9. Eve Kadar Fiber Konseyi (FTTH Council Europe) Avrupa Toplantısı Münih 2012
İHSAN MUTLU
9. Eve Kadar Fiber Konsey toplantısı Münih’te 8000 m2 alana sahip ICM – Uluslararası Kongre Merkezinde 14-16 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirildi.
14 Şubat’ta yapılan atelye (workshop) çalışmaları sırasında;
– Eve kadar fiber uygulamalarına nasıl başlanması gerektiği ve nasıl finanse edileceği,
– Eve kadar fiber uygulamalarında ülkelerin uygulayacağı regülasyonların önemi,
– Fiber altyapı uygulamaları ile işletmenin gerçekleştirilmesi,
– Yoğun iletişim trafiğinde fiber optik ağa akıllı erişimin metodları,
– Muhtelif hizmet ve uygulamalar,
– Eve kadar fiber ağının kurulup korunmasında başarı hikayeleri, konuları işlendi.
Özellikle ağın kurulması ve bakımı sırasında dikkat edilmesi gereken hususların konuşulup tartışıldığı “uygulamalı eğitim ve temizlik unsurunun önemi” çok dikkat çekici ve üzerinde en çok tartışılan konu oldu. Bilindiği gibi altyapının yenilenmesi -değişen teknolojinin gereklerine uymak açısından- büyük önem taşıdığından, kurulumun eğitimli kadrolar tarafından planlara uygun olarak yapılmasını gerektirmektedir. Önemini vurgulamak açısından bir kez daha “Eğitim Şart!” hatta “Sertifikalı Eğitim Şart” demek kaçınılmaz.
15 Şubat sabahı gelenekselleşmiş “Daha aydınlık bir gelecek yaratmak (Creating a brighter future” sloganıyla yapılan açılış ardından Münih Belediye Başkanı Sayın Christian Ude’nin konuşması; SuperOnline Genel Müdürü Sayın Murat Erkan’ın ülkemizdeki beklentileriyle karşılaştırıldığında çok anlamlıydı. Belediye olarak Münih’in neredeyse yüzde 90’ı aşan oranda eve kadar fiber hizmeti sağlandığını ve bunun için nasıl bir kaynak yönetimi uygulandığını anlatırken duyduğu gururu tüm salona hissettirdi. Sağlanan işbirliğinin boyutu ders verir niteliğindeydi. Bu açıklamalar bana; geçen yazımda belirttiğim ECOC 2011’deki İsviçre adına yapılan konuşmada “dağ köylerinin ortak dayanışmasıyla” gerçekleştirilen genişbant hizmet sunumu başarısını anımsattı.
Söz alan FTTH Council Europe Başkanı Chris Holden, bu alandaki gelişmeleri özetlerken bulut bilişimin giderek artan ve artmaya devam edecek olan “daha mükemmel altyapı” ihtiyacınının ancak, fiber optik iletişimle karşılanabileceğini vurguladı. Ancak, bulut bilişimin hala netleşmediğini ve kuşkuların dağılması için gelişimin gözlenmesi gerektiğini söyledi. Bu husustaki kişisel görüşüm; özellikle “Watson” türü süper bilgisayarların bulut bilişim hizmetine girmesi uygulamanın hızla yayılmasına olumlu katkı sağlayacağıdır.
Holden, bölgedeki FTTH uygulamalarının kuzey Avrupa ülkelerinden batı ve orta Avrupa’ya kaymakta olduğunu ama gelişmedeki yavaşlamanın kendisinde hayal kırıklığı yarattığını belirtti. Bu alanda dünyadaki en büyük gelişmenin Kanada ve Malezya’da olduğunu ve Birleşik Arap Emirliklerindeki penetrasyonun yüzde 55 ile şaşırtan bir boyuta vardığını açıkladı.
Günün en önemli konuşma ve sunumu özel olarak davet edilen ünlü fütürist Dr. Peter Cochrane tarafından “FTTH @ last?” başlığı altında yapıldı. Cochrane büyük oranda teknoloji alanında olası gelişmelerden bahsederken “Ne tek bir topolojiden ne de tek bir teknoloji” olamayacağını vurguladı. Artık gizemler söz konusu değil. Doğru kararları verebilmek için; ne olduğunu ve ne olacağını bilecek kadar tecrübenin kazanıldığını söyledi. Geçmişte büyük telekom operatörleri tarafından uzak mesafe bağlantılarının fiber optik ile sağlandığını ve bunun yapılmasıyla;
1. İnternet altyapısının oluşturulduğunu,
2. İşgücü kullanımında yüzde 80, hatalarda ise yüzde 90 azalma sağlandığını,
3. Kapasite artışının 106’ya vardığını, ve böylelikle maliyetler düşürülürken karlılığın artırıldığını belirtti.
Bu yaygınlaşmayla;
“Anahtarlama alanlarında > yüzde 90, Personel istihdamında > yüzde 70 azalma,
“ Sonsuz bant genişliği, Sonsuz geliştirme, daha üst seviyeye taşıyabilme,
“ Uzaktan programlanabilme, Müşteri özerkliği,
“ Maliyette anlamlı düşüş, karda anlamlı artış
“ Yeni iş fırsatları sağladığını açıkladı.
