En son teknoloji eğilimleri de artık eğitim programlarının içeriğinde yer buluyorlar
Mekan ve zaman kısıtlaması olmadan alınabilen eğitim programları sayesinde çalışanlar kendilerini mesleki ve kişisel olarak daha çok geliştirebiliyor. Sosyal medyadan mobil uygulamalara sanallaştırmadan buluta kadar bütün teknoloji eğilimleri ve gelişmeleri de eğitim programlarının içeriğinde kendine fazlasıyla yer buluyor.
İnternete bağlı bireysel donanımlarımızdaki çeşitlilik ve erişim yetenekleri, bulut teknolojiler ve sosyal medya içeriğe ulaşmak ve paylaşım konusunda bizlere sınırsız bir ortam sunuyor. Mirsis Pazarlama ve İş Geliştirme Müdürü Mustafa Dağdelen’e göre, yeni çıkan teknolojilerin gündelik ve kurumsal yaşamımız içinde bir dönüşüm yarattığını göz ardı edemeyiz. Bu noktada mobilite bizlere uzaktan eğitimi ve uzaktan çalışmayı beraberinde kolaylaştırıyor. Esnek çalışma, senkron ve asenkron uzaktan eğitim sistemleri için altyapılarımız ve pazarın internet yeterliğe olgunluğa erişmiş durumda. Dağdelen, “Kalite, kurum olarak önem verdiğimiz bir konu başlığı. Bu konudaki hassasiyetimizi eğitim konusuna da yansıtmaya çalışıyoruz. Kurumun eğitim verdiği konu başlıklarındaki tecrübesi ve bilgi birikimi çok önemli. Eğitim verdiğimiz konu başlıklarındaki kariyer fırsatları, kurumlara sağladığımız seçme yerleştirme ve proje bazlı dışkaynak ve danışmanlık hizmetleri modelimizdeki temel yapıyı oluşturmakta” diyor.
Sosyal medyayla ilgili eğitim programları da faydalı
Secretcv.com Genel Müdürü Okan Tütüncü’ye göre, internet kullanımının artmasıyla birlikte eğitimlerde çevrimiçi eğitim ve uzaktan eğitim kavramları ortaya çıktı. Bireyler çevrimiçi eğitimler sayesinde eğitimlerine istedikleri yerden devam edebiliyorlar. Tütüncü, “Mekan ve zaman kısıtlaması olmadan alınabilen bu eğitim programları sayesinde çalışanlar kendilerini mesleki ve kişisel olarak daha çok geliştirebileceklerdir. Sosyal medya ve mobil uygulamalarla ilgili verilen eğitim programlarının gençler için çok faydalı olacağına inanıyorum” şeklinde konuşuyor.
Bilge Adam Bilişim Hizmetleri Kurumsal Eğitim Satış ve Pazarlama Müdürü Servet İlik, hem pazarda rekabet içerisinde olan eğitim kurumlarına hem de şirket ve kurumlardaki karar vericilere büyük rol düştüğü görüşünde. İlik, şu şekilde görüşlerini dile getirdi: “Eğitim kurumlarının kalite çıtalarını bir basamak daha yukarı çekmelerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bunu yaparken de konusunda uzman danışman tercihleri, sınıf ortamında teknik donanıma daha çok yatırım yapılması büyük önem taşıyor. Bu gibi unsurlardan dolayı daha kaliteli eğitim hizmeti verebilmek maliyetleri de artıyor. Bu noktada karar vericilerin daha bilinçli bir şekilde ücret-hassas yaklaşımdan ziyade kalite odaklı ilerlemesi hizmet veren kurumlarında belirli bir standardizasyon ve daha kaliteli hizmet için daha çok çaba göstermesini sağlayacak. Özellikle kurumsal eğitimlerde BT eğitim bütçeleri belirlenirken sadece o eğitimin maliyeti değil oluşan alternatif maliyetin de dikkate alınması büyük önem taşıyor. Alınacak eğitim sonrası, şirket ve kurumun ciddi lisans bedelleri ödeyerek almış oldukları donanım ve yazılımların, BT çalışanları tarafından daha verimli ve efektif kullanılabilmesi, BT ekibinin bu eğitimler için harcadığı zaman maliyeti gibi kriterler göz önünde bulundurulduğunda, aslında eğitime ayrılan bütçenin çok daha küçük bir maliyet olduğunu görüyoruz.”
