artacak. Toplumsal bağışıklanma genele yayılacak. Bu bir seferberlik. Gönüllülük esasıyla değil, seferberlik esasıyla çalışıyoruz.”
Savunmadaki yeteneklerin sağlığa aktarılması ekonomik kalkınmanın temeli olacaktır
Sağlık, gıda, enerji ve çevrenin bir ülkenin en temel ulusal güvenlik konuları olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Banu Onaral, “Batılı ülkeler ve ABD, Covid-19 sürecine geç tepki verdi, yeterli ve planlı bir hazırlık süreci yönetemedi. Türkiye ise bu aşamada çok daha planlı hareket etti. Şimdi ise; bu süreçten dersler çıkararak teknoloji merkezli bir yapıdan insan merkezli bir düşünce yapısına geçmeliyiz. Bunun için savunma gibi sağlık, gıda, enerji ve çevre alanlarında da bağımsızlığımızı sağlayacak politikalar belirlemeliyiz. Bu pandemi süreci; çevreyle ve doğayla daha barışık bir düzene gidişi gösteriyor. Yeni bir doğuşun arifesindeyiz. Yeni bir dünyayı şekillendireceğiz; bu hem devrim hem de evrim. Her ülke toplumsal dönüşümünü kendi planlayacak. Devletlerin özellikle bu süreçten sonra esas mücadele alanları halk sağlığı olacak. Halk sağlığının da pek çok denklemle birlikte sistematik ve bütüncül olarak ele alınması gerekecek. Savunmadaki yeteneklerin sağlığa, sivil topluma aktarılması ekonomik kalkınmanın temeli olacaktır” değerlendirmesini yaptı. Dr. Gökhan Özkan ise; siber saldırı, savaş, doğal afet, pandemi gibi şoklara karşı ‘hazırlık’, ‘şoka maruz kalma’, ‘telafi’ ve ‘adaptasyon’ aşamalarından oluşan elastikiyet sürecini modellediklerini belirterek NATO’ya geliştirdikleri ‘Elastikiyet Karar Destek Sistemi’ni de hatırlattı ve konuşmasını şöyle sürdürdü: ”Devlet, özel sektör, üniversite ve toplum, bütüncül ve iş birliği içinde politikalar belirlemeli ve bu tür şoklara karşı elastikiyet artırılmalı. STM ThinkTech olarak modelleme ve simülasyon yeteneklerimizle bu sürece destek vermeye hazırız.”