Yazılımda farklı bir adres
Hazel Bilişim’i kısaca tanıtabilir misiniz?
Hazel Bilisim 2008’in Aralık ayında kurulan iki ortaklı bir şirket. Şu anda toplamda 4 kişi olarak TÜBİTAK Gebze yerleşkesinde Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde yer alıyoruz.
Hazelcast nedir? Amacı ve ortaya çıkışı hakkında biraz bilgi verir misiniz?
Hazelcast, Java için açık kaynak kodlu bir kümeleme (clustering) ve ölçeklenebilir veri dağıtım platformudur. Hazelcast küme sunucuları arasında verilerinizi kolayca dağıtmanızı, paylaşmanızı ve paralel hesaplama yapabilmenizi sağlar. Hazelcast ürünü fikir olarak ABD’de çalışırken oluşmuştu ve birkaç prototip yazılmıştı. Türkiye’ye döndükten bir süre sonra bu işi yapmaya karar verdik. İlk sene içinde doğru yapıyı bulmak için ürünü birçok kez sil-baştan yazdık.
BT dünyasında son dönem eğilimi In-Memory teknolojiler konusunda görüşleriniz nedir ve Hazelcast burada nerede yer alıyor?
Hız demek “memory” demektir. Diske gitmeye başladığınız zaman uygulamanız ciddi anlamda yavaşlar. “In-memory” geniş bir alandır. Sadece tek sunucu üzerinde çalışan olduğu gibi dağıtık çalışabilen çok sayıda farklı çözüm mevcut. Herbir çözümün özelliklerine ve nasıl çalıştığına bakmak lazım. Mesela Memcache dağıtıktır ama sunucular birbirinden bağımsız çalışır, veri bütünlüğü sağlamaz, yedekleme özelliği yoktur. Hazelcast bir In-Memory Data Grid ürünüdür. Data gridler tek vücut çalışan, sunucu çökmelerine dayanıklı, dinamik olarak büyüyüp küçülebilen, veri bütünlüğü sağlayan dağıtık yapılardır. Bu anlamda Memcache gibi birçok ürün in-memory teknolojidir ama in-memory data grid değildir.
Hazelcast’i “Opensource” açıkkaynak kodlu olarak kurgulamanızın nedeni nedir? Bunda bir değişiklik düşünüyor musunuz?
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki, birçok kişi Türkiye’de Open source’u yanlış anlıyor. Bir ürünün açık kaynaklı olması onun kurumsal olmadığı anlamına gelmiyor. Açık kaynaklı olduğunuz zaman şirketlerin ürünü kendi sistemlerine uyum sağlaması kolaylaştığı için, kullanıcı sayısı çok hızlı artıyor. Kullanıcıların çok olması ürün hakkında daha çok geri dönüşüm sağlıyor. Böylece açık kaynaklı olmayan ürünlere göre daha sağlam ve başarılı ürünler üretmek mümkün oluyor. Hazelcast’i açık kaynaklı yapmanın başlıca nedeni kullanıcı tabanını geniş tutmak istememiz. Herkesin Hazelcast kullanmasını ve standart haline gelmesini istiyoruz. Zaten başından beri açık kaynak kodlu ve Apache lisanslı yapmamızın en önemli nedeni budur. Şu anda birden fazla Apache projelerinde Hazelcast kümeleme kütüphanesi olarak kullanılıyor.
Büyük ölçekli şirketler açık kaynak kodlu ürünleri kullansalar bile, destek talep ediyorlar. Bu şekilde ticari başarı elde edilebilecegini JBoss, Spring ve Mule gibi ürünler ispat etti. Mevcuttaki özellikler açık kaynaklı olarak kalmaya devam edecek. Ama daha çok büyük şirketlerin ihtiyaç duyacağı özelliklerle açık kaynaklı olmayan Hazelcast Enterprise sürümünü çıkarıyoruz.
Türkiye’de sıfırdan Ar-Ge ve bir ürün geliştirme ile ilgili ne gibi zorluklar yaşadınız veya yaşıyorsunuz?