BT Eğitim Eğitmeni Cumhur Kızıları’na göre, eğitim standardizasyonunu belirleyen önemli faktörler temel olarak eğitmen ve dokümantasyon kalitesi. Eğitimler süresince kullanılan materyallerin belli bir standartta ve güncel olması ayrıca eğitmenin konulara gerek teorik gerekse pratik hâkimiyeti olması eğitimin kalitesini artırmakta. Özellikle teknoloji eğitimlerinde oluşturulan sınıflarda öğrencinin bilgi seviyesi farkı da eğitim sürecini olumsuz etkilemekte. Bu tür olumsuz durumları engellemek için öğrencilerin bilgi seviyeleri iyi analiz edilmeli ve seviyelerine uygun konumlandırma yapılmalıdır.
Enocta Genel Müdürü Ahmet Hançer’e göre, standart bir kullanıcıyı düşündüğümüzde, en çok Office ve internet/bilgisayar kullanımına yönelik eğitimlere rağbet var. Ama BT profesyonellerini düşündüğümüzde, BT proje yönetimi, yazılım yönetimi, güvenlik, performans, Microsoft, Oracle, SAP, HP ve Java eğitimlerine yoğun ilgi söz konusu. Bulut bilişim çok popüler. İş geliştirme ve satış için ayrı, bilişimciler için ayrı formatta sunulan bu eğitimler, yeni nesil ürün ve hizmetlerin tasarımı öncesinde mutlaka alınıyor. Yazılım dünyasında ise her zamanki gibi en popüler konular Microsoft .net ve Java programlama dilleri. Veritabanı yönetim sistemlerini daha iyi kullanmak için Microsoft SQL Server ve Oracle eğitimleri de talep görüyor. İnsanların öğrenme alışkanlıklarında ve kariyer beklentilerinde birtakım değişiklikler gündemde. Formal öğrenmenin ağırlığı fazlayken, informal öğrenmeyle ve sosyal öğrenmeyle bilgiye ulaşılıyor. Geçmişte bilgiler, tek seferde büyük parçalı olarak aktarılırken, artık günümüzde küçük parçalı, daha kompakt olarak sunuluyor. Çalışanların isteklerinden daha ziyade ihtiyaçlarının ön plana çıkması bir diğer önemli değişiklik. Kullanıcı kavramı, öğrenen, öğrenen kavramı ise uzmana dönüşüyor. Her öğrenen aynı zamanda, farklı konularda bilgi ve tecrübesini paylaşan uzmanlar haline geldi. Artan akıllı telefon kullanımı, artan mobil cihazlar, gelişen netbook ve internete erişim cihazları, artan iPad kullanım oranı mobil öğrenmeyi hızla gündeme taşıdı. Gündeme gelen bir diğer yeni öğrenme teknolojisi ise, kurumların kendi kurumsal “tube”larını yani kurumsal video sunum ve paylaşım ortamlarını oluşturmaları ve kullanmaları. Hançer, standartlara uygun olarak hazırlanan bir eğitimin standartlara uygun hazırlanmış tüm eğitim yönetim platformlarında doğru şekilde çalışacağından bir eğitim birden fazla platformda uygun şekillerde çalışabileceği görüşünde. İhtiyaçlara göre doğru şekilde yapılan standardizasyon işlemleri sonrasında eğitim, standartlara uygun tüm platformlar doğru şekilde çalışmaya devam edecek. Bilimsellik, yerellik, değer katmanı ve şeffaflık önemli değerler. Tablet bilgisayarın devreye girmesiyle okul kitapları ve destekleyici eğitimlerin e-öğrenme içeriklerine dönüştürülmesi ve orijinal e-öğrenme içeriklerinin üretilmesine başlanacak. Öne çıkan diğer eğilimler, sosyal öğrenme, oyun tabanlı öğrenme/oyunlaştırma, birlikte ve bağlantılı öğrenme, mobil öğrenme, video destekli öğrenme, lokasyon bazlı öğrenme, öğrenme tasarımı ve hiçbir zaman önemini kaybetmeyen, önemi giderek artan hikaye anlatımı. Önümüzdeki dönemde, internet tabanlı pek çok yeni alanda istihdam açığı oluşacak. Fark yaratan yenilikleri ortaya çıkarmak çok daha önemli olacak. Teknoloji eğitimlerinin yanı sıra, yenilikçilik, yaratıcılık, iletişim, girişimcilik ve sanat eğitimlerinin ön plana çıkacak.