Bu arada nelerin yanlış gittiğini açıklarken; ziyan edilen ilgi, sınırlı düşünce, gerçekleri anlamada yapılan hatalar, teknoloji, ekonomi, müşteriler, pazarlar, bakır uygulamanın hatalı vaatleri, değişime uyumda yetersizlik, başlıkları altında özetledi. Sürdürülebilirliğin asla eski teknoloji ve sanayi modelleriyle sağlanamayacağını söylerken 4 bine varan katılımcının sessizliği bozarak onaylama nidası teşhisin doğruluğunun göstergesiydi. Cochrane’nin gelecekteki olasılıkları işaret eden sunumundan arta kalanlara bakmak gerekirse yine özetleyerek gitmek konunun çok boyutluluğu açısından yararlı olacaktır.
Öte yandan, 3D baskı alanında elde edilen gelişmeler de yeni üretim metodları konusunda çok önemli ipuçları vermektedir. Örneğin; bu yöntemle üretilmeye başlanan (Haziran 2011) güneş pilleri daha düşük bir maliyetle yüzde 90 oranında daha az atığa sebep olmaktadır.
Günümüzde gerçekleştirildiğinden emin olduğumuz birkaç olayı bilginize sunmak isterim.
– Mart 2010: Maryland Üniversitesi beyin sinyallerini çözümleyip 3D olarak el hareketleri içinde yeniden yapılandırdı.
– Nisan 2010: Intel Yazılım, ne düşündüğünüzü belirlemek için fMRI tarama (fonksiyonel manyetik rezonans görüntü) analizi yapıyor.
– Nisan 2010: Boston’daki Massachusetts General Hospital 11 hastada yapay pankreas uygulamasını başarıyla denedi.
– Temmuz 2011: West’n Ontario Üniversitesi, bir şahsın daha o işi yapmadan ne yapacağını tahmin etmek için teknoloji geliştiriyor.
Bu gerçeklerden hareketle, British Telecommunications Gelecekbilim Başkanı Ian Person “2020 yılından önce insanüstü bir zekâya sahip bilinçli bir bilgisayar yapmak mümkündür” diyebiliyor.
Ayrıca görülen, gelecekteki teknolojiye ulaşımın Nano/Bio ve Bilişim/Yapay Zekânın birleşimini hedef alan yollarla sağlanacağıdır.
Son söz olarak söylenmesi gereken birkaç husus var:
1. BTK bu alandaki çalışmaları düzenleyen (wavelength allocation vb.) regülasyonları hazır etmelidir.
2. Yine BTK, altyapının ortak kullanıma açılması (LLU) konusuna FTTH uygulamaları tarafından da bakarak şirketlerin ayrı ayrı gereksiz israf yaratacak yatırımlarını düzene sokacak önlemler almalı ve özellikle altyapının günümüz teknolojisine uygun yenilenmesine kurallar getirerek şimdiden ihtiyaç duyulan hızlara bir an önce ulaşılmasına olumlu katkı sağlamalıdır.
3. FTTH uygulamalarına; verimlilik, hız ve ekonomi olarak en büyük katkıyı sağlayıp, erişim olanaklarını yaratacak olan yerel yönetimler yani saygıdeğer belediyelerimizdir. İyi hazırlanmış bir plan ve programla eşgüdümlü çalışma sağlanması ve metropolitan fiber optik ağ kayıtlarının koordinatlarıyla kayıt altına alınması ülkemizin hızlı gelişmesine belki de en önemli katkıyı sağlayacaktır.
4. Altyapı yenilemelerine acilen başlanmalı ve yüksek hızda genişbant uygulamalarına geçmenin maliyetleri artırmayacağı aksine düşüreceği unutulmamalıdır.
Yukarıda özetin özeti olarak verebildiğim gelişmelere bakıldığında, bilişim alanında ülkemizde yapılmakta olan ve yapılmak istenen çalışmaların daha iyi yetiştirilmiş nesiller elde etmemiz için önemini bir kez daha vurgulamaktadır. “Daha aydınlık bir gelecek yaratmak” için yolumuz, yolunuz açık olsun!