Bulut temiz mi?
Greenpeace, yeni yayınlanan raporunda, bulutun rengini soruyor? 2010’da bulut bilişimin çevreye etkilerini incelediği raporda epey karamsar hesaplar yapmıştı. 2012 Raporu’nda bu karamsarlık sürüyor. Nasıl sürmesin ki?
2020 yılında 50 milyar elektronik cihaz (dünya nüfusunun çok çok katında) birbiriyle konuşacak. Bütün bu cihazların bir elektronik kimlik numarasına ihtiyacı var. Bunu sağlamak için, halen kullanılan IPv4 sisteminde yer kalmaz olduğundan, sessiz sedasız IPv6 uygulamaya sokuluyor. Bu yeni sistem sayesinde, aşağıdaki rakam kadar daha yeni kimlik numarası verilebilecek:
340,282,366,920,938,463,463,374,607,431,768,211,456
Okuyamayacağımız kadar büyük bu rakam, dünyada birbiriyle haberleşen elektronik araçların sayısı aynı zamanda. Bu kadar muazzam ötesi bir iletişim, “bulutsuz” yapılabilir mi? Şimdi bile yapılamaza doğru giderken, kısa bir kaç yıl içinde bulutsuzluk diye bir seçenek olamayacak bile.
İyi, güzel de, bunun çevreye etkisi nedir? Muazzam veri işleme gereği = muazzam enerji gereksinimi. Bu, nasıl sağlanacak?
Greenpeace, 2012 Raporu’nda, bulutu kullanan büyük şirketlerin, daha ucuz ama daha kirli enerji kullanmayı seçtiklerini anlatıyor. Örneğin Amazon, kömürü yüzde 34, nükleeri yüzde 30 oranında kullanıyor. Apple’da durum: Kömür kullanımı yüzde 55, Nükleer yüzde 28. IBM’de durum: Kömür yüzde 49,5, nükleer yüzde 11,5… diye gidiyor liste. Raporda bu şirketlerin, kömürün ucuz ve bol bulunduğu ABD eyaletlerinde sunucu kurmaya başladıklarına dikkat çekilmiş.
Merkezi Washington DC’de olan Bilgi Teknolojisi ve İnovasyon Vakfı (ITIF), yayınladığı bir makalede, Greenpeace’in, bulut bilişimden şikayet ederken, yine de bulut bilişim olanaklarından yararlandığına dikkat çekti. Raporlarını yayınlamak için, bulutu kullanan Amazon’un platformunda yer alan Issuu’yu kullandığını hatırlattı: “Greenpeace, ağaçlardan, ormanı göremiyor” başlıklı makalesinde, “Bulutun o kadar yeşil bir seçenek olmadığını savunan Greenpeace, raporlarını kağıda basmak ve postayla yollamak yerine dağıtımını elektronik olarak yapmanın daha verimli olduğunu acaba kabul eder mi?” diye sordu.