Güçlü bir arayüzle çeşitlenen çözümler
Operasyonunu güçlendirmeyi hedefleyen Ceyoniq Teknoloji, bu pazarda elde edeceği güçle bölge ülkelerinde de etkin olmayı amaçlıyor. Geçtiğimiz yıl Türkiye ofisini açan Ceyoniq Teknoloji, 2012 yılında izleyeceği strateji ile büyümeyi ve bölge ülkelerde de yaygınlık kazanmayı hedefliyor. Şirketin finans ve sigorta sektörlerine ek olarak, emlak sektörüne yönelik ‘emlak yönetim sistemi’ çözümleri de var.
Altı şirketten oluşan bir holdingin bilişim sektöründe faaliyet gösteren kolu olarak 23 yıllık geçmişleri olduğunu söyleyen Ceyoniq Teknoloji Satış ve Dağıtım Kanalları Müdürü Ali A. Çevik, Avusturya ve Türkiye ofislerine ek olarak, bir de uzun yıllar Almanya’nın kolonisi olan, Almanca bilen insan kaynağının çok olduğu Namibya’da irtibat bürolarının bulunduğunu belirtti. Çevik, 2012 yılı önceliklerinin Türkiye operasyonunu güçlendirmek olduğunu söyledi. Katma değerli hizmet sunma felsefesi ile ilerlediklerini, bu nedenle şu anda konsantre olunan noktanın bir süre Türkiye olacağını belirten Çevik, iş ortakları konusunda bağlantılar kurduklarını ifade etti. Konuyla ilgili olarak bilişim ve teknoloji şirketleri ile bağlantı halinde olan şirket, birkaç hafta içinde Antalya merkezli bir şirketle görüşecek. Benzer şekilde, İzmir’de de görüşmeler sürerken, Çevik, İstanbul’da bir süredir irtibat halinde bulunulan bir şirketle de anlaşma aşamasında olduklarını belirtti. Çevik, 2012 yılı hedeflerini şöyle anlattı:
“İlk etapta hedefimiz üç çözüm ortağı, bir tane de yazılım şirketi ile işbirliği yapmak. Kendine ait yazılımı olan bir yazılım şirketi ile ilerlemek, ürünlerimizi onlarla tanıştırıp piyasaya sunmak, bu yolla ürün ve çözümlerimizin ne kadar esnek olduğunu göstermek istiyoruz. Ayrıca bu yıl, beş referans müşteriye ulaşmayı hedefliyoruz. Her sektörden olabilir bu müşteriler. Halihazırda bir eğitim kuruluşu ve medya şirketi ile ön görüşmemiz var. Hedefimiz bu yapıyı daha da derinleştirmek.”
Esnek yazılım fark ve hız yaratır
Çevik, kendilerini ‘gelişmiş bilgi platformu’ olarak tanımladıklarını söyledi. Yoğunlaşılan alanlar ise kurumsal içerik yönetimi, kurumsal doküman yönetim sistemi ve iş süreçleri yönetim sistemi olarak üç ana başlık. Bu yapıyla her sektöre, özellikle sigorta ve emlak sektörüne seslendiklerini belirten Çevik, çözümlerin tabanını oluşturan yazılımla ilgili şu detayları paylaştı:
“Bu yazılıma yaptığımız yatırım, her sektöre 2,5-3 haftada özel çözümler üretebilme şansını bize tanıyor. Şirketi analiz edip, ihtiyacına göre çözüm sunmamız bu kadar sürüyor. Çalışanlarımızı ‘yazılım danışmanı’ olarak tanımlarız ve onlar sektör bağımsız olarak ihtiyaçları tespit ettiği andan itibaren yazılım bu sürede hazır olur.”
2012’de stratejik olarak bilişim sektöründe faaliyet gösteren çözüm ortakları ile işe başlamak istediklerini belirten Çevik, yazılım üreten herkesle uygun çalışma gerçekleştirebileceklerini, çünkü bu iş için ürettikleri arayüzlerinin olduğunu söyledi. Yazılımın bu esnekliğinin önemine dikkat çeken Çevik, bu yapıyı geliştirmek için 4 yıldır çalıştıklarını, bu uzun ön hazırlık ile tüm işletim sistemleriyle, mobil cihazlarla uyumlu, sınırlamaların olmadığı bir yapıyı hayata geçirdiklerini vurguladı. Çevik, Türkiye’deki şirketlerle bağlantılarını ve çözümlerini de şöyle anlattı:
“Almanya pazarındaki tecrübemizi aktarmaya çalışıyoruz. Banka ve sigorta sektörünün en büyükleriyle 23 yıldır uyumlu çalışıyoruz. Türkiye’de ise yeni yasalaşan, can kaybı olmayan kazalarda hasar tespitini kişilerin kendisinin yapabildiği bir uygulamanın ön çalışmalarını bitirdik. Şimdi e-imza, e-mühür gibi yasal arka planı ve uygunluğu ile ilgileniyoruz. Bunlar tamamlanınca sigorta sektörü için hasarlı kaza tespit bildirimi uygulamamız hazır olacak. Bunun test çalışmalarına 2012’de başlayabiliriz ve ürün, 2013 yılında pazarda yerini alır. İlerleyen süreçte sigorta şirketleri ile de bağlantıya geçeceğiz. Sigorta sektöründen şirketlerle görüştük, ama temelde herkesin ihtiyaçlarını öğrenmeye çalışıyoruz. Şu ana kadar gördüğümüz; hasarlı kaza tespiti ile ilgili genel bir boşluk olduğu. Sektörel anlamda zaman içinde başka ihtiyaçlar olup olmadığını da göreceğiz.”
Türkiye, bölgeye erişimde köprü
Ceyoniq’in 2011 yılında Türkiye pazarında yerini alması, daha kapsamlı bir coğrafyaya ulaşmanın da ilk adımını oluşturuyor.
Bölgeyi ‘Euroasia’ olarak tanımladıklarını belirten Çevik, mevcut ürün ve hizmetlerinin uluslararası standarda sahip olduğunu, bu konuda Türkiye’yi bir köprü olarak düşünüp, Ortadoğu’ya da açılım yapmak istediklerini vurguladı. Türkiye’yi kendileri için önemli bir merkez olarak tanımlayan Çevik, Türkiye pazarında satış öncesi ve sonrası servis ve destek kalitesinde hedefledikleri noktaya ulaştıktan sonra bölgeye de yayılımı gündemlerine alacaklarını ifade etti.
Her ihtiyaca uyarlanabilen çözümler
Ceyoniq Teknoloji’nin insan kaynakları politikası ‘her sektörden, sektörü bilen insanlarla çalışmak’ ve Ali A. Çevik tercihlerini daha çok endüstri mühendisleri olarak tanımladı. BThaber Platform’un “Bilgi ve Doküman Yönetimi” başlıklı toplantısında, bu amaçla davet ettikleri bazı kişilerle yüz yüze tanışma fırsatı buldukları bilgisini veren Çevik, Türkiye’deki şirketlerle bağlantı kurma çalışmalarını da şöyle anlattı:
“İlk etapta çözüm ortakları aracılığıyla onlara ulaşmaya çalışacağız. Görüşmekte olduğumuz birkaç çözüm ortağı var. Bazı müşterilerle de görüşme sürecindeyiz. Bu müşterilerden biri medya şirketi, biri de okullar için ürettiğimiz bir iş akışı sistemimize uyum sağlayacak bir eğitim kurumu. Türkiye pazarında sadece finans ve sigorta sektörüne odaklanmak yerine, farklı sektörlerde de yer almak istiyoruz. Orta ve uzun vadede Ortadoğu pazarına açılım söz konusu olduğunda, Türkiye pazarındaki etkinlik bizim çalışmalarımızı daha farklı hale getirecek. Çünkü mevcut yazılımımızla sektör fark etmeksizin, sadece sorun ve ihtiyaçları bildikten sonra kısa bir zaman diliminde gerekli iş akışlarını yaratıp sektörel çözümler sunabiliyoruz.”