“YETKİLİ EĞİTİM MERKEZLERİNDEN EĞİTİM ALINMALI”
Bilginç Müşteri İlişkileri Yöneticisi Can Küçükosmanoğlu’na göre, teknoloji çok büyük bir hızla ilerliyor, sadece birkaç yıldır kullanımda olan mobil uygulamalar şu anda neredeyse dünyanın dörtte biri tarafından oldukça aktif olarak kullanılıyor. Rekabetçi şirketler bu gerçeğin farkında. Kendini mobil yazılımlar tarafında geliştirmiş programcılar için oldukça büyük bir talep oluşmuş durumda. Küçükosmanoğlu, “Daha büyük donanımlar ve bu donanımlarda kullanılan yazılımlar da bir başka platform. Birçok şirket artık buluta geçmeye hazırlanıyor ve bu da kelimenin tam anlamıyla yepyeni bir derya. İyi bir temele sahip olan ve bunun üzerine kendini yeni teknolojiye uyum sağlamış adaylar bu teknoloji yaygınlaştığı zaman çok revaçta olacaklar. Yetkili eğitim merkezlerinden eğitim alınmalı. Zaten böyle eğitim merkezleri belli standartlara sahipler ve ürün sahibi şirketler tarafından sürekli denetlenmekteler. Bizde verilen eğitimlerin hepsi lisanslı eğitimler, bu nedenle eğitimlerimizde kullanılan bütün materyaller yazılım şirketlerinden bizzat geliyor ve eğitmenlerimiz de bu şirketler tarafından onaylı ve düzenli olarak takip ediliyorlar” şeklinde konuştu.
Çizgi Tagem Genel Müdürü M. Niyazi Saral’a göre, dünyanın karmaşıklığı ve eğitimde çoklu disiplin yaklaşımı, günümüzün bulut bilişim, sosyal medya, mobilite gibi yeni teknolojileri artık gençlerin daha başarılı olabilmek için daha fazlasını bilmeye ve daha fazlasını yapabilmeye olan ihtiyacını gösteriyor.
Örgün eğitim sistemi, dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi endüstriyel çağ için iyi olan fakat bilgi çağı için pek de elverişli olmayan akademik nitelikleri artırma yönünde daha kuvvetli bir yapıda. OECD’ne göre şu anda okulların içinde bulunduğu ikilem, yeteneklerin mi yoksa bilginin mi daha kolay öğretilebileceği ve iş hayatında yetkinlik kazanma yerine o iş sürecini dışkaynak ile çözmenin ne kadar efektif olduğu çelişkisi.
Saral, şu şekilde devam ediyor:
“Küreselleştirilmiş bu yeni ekonomide revaçta olanlar, uzmanlaşmış fikirler ve karmaşık iletişimle uğraşanlardır. Kendi meslek dalında, konusuna ait özgün ve yoğun bilgiye sahip güçlü çalışanlar her zaman kayda değer bir öneme sahip olmakla beraber günümüzde bu yeterli değil. Akademik çevre insan başarısında büyük rol oynar. Eğitimciler akademik öğretimin oynadığı güçlü rolün devamlı olacağını öne sürüyorlar ancak insanlar, yalnızca bir öğretim sisteminin varlığına odaklanılmaması gerektiğinin de farkında. Bunun yanında bilgi ve iletişim araçlarını kullanma yetkinliği (e-Beceriler) günümüz iş dünyasında vazgeçilmez bir ön koşuldur. Hangi meslek dalında olursa olsun BT çalışma araçlarını etkin bir şekilde kullanmak bugün ülkemizde “Bilgisayar okuryazarlığı” olarak görünen temel bilgisayar kullanımı yetkinliklerinden çok daha öte.”