Deniz ortasında otel
İşi biten petrol arama platformlarını otel yapalım… Deniz kenarında olmayacak bu otel: Denizin ortasında olacak. Platformun adresine göre. Sığlıkta da olabilir. Derin denizde de. İçinde spor salonları. Spa. Yeme içme alanları. Eğlence bölgesi. Balo salonu. Kumarhane. Havuz. Yani bir modern büyük otelde ne varsa, aynısı olacak.
Ulaşım? Gemiyle veya helikopterle.
Yeri? ABD’nin Meksika Körfezi. Burada işi bitmekte olan, emekliye ayrılacak petrol arama platform sayısı 4 bin! Yaşama alanı ortalaması 2 bin metre kare. Hepsini toptan bir hesaplamışlar: 7 milyon 432 bin 243 metre kare alan çıkmış.
Platformlarda işçi ve mühendisler gece gündüz yaşadığı için zaten hepsinin birer odası var. Bunları iyileştirerek çağdaş otelcilik anlayışına uygun bir oteli o yapıda oluşturmak mümkün.
İşi biten platformu dinamitleyip denizin dibine yollamak ve deniz yatağını allak bullak edip, oradaki yaşamı söndürmek yerine, otele dönüştürme fikri Amerikalı mimar Paul Kweton’a ait.
Böyle bir otel, kendi elektriğini güneşten ve rüzgardan üretecek. Atıklarını organik maddeye dönüştürüp denize verecek. Böylece, çevre kirliliği değil, çevreye katkısı olacak.
Mimarın fikri orijinal sayılmaz. Benzeyen bir örnek var: Meksika Körfezi’nde işi biten bir platformu Pasifik’i aşıp taaa Borneo’ya taşıyıp, derin deniz dalgıçları için 25 odalı basit bir otele dönüştürmüşlerdi. Ama sadece işe yarayan bir yerdi. “Yeşil” değildi. Kweton ise baştan aşağı “yeşil” bir proje öneriyor.