Türkiye’de yazılım pazarı küçük. Özellikle yazılım alanında teknolojisini geliştiren değil tüketen bir ülkeyiz. Dolayısıyla Türkiye’de sağlam yazılımcılar bulmak zor olabiliyor. Ayrıca Türkiye’de Ar-Ge yapabilmek ve büyümek için para kazanmak lazım ve bu kolay değil. Türkiye büyük bir pazar olmadığı için yurtdışına yönelmek daha doğru oluyor. Maalesef vize problemlerinden dolayı yurtdışına çıkışlarımız da çok kolay olmuyor. Çok fazla enerji ve zaman kaybı var. Sonuç olarak rakiplerimize göre daha zor şartlarda yarıştığımızı söyleyebilirim.
Ar-Ge destek noktasında ne gibi destekler aldınız veya alıyorsunuz?
Ofisimiz Gebze, TÜBİTAK MAM Teknopark’ta. Bu da bize vergi avantajı sağlıyor. Ayrıca TÜBİTAK TEYDEB desteğine başvurduk ve şu anda bu kapsamda geliştirdiğimiz bir modülümüz var. Bu destekler bizim büyümemizi ve ileriye dönük daha fazla yatırım yapmamıza olanak sağlıyor. Bu destekleri almaktan gerçekten çok mutluyuz.
Hazelcast şu anda ne tür yerlerde kullanılıyor, bize verebileceğiniz önemli kullanıcı referansları var mı?
Hazalcast ara katman bir çözüm olduğu için kullanıcı tabanımız çok geniş. Aklınıza gelen tüm sektörlerde kullanılıyor diyebiliriz. Finans, telekom, oyun, sosyal ağlar, e-ticaret, güvenlik, otomotiv ve başkaları. Her 5 saniyede dünya üzerinde en az bir Hazelcast uygulaması başlıyor. Açık kaynaklı bir çözüm olduğumuz için kullanıcılarımızın sadece küçük bir bölümünü biliyoruz. Dünyada: Ericsson, Mozilla, Morgan Stanley, Deutsche Bank, Apple, AT&T, FBI, Sungard, Saperion, Atlassian, Playtech, Alfresco, Toyota. Türkiye’den; Turkcell, Avea, Sahibinden.com ‘u sayabiliriz.
Dünyadaki büyük şirketler gitmek istedikleri alanlarda satın almalarla dışarıdaki bilgi birikimini kendi içine alıyorlar, size de bu yönde bir talep geldi mi buna nasıl bakıyorsunuz?
2011’in Mayıs ayında Avrupa’nın çok büyük yazılım şirketlerinden Software AG bizimle olası işbirliği konusunda görüşme yapmıştı. O tarihte aradıkları bir özellik bizde henüz mevcut değildi. O görüşmeden 2-3 ay sonra Software AG rakiplerimizden Terracotta’yı satın aldı. Şu anda o özelliği geliştirdik, biraz geç olsa da. Bu şekilde şirket satın almaları çok yaygın ve biz de olumlu yaklaşıyoruz ama belki kısa vadede doğru bulmuyoruz. Öncelikle iş hacmi ve marka değeri açısından arzu ettigimiz hedeflere ulaşıp, daha sonra vizyonu bizimle uyuşan küresel bir şirketin bünyesinde yola devam edebiliriz.
Hazelcast ile ilgili orta ve uzun vadede hedefleriniz neler?
Hazelcast’i dünyaya daha fazla tanıtmak istiyoruz. Teknolojinin kalbi hala ABD’de atıyor ve biz de oraya ofis açmak istiyoruz. New York ve San Fransisko civarından çok talep alıyoruz. O bölgeye daha yakın olarak, kullanıcı ve müşterilerimize daha yakın olmak istiyoruz. Ar-Ge ekibimizi İstanbul’da büyütürken, satış ve pazarlama olarak yurtdışında büyümeyi düşünüyoruz. Uzun vadede ise dünyanin en kolay, en güvenilir “In-Memory data grid” teknolojisini geliştirmeye devam edip bu konuda ‘tartışmasız standart’ haline gelmeyi hedefliyoruz.