Yine mi Leonardo!?
Leonardo da Vinci’den kaynaklanan gizemler bitmek bilmiyor. Ustanın, bitiremeden öldüğü son eseri, “Hz. Meryem ve Hz. İsa ile Santa Anna” uzun süren bir restorasyondan sonra Louvre’da sergilenmeye başlandı. Ustanın her sergisi hala “yeni” bir olay oluyor.
Şimdi de Usta’nın bir başka “kayıp” eserinin peşine düşüldü. Leonardo, gerçekten de Dan Brown’ın o romanındaki gibi gizemler bırakarak göçmüş bu dünyadan galiba? Çünkü bu sefer de, Usta’nın kayıp “Anghiari Savaşı” tablosunun aslında kayıp olmadığı, ama bir sarayın gizli duvarında durduğu sanılıyor. Bu, bir tahmin değil. Bilimsel çalışmalar sonucunda, o tablonun (daha doğrusu: Yerden tavana kadar muazzam büyüklükte bir duvar resminin) gerçekten o sarayda olduğu anlaşılıyor.
Öyküyü başa saralım: 16. yüzyılda Floransa yönetimi, banker ve mafya karışımı Medici ailesini şehirden atınca, Leonardo’ya bir savaş tablosu sipariş etmiş. O da şehrin ortasında kale gibi duran Medici “genel merkezi”nin (!) bir duvarına bunu yapmış. Medici’ler daha sonra iktidara geri dönünce binayı baştan aşağıya yenilemeye karar vermiş. Onların emrindeki “memur” sanatçı Giorgio Vasari’ye -duvarlara – tablolar (mural) yapmasını istemişler. İşte ondan sonra Leonardo’nun eserini bir daha gören olmamış. Çizimleri var, kendi yok.
Gizem, burada başlıyor: Vasari, Leonardo’nun tablosunun üzerine kendi eserini mi yaptı? Neden, tablosunun bir kenarına Latince, “Cerca trova” (Ararsan, bulursun) yazdı? Bu bir ipucu mu? Hangi duvarda bu “gizli” mural?
Acaba Vasari, Usta’nın tablosuna kıyamadığı için önüne incecik bir duvar çekip, kendi tablosunu o yeni duvara mı yaptı?
İkinci şık doğru. Araştırmalar, Leonardo’nun kayıp tablosunun hangi duvarda olduğunu gösterdi. Ama henüz, tabloyu gören olmadı..
İtalyan sanat tarihçi “İndiana Jones” Maurizio Seracini, acaba mı diyerek 1975-77 arasında bir inceleme yapmış. Sonuç sıfır. Sonra işi büyütmüş. Bol finansman ve uluslararası bilimsel destekle bir gayret daha: 2000-2003. Vasari’nin bir tablosunun arkasında “incecik” bir hava boşluğu saptanmış.
Şimdi ABD’den baba bir bilim merkezi (University of California San Diego) ve İtalyanlar elele. Sponsorlar hazır.
Medici genel merkezinde (Palazzo Vecchio) Leonardo’nun eserinin bulunduğu sanılan duvardaki Vasari tablosunun arkasında ne olduğu iyice araştırılacak. Eğer, oradan elde edilecek boya parçaları Leonardo’nunkine benziyorsa, ve başka ölçütlere de bakarak, kayıp Anghiari Savaşı tablosu “orada” denilebilecek.
Eee sonra?.. Leonardo’nun tablosunu tamamen ortaya çıkartmak için Vasari’nin tablosunu yok mu edecekler?
Klimt sansürü
Avusturyalı ressam Gustav Klimt’in bu yıl 150. doğum yıldönümü kutlanıyor. Sadece Avusturya’da değil. Kültür dünyasında kutlanıyor.
19. yüzyıl sonu-20. yüzyıl başında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu sanat ve bilimde yenilikçi girişimlere sahne
oluyordu.
Müzikte Gustav Mahler, Hugo Wolf, Anton Schönberg gibi yepyeni biçimler deneyen besteciler… Resimde Gustav Klimt, Egon Schiele, Oscar Kokoschka gibi yenilikçi sanatçılar…
Birinci Dünya Savaşı’na kadar süren dönemde imparatorluk çözülüp dökülmeye devam etti. Ama bu sanatçılar, çöküntünün üzerine çıktılar. İmparatorluk bitti, yok oldu. Ama onlar dünya kültür mirasına mal oldular.
Klimt (1862-1918), uygarlığımızın hayranlığını kazanmış bir isim. Ama bizim yasalarımıza göre müstehçen. Neden? Kadını, bütün varlığıyla resmettiği için. Viyana’nın dünyaca ünlü koskoca müzeleri Albertina ve Leopold’de sanatçının eserleri şu sırada sergileniyor. Viyana, bu sergilerle dünyadan ekstra sanatsever turist çekiyor. Ama Türkiye’de, Türk izleyici, bu eserleri görünce ahlakı bozulur diye tabloları sansürleniyor. (Sansür, theartview.blogspot adlı sanat haber sitesinde).
Bravo!
O saniye tanıdım seni
Facebook acaba sisteme koyduğum resimleri, güvenlik makamlarına gösteriyor mu? Valla billa göstermiyoruz deseler de inandırıcı oluyor mu bu itirazları?
Apple, acaba benim iPhone’a yüklediğim adresleri, benden izinsiz, kendi sunucusuna kopyalıyor ve başkalarıyla paylaşıyor mu?
Bu soruları ben değil, Amerikan Kongresi soruyor. Kongre’nin Ticaret Komisyonu’ndan bu konuda şu CEO’lara mektup yollandı: Apple/ Tim Cook, Facebook/Zuckerberg, LinkedIn/Jeff Weiner, Twitter/Dick Costolo, Instagram/Kevin Systrom, Pinterest/Ben Silberman, Path/Dave Morin. (Path, bu “işi” yaptığından ilk kuşku duyulan yazılım şirketi).
Bunlar demek ki “müşteri bilgisini başkasıyla paylaşmaya” uygun bir hal ve tavır içindeler ki Kongre Komisyonu böyle bir mektup gönderdi onlara? Toplam 33 kişiden gelecek yanıtlar, internette kişisel bilgi güvenliği ve mahremiyet konusunda önemli bir veri oluşturacak. Ama sadece Apple ve ürünlerini kullanan platformlara odaklı olacak. Şimdilik Android, Windows Phone, Blackberry araştırma dışında.
Ve tam bu yazışmalar olurken, bilim ve teknoloji cephesinden yeni bir haber geldi: Hitachi Kokusai Electric, bir saniyede tam 36 milyon “surat” fotoğrafını eleyip eşleştiren bir sistem geliştirdiğini açıkladı.
Surat fotoğrafının tam cepheden çekilmiş olması, ya da en fazla 30 derece bir tarafa dönük olması gerekiyor ki eşleştirme olabilsin.
Tabii, bu sınırlama şimdilik…
Yakında, resim hangi açıdan çekilmiş olursa olsun o
“surat”ı tanıyacak bir sistemi de devreye sokarlar, kesin.
Saniyede 36 milyon ha? Güvenlikçiler, bunca resmi
nasıl görmek istemesin
yani?