Bütünleştirmede farklı bir formül
Unix ve x86 yapılarını tek platformda birleştiren HP, esneklik ve maliyet avantajını sunuyor.HP; Unix ve x86 sunucu yapılarını HP Odyssey Projesi ile tek platformda birleştirdi. Yenilenen HP Birleşik Altyapılar portföyünün, iş kritik çözümlerde büyük önem taşıdığını belirten HP İş Kritik Sunucular Global Satış Direktörü Christopher Des Forges’e göre, bu yeni yapı, teknolojik olarak iş yapış şeklinin nasıl bir değişim sergilediğini gösteriyor. Böyle bir çalışmanın ilk kez yapıldığını vurgulayan Des Forges, “Bu sistemler hep vardı, ama kullanıcıların bütünleşik ihtiyacına yanıt vermek gerektiği görülmüyordu” dedi. Potansiyel oluştuğu için bu yatırımın zamanının geldiğine inandıklarını belirten Des Forges, bu kombinasyonu hayata geçirme kararı aldıklarını vurguladı. Yapı, Des Forges’e göre güç artışı sağlarken, maliyetleri de aşağı çekiyor. “Gençler yeni yazılımlar geliştirme konusunda hızlı çalışıyor ve onların bu hızına en uygun olan şey, bu tarz bir kombinasyonu sunmaktı. Dünya bu yönde ilerliyor, iş kritik yetkinlikler konusunda eğilim bunu gerektiriyor.”
Des Forges bu sistemi, ‘endüstri standardında parçaları alıp tek noktadan yönetimi sağlayan pratik yapılar’ olarak tanımladı. Böylece pazardaki eğilimi takip ederek, düşük maliyetli uygulamalar geliştirilebileceğine işaret eden Des Forges, “Ortak platformlarda işleyen yazılımlar üstünde çalışabiliyorsunuz. Bu da Project Odyssey’in temelini oluşturuyor” dedi.
2011 Aralık’ında bu yapıyı pazara tanıttıklarını söyleyen Des Forges, pazardan gelen yorumları ise şöyle özetledi:
“Çok olumlu geri dönüşler var. Diğer sistemlerle doldurulamayan boşluklar bu yapıda yok. İlk etapta böyle bir köklü değişime temkinli baktılar. Ama süreç içinde HP Integrity platformu ile fark yaratabileceklerini ve bu yapıda bir yol haritası ile ilerlenebileceğini gördüler.”
Uyum için birebir
Des Forges bir taraftan da, yasal sorumluluklara uyuma dikkat çekti. Avrupa’yı kıyasla ABD’de saklanması gereken verilerle ilgili daha sıkı kuralların ve yönetimsel gerekliliklerin varlığına işaret eden Des Forges, bu nedenle bir yol haritasının çok önemli olduğunu vurguladı. Enron örneğinden yola çıkarak, son yıllarda bu tarz şirket merkezli sorunlarla çok karşılaşıldığına işaret eden Des Forges, “Uyulması gereken kurallar arttı. Bu nedenle geleneksel sistem kullanıcı tabanı da bu yeniliklere kucak açtı” dedi.
Des Forges’e göre, x86 ve Unix dünyasında bu gerekliliklere uygun sunumlar var. Ekonomik sebeplerden dolayı da birçok müşterinin farklı sistemleri kullanmak zorunda olduğunu belirten Des Forges, şöyle devam etti:
“Çünkü ihtiyaç ve zorunluluklara karşılık gelen doğru kombinasyonlar yoktu, farklı kaynaklardan toplama yapmak gerekiyordu. Özellikle büyük ölçekli şirketler için de bu zorlayıcı bir durum. Bu şirketlerde her şeyin test edilmiş ve bütünleşik olarak erişilebilir olması gerek. Odyssey Projesi ise hem hesaplı hem de bütünsel yapıları ortaya koyuyor, BT yapısında risk yönetimi sağlıyor.”
Maliyet ve esneklik avantajı
Des Forges, bu yapıyı oluştururken bir şeyleri birleştirmekten ziyade, pazarın neleri istediğine baktıklarını, bunları doğru zamanda sunmanın önemine inandıklarını vurguladı. İş dünyasının Linux ve Microsoft işletim sistemi odaklı hareket ettiğini, asıl önemli olanın ise bu iki yapıda öne çıkan ihtiyacı karşılayan yapıları bir arada sunmak olduğunu söyleyen Des Forges, iki tarafla da verimli bir çalışma yaptıklarını, ihtiyaçları karşılayan bütünleşik yapıyı sunduklarını hatırlattı. Des Forges, Odyssey Projesi ile ilgili beklentilerini şöyle anlattı:
“Bu uzun vadeli, stratejik bir proje. Kısa vadede bir dalga beklemiyoruz. Bunun yerine, birkaç yılı kapsayan yatırım planları hazırlayan müşterilerimiz için güçlü bir platform. Eskiden farklı markaların farklı yapılarında ayrı ayrı ekipler kurgulamak gerekirdi. Böyle olunca, sektördeki rekabet yapısının da kısıtlı olması yüzünden BT yapısında değişim yapmak zor oluyor, ek maliyetlere de boyun eğmek zorunda kalınıyordu. Biz ise standart platformları olan bütünleşik bir altyapı ile verimli ve maliyet azaltıcı bir kurgu sunuyoruz. Uzun vadede hedefimiz de her şeyi bütünleştirmekten çok daha fazlası. Bu, sistemlerin daha verimli çalışmasını sağlayacak. Sistem buluta da bütünüyle hazır.”
Şirketlere tercih özgürlüğü
Des Forges’e göre Türkiye pazarı bu yeni yapıda büyük bir potansiyel taşıyor. “Halihazırda güçlü bir müşteri kitlemiz var” diyen Des Forges, “Bu yapıyı kullanmaya belki hemen karar vermeyecekler, ama faydalarını bilecekler” diye ekledi. Her şeyin şirketlerin tercihine bağlı olduğunu vurgulayan Des Forges, şunları söyledi:
“Zaten bu yapıyı farklı kılan bu ve kimseyi buna geçmeleri için zorlamıyoruz. Bu yapı, geleneksel değerlere yatırım yaparak, tüketicilere seçme şansı sunarak, iş kritik konularda kendi tercihleriyle esnek ve işlerine değer katan bir yapıyı sunuyor. Türkiye özelinde ise beni heyecanlandıran konu; ekonominin canlılığı